HBV'de Tedavi - EKMUD
HBV'de Tedavi - EKMUD
HBV'de Tedavi - EKMUD
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
OLGU: Yetmiş beş yaşında erkek hasta; 3 aydır 39°C’nin üzerinde seyreden ateş, kollarda ve bacaklarda döküntüleri<br />
olan hastaya anjioödem tanısı konuldu. Beyaz küre: 1700 %52 PMNL, kırmızı küre: 3.35, hb: 8.1, hct: 26.9, platelet<br />
78.000, sedim: 92, pansitopeni mevcuttu. PET, lenfoproliferatif sistemin malign infiltrasyonu ile uyumlu sonuçlandı.<br />
Yüksek rezonanslı toraks tomografisinde; mediastinal reseslerde pretrakeal ve paratrakeal alanlarda en büyüğü 1.5<br />
cm çok sayıda lenf nodları izlendi. Göğüs hastalıkları, lenf nodu eksizyonu önerdi. Göğüs cerrahisi hastaya, mediastinoskopi<br />
ile sağ paratrakeal lenf nodu eksizyonu uyguladı. Patoloji sonucu kazeifiye granülomatöz lenfadenit, aside<br />
dirençli basil izlendi. Morfolojik bulgular tüberküloz ile uyumlu saptandı. Hastaya anti-tbc tedavisi başlandı. <strong>Tedavi</strong><br />
sonucu hastanın hiç ateşi olmadı.<br />
SONUÇ: Güncel literatürü taradığımızda NBA ile prezente olan pansitopeni yapan mediastinal mtb lenfadenit olgusuna<br />
rastlamadık. Bu yönü ile bakıldığında olgumuz NBA nedeni olarak literatüre sunulan ilk mediastinal mtb lenfadenit<br />
olgusu özelliğini taşımaktadır. Ülkemizdeki mtb lenfadenit olgularının daha çok genç ve orta yaşta ortaya çıkmasını<br />
beklemekteyiz. Olgumuzun 75 yaşında olduğu göz önünde bulundurulduğunda mediastinal mtb lenfadenit tanısının<br />
dikkat çekici olduğu düşünülmektedir. Sonuç olarak; bu çalışma bize mediastinal mtb lenfadenitin ileri yaşlarda da<br />
görülebileceğini ve NBA nedeni olabileceğini göstermektedir.<br />
S16<br />
Otoimmün Hepatit: Farklı Klinik Özellikleri Olan İki Olgu<br />
Sunumu<br />
Şua Sümer 1 , Nebahat Dikici 1 , Ertuğrul Kayaçetin 2 , Eda Katlanır 1 , Onur Ural 1<br />
1 Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Konya<br />
2 Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı, Konya<br />
AMAÇ: Otoimmün hepatit (OİH) kronik progresif bir karaciğer hastalığıdır. Bu bildiride, nadir olarak görülse de ayırıcı<br />
tanıda unutulmaması gereken, OİH tanısı almış, farklı klinik özellikleri bulunan iki olgu sunulmuştur.<br />
OLGU 1: Karın ağrısı, ateş, bulantı, kusma ve baş ağrısı şikayetleri olan 56 yaşındaki kadın hasta, batın USG ve MRG<br />
sonuçlarına göre, akut kolelitiyazis ön tanısı ile yatırıldı. Sağ üst kadranda hassasiyet ve hepatosplenomegalisi vardı.<br />
Karaciğer enzimlerinde 8-10 kat, ALP, GGT ile bilirubin düzeylerinde 1-2 kat yükseklik mevcuttu. Yatışından itibaren PT<br />
değerleri 1-2 kat yüksek olup trombositopenisi vardı. Seftriakson 2 g/gün tedavisi başlanan hastanın ateşi düştü fakat<br />
karaciğer enzimleri, ALP, GGT ve bilirubin yüksekliği devam etti. Karaciğer enzim yüksekliğine yönelik ayırıcı tanı yapıldı.<br />
Hastanın IgG düzeyi 3 kat yüksek ve ANA 1/100 (+) saptandı. AMA negatif olduğu için OİH ve primer biliyer siroz<br />
overlap sendromu düşünülmedi. Hastaya uluslararası OİH çalışma grubunun belirlediği skorlama sistemi ile tip 1 OİH<br />
tanısı konularak, gastroenteroloji kliniğine devredildi. PT yüksekliği ve trombositopeni nedeniyle biyopsi yapılamayan<br />
hastaya kombine tedavi başlandı. Takiplerinde klinik yanıt alındı.<br />
OLGU 2: Dış merkezde 5 aydır ara ara karaciğer enzimlerinde artış saptanan 54 yaşındaki kadın hasta, halsizlik, bulantı<br />
ve idrar renginde koyulaşma şikayetleriyle başvurdu. Hashimoto troiditi tanısı olan ve hormon replasman tedavisi alan<br />
hastanın karaciğer enzimlerinde 10-12 kat ve bilirubin düzeylerinde 2-3 kat artış saptandı. Hepatit etiyolojisi araştırılan<br />
hastanın, hepatit markırları ve ayırıcı tanıda değerlendirilen parametreleri negatif bulundu. Hastanın IgG düzeyi 3 kat<br />
yüksek, ANA 1/100 (+) ve ASMA (+) tespit edildi. Uluslararası OİH çalışma grubunun belirlediği skorlama sistemi ile tip<br />
1 OİH tanısı konulan ve gastroenteroloji kliniğine devredilen hastanın, karaciğer biyopsisi OİH ile uyumlu geldi. Tanısı<br />
kesinleşen hastaya başlanan kombine tedavi ile klinik düzelme saptandı.<br />
SONUÇ: OİH’nin kliniği genellikle ikinci olgumuzda olduğu gibi viral hepatite benzemekle birlikte, bazen birinci olgumuzda<br />
olduğu gibi kolestaz ile karakterize atipik seyir şeklinde görülebilmektedir. OİH tanısı, diğer kronik karaciğer<br />
hastalıklarının dışlanması ve OİH’yi destekleyici bulgular varlığında konulabilir. Nadir görülen bir karaciğer hastalığı<br />
olan OİH’nin, her zaman klasik klinik seyir göstermeyebileceği, bazen kolestaz ile karakterize bulgular ile karşımıza<br />
çıkabileceği unutulmamalı, kronik karaciğer hastalıklarının ayırıcı tanısında düşünülmelidir.<br />
3. Türkiye <strong>EKMUD</strong> Bilimsel Platformu 283