HBV'de Tedavi - EKMUD
HBV'de Tedavi - EKMUD
HBV'de Tedavi - EKMUD
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
lışmaya alındı. Organ vericileri GATA’da organ nakli için tetkik edilen erişkinler arasından seçildi ve hastaların yaşadığı<br />
bölgelerden olmalarına dikkat edildi. HLA testleri (HLA-A, -B, -Cw, -DQ ve -DR) GATA İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları<br />
Bilim Dalı Doku Tipleme Laboratuvarında polimeraz zincir reaksiyonu-sekans spesifik oligonükleotid (PCR-SSO) tekniği<br />
kullanılarak yapıldı. Tüm hastalarda HLA alellerinin, haplotiplerin ve genotiplerin sıklığı belirlenerek kontrol grubu ile<br />
karşılaştırıldı. Daha sonra çalışmaya alınan hastalar, kliniği ağır olmayanlar (n= 37) ve kliniği ağır olanlar ya da ölen<br />
hastalar (n= 20) olmak üzere iki gruba ayrılarak karşılaştırıldı. Hastalık ağırlık kriterleri kliniğimizde yapılan bir çalışmaya<br />
göre belirlendi. Trombosit sayısı ≤ 20.000/mm 3 , melena, APTT ≥ 60 sn ve somnolans kriterlerinden birinin olması<br />
halinde ağır hasta olarak kabul edildi. Verileri karşılaştırmak amacıyla, Chi-square testi ve Yates düzeltmeli Fisher’s<br />
exact testi istatistik yöntemleri kullanıldı. p< 0.05 değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.<br />
BULGULAR: HLA-A lokusunda, hasta grubunda HLA-A*02 (%31.6) en sık alel iken, kontrol grubunda HLA-A*24<br />
(%17.4) en sık alel idi. Hasta ve kontrol grubunda diğer sık görülen HLA alelleri, HLA-B*35 (%15.8, %16.3), HLA-<br />
Cw*04, (%16.7, %24.4), HLA-DQB1*03 (%45.6, %52.3) ve HLA-DRB1*11 (%21.9, %29.1) idi. Hasta grubunda<br />
kontrol grubuna göre, HLA-A*02 alel sıklığı anlamlı derecede yüksek, HLA-B*27 alel sıklığı ise anlamlı derecede düşüktü<br />
(sırasıyla p= 0.021 ve p= 0.010). HLA-A*02 aleli için relatif risk (RR) 1.93 95% CI: 1.11<br />
SONUÇ: Bu çalışma göstermektedir ki KKKA hastalığında, HLA-A*02 hastalığa duyarlılığı sağlayan gen ve HLA-B*27<br />
hastalıktan koruyucu gen olabilir. Ayrıca hastalığın seyrinde de HLA gen polimorfizmi önemli rol oynayabilir. Nitekim,<br />
HLA-A*23 alel sıklığı ile hastalığın ağırlığı arasında anlamlı bir ilişkili bulunmuştur.<br />
S47<br />
Kliniğimizde 2005-2008 Yılları Arasında Takip Edilen<br />
161 Bruselloz Olgusunun Analizi<br />
Bircan Ünal Kayaaslan 1 , Esragül Akıncı 1 , Aliye Tanrıcı Baştuğ 1 ,<br />
Selim Sırrı Eren 1 , Hürrem Bodur 1<br />
1 SB Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, Ankara<br />
AMAÇ: Bruselloz ülkemizde endemik olan zoonotik bir enfeksiyon hastalığıdır. Bu çalışmada Ocak 2005-Aralık 2008<br />
tarihleri arasında kliniğimizde takip edilen bruselloz olgularının değerlendirilmesi amaçlandı.<br />
GEREÇ ve YÖNTEM: Ocak 2005-Aralık 2008 tarihleri arasında kliniğimizde takip ve tedavi edilen bruselloz olguları<br />
prospektif olarak izlendi. Bruselloz tanısı klinik bulguların varlığında yüksek Brusella aglütinasyon titresi ve/veya kültürde<br />
etkenin üretilmesi ile konuldu.<br />
BULGULAR: Toplam 161 hasta takip edildi. Hastaların %39.8’i kadın, %60.2’si erkek, yaş ortalaması 47 ± 17 idi.<br />
Olguların %71.4’ünde hayvancılık öyküsü, %79.5’inde taze peynir yeme öyküsü mevcuttu. En sık semptomlar ateş<br />
(%77.7), terleme (%57.8) ve halsizlik (%56.5) idi. Hastaların %60.8’inde anemi, %18.6’sında lökopeni, %14.9’unda<br />
trombositopeni, %83.2’sinde CRP yüksekliği ve %62.1’inde sedimentasyon yüksekliği mevcuttu. Brusella standart tüp<br />
aglütinasyonu (STA), %97.5 hastada 1/160 ve üzerinde pozitifti. Hastaların 70’inde kan kültüründe üreme oldu. Kan<br />
kültürü pozitifliği ile STA yüksekliği, ateş ve akut bruselloz kliniği arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlı idi. Bruselloza<br />
bağlı komplikasyon %41 oranında tespit edildi. En çok gelişen komplikasyon osteoartiküler tutulum (%31.1) idi.<br />
Sekiz hastada (%4.9) nörobruselloz, 7 hastada (%4) orşit, 1 hastada (%0.6) hepatit saptandı. Spondilit en sık görülen<br />
osteoartiküler tutulum olup, 37 hastada (%74.0) tespit edildi. Lomber bölge en fazla tutulan vertebra seviyesi idi.<br />
Komplikasyonlar, akut enfeksiyonda daha düşük oranda bulunurken subakut enfeksiyonda, relaps ve reenfeksiyonlarda<br />
daha yüksek oranda idi. Çok değişkenli analizde, ateş ve kan kültür pozitifliği ile komplikasyonlar arasındaki ilişki<br />
anlamlı bulundu. <strong>Tedavi</strong>de en çok kullanılan kombinasyon %67.7 oranı ile rifampisin + doksisiklin kombinasyonu idi.<br />
<strong>Tedavi</strong>si tamamlanan hastalardan kontrole gelenlerde bir yıllık izlemde nüks görülmedi.<br />
SONUÇ: Ülkemizde endemik olan ve özellikle çiftçilik ile uğraşan kişilerde görülen bruselloz olgularının yaklaşık yarısında<br />
komplikayon gelişmektedir. Komplikasyonların akut dönemde daha az görülmesi, relaps ve reenfeksiyonlarda ise<br />
daha fazla tespit edilmesi erken ve uygun tedavinin önemini ortaya koymaktadır.<br />
3. Türkiye <strong>EKMUD</strong> Bilimsel Platformu 305