15.12.2012 Views

HBV'de Tedavi - EKMUD

HBV'de Tedavi - EKMUD

HBV'de Tedavi - EKMUD

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

HBV’de <strong>Tedavi</strong>:<br />

Nükleoz(t)id Kullanılmalı<br />

Kronik hepatit B enfeksiyonu HBsAg pozitifliği<br />

ile birlikte serumda HBV-DNA varlığıyla<br />

karakterizedir. Bu göstergelerle birlikte<br />

HBeAg pozitifliği de olabilmesine karşın<br />

Türkiye dahil olmak üzere Akdeniz ülkelerindeki<br />

kronik hepatit B hastalarının çoğu HBeAg<br />

negatif HBV mutantları ile enfektedir. Bu<br />

mutantların özelliği HBe epitopu ile taşınan<br />

proteinleri (HBeAg) yeterince üretememeleridir.<br />

HBe proteininin görevi hala tam anlaşılamamakla<br />

birlikte konağın immün mekanizmalarını<br />

etkilediği düşünülmektedir. HBeAg negatif<br />

olgularda enfekte hepatositlere karşı daha güçlü<br />

bir immün yanıtın geliştiği ve bu durumun<br />

karaciğer hücrelerinde yıkım-yapım döngüsünü<br />

hızlandırdığı saptanmıştır.<br />

HBeAg negatif HBV mutantlarıyla enfekte olguların<br />

HBeAg pozitif suşlarla enfekte olanlara<br />

göre başlıca farklılıkları; konağın daha uzun<br />

süredir HBV ile enfekte olması, bu süreç içinde<br />

gelişen virüsle konak arasındaki mücadele<br />

sonucu karaciğerde daha ağır nekroenflamasyon<br />

gözlenmesi, siroz ve karaciğer kanseri<br />

gelişme olasılığının daha yüksek olmasıdır.<br />

<strong>Tedavi</strong>ye daha güç yanıt vermeleri ve tedavi<br />

sonu kalıcı yanıtın daha az gözlenmesi HBe<br />

negatif olguların diğer özellikleridir.<br />

Kronik HBV enfeksiyonunun tedavisinde günümüzde<br />

cilt altı uygulanan pegile interferon<br />

(PEG-IFN) alfa 2a ve 2b ile ağızdan alınan<br />

nükleoz(t)id analogları (lamivudin, telbivudin,<br />

entekavir, adefovir ve tenofovir) kullanılmaktadır.<br />

PEG-IFN bir yandan enfekte hücrenin içindeki<br />

virüse karşı geliştirdiği antiviral etkiyi<br />

artırırken, diğer yandan enfekte hepatositleri<br />

doğrudan hedef alan hücresel immüniteyi uyarmaktadır.<br />

Konağın immün sistemine uyarıcı<br />

etkisi olmayan nükleoz(t)id analogları ise virüsün<br />

revers transkriptazını inhibe ederek HBV<br />

replikasyonunu engellemektedir. Bu ilaçların<br />

hiçbirisinin HBV enfeksiyonunun süregenliğini<br />

sağlayan “covalently closed circular DNA<br />

(cccDNA)”ya doğrudan etkisi olmadığından<br />

tedavideki amaç DNA replikasyonunun, serumda<br />

HBV-DNA saptanamayacak derecede baskı<br />

altına alınmasıdır.<br />

Uluslararası kılavuzlarda HBeAg negatif olgular<br />

için PEG-IFN ya da nükleoz(t)id analogları<br />

önerilmektedir. Ancak tedaviye viral replikas-<br />

36<br />

yonu en hızlı ve güçlü şekilde baskılayacak<br />

ilaçlarla başlanması gerektiği vurgulanmaktadır.<br />

Bu özelliğe sahip ilaçların da entekavir ve tenofovir<br />

olduğu belirtilmektedir. Bu kılavuz önerilerine<br />

kaynak oluşturan çalışma sonuçlarında<br />

bir yıllık tedaviyle HBV-DNA negatifliğine PEG-<br />

IFN ile %63, entekavir ve tenofovir ile sırasıyla<br />

%90 ve %91 oranında ulaşıldığı bildirilmiştir.<br />

2010 yılında yayınlanan bir meta-analizde de<br />

bir yıllık monoterapilerin sonuçları karşılaştırılmış<br />

ve PEG-IFN’nin plaseboya göre üstün olmasına<br />

karşın tüm nükleoz(t)id analoglarına göre<br />

daha düşük oranda virolojik ve biyokimyasal<br />

yanıta neden olduğu gözlenmiştir. Aynı çalışmada<br />

en başarılı virolojik, biyokimyasal ve histolojik<br />

yanıtın entekavir ve tenofovir ile alındığı<br />

vurgulanmıştır.<br />

HBV-DNA’nın uzun süre pozitif kalmasının siroz<br />

ve karaciğer kanseri riskini artırdığı bilinmektedir.<br />

Bu nedenle hangi ilaç seçilirse seçilsin HBV-<br />

DNA’yı negatifleştirmek ve bu durumu sürdürmek<br />

gerekmektedir. Nükleoz(t)id analoglarının<br />

uzun süreli virolojik yanıt açısından da daha<br />

başarılı olduğu belirtilmektedir. HBV-DNA<br />

negatifliği (≤ 400 kopya/mL) bir yıllık PEG-IFN<br />

tedavi sonrası üçüncü yılda olguların %18’inde<br />

saptanırken, tenofovirin dördüncü yılında bu<br />

oran %84’tür. Yirmi dört ay lamivudin tedavisi<br />

alan ve direnç geliştirmemiş olgularda tedavi<br />

sonu %86 olan HBV-DNA kaybının, ilaç kesildikten<br />

60 ay sonra %47.4 olguda sürdüğü saptanmıştır.<br />

HBeAg negatif olgularda PEG-IFN tedavi başarısının,<br />

HBeAg pozitif olgulara göre daha az olduğu<br />

saptanmıştır. Bu durumun nedenlerinden<br />

biri, HBeAg negatifliğine neden olan mutasyonun<br />

özellikle HBV genotip D’de görülmesidir.<br />

Ülkemizdeki enfekte olguların çoğundan<br />

sorumlu suş genotip D olup, HBV C ve D genotipleri,<br />

A ve B’ye göre PEG-IFN tedavisine daha<br />

kötü yanıt vermektedir. PEG-IFN’nin sağladığı<br />

virolojik yanıt genotip A’da %34 iken, genotip<br />

D’de %21 olarak saptanmıştır. Farklı genotiplerin<br />

nükleoz(t)id analogları tedavisine yanıtı<br />

değiştirdiği hakkında kanıt ise henüz yoktur.<br />

Nükleoz(t)id analoglarının uzun süre kullanım<br />

dezavantajlarına karşın istenmeyen etki geliştirme<br />

potansiyelleri oldukça azdır. Nükleoz(t)id<br />

analogları kullananların yaklaşık %2’sinde uzun<br />

3. Türkiye <strong>EKMUD</strong> Bilimsel Platformu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!