HBV'de Tedavi - EKMUD
HBV'de Tedavi - EKMUD
HBV'de Tedavi - EKMUD
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ve IL-2 üretiminin bloke edilmesi, dolaşan lenfositlerin<br />
azaltılması gibi etkileri vardır. Bu sayede<br />
steroidler IL-2 üretimini baskılayarak T<br />
hücre proliferasyonunu ve efektör sitotoksik T<br />
lenfosit inhibisyonunu sağlarlar. Lenfositleri<br />
ekstravasküler bölgeye yönlendirerek doğrudan<br />
lenfosit lizisine neden olabilirler. Yine B lenfositlerin<br />
antikor oluşturma yeteneğini inhibe<br />
ederler. Ayrıca, makrofajlar tarafından lökotrien<br />
ve prostaglandin yapımı ile birlikte TNF ve nitrik<br />
oksit gibi enflamasyonda rol alan mediyatörlerin<br />
de yapımı engellenir. Kompleman sisteminin<br />
aktivasyonunu engeller. Çeşitli otoimmün<br />
hastalıklarda ve sitotoksik ajanlarla birlikte<br />
organ transplantasyonlarında kullanılmaktadır.<br />
Ayrıca, steroidlerin lenfosit ve makrofajların<br />
enfeksiyon veya aşırı duyarlılık bölgelerine<br />
göçünü de engellediği bilinmektedir.<br />
Siklosporin, 11 aminoasit siklik polipeptid içeren<br />
bir fungal üründür. T hücre gen transkripsiyon<br />
programının aktivasyonundan sorumlu<br />
selüler proteinler olan immünofilinlere yüksek<br />
afinite ile bağlanarak, T hücre aktivasyonu ve<br />
sitokin (IL-2), kalsinörin üretimini inhibe<br />
etmekte, organ ve kemik iliği transplantasyonunda,<br />
çeşitli otoimmün hastalıklarda profilaktik<br />
olarak kullanılmaktadır. Takrolimus<br />
(FK506), siklosporine benzer fonksiyonel özelliklere<br />
sahip funguslardan elde edilen bir makrolid<br />
antibiyotiktir. Spesifik bir immünofilin<br />
olan FK506 bağlayıcı proteine (FKBP) bağlanır<br />
ve karaciğer transplant rejeksiyonunda kullanılır.<br />
Yine aynı bölgeye bağlanan rapomisin (sirolimus),<br />
IL-2 reseptör azalması ile sitokinlere T<br />
hücre yanıtını bloke eder. Ayrıca, sirolimus-<br />
FKBP 12 kompleksi hücre siklusunda anahtar<br />
bir enzim olan protein kinaz MTOR (memeli<br />
rapamisin hedefi) inhibisyonuna neden olur.<br />
Kalsinörin T hücrelerin aktivasyonu sonucunda<br />
tetiklenen sinyal yolağında yer alan bir moleküldür.<br />
Kalsinörin yolağı, başta NFAT ve NF-kB<br />
gibi birçok enflamatuvar mediyatörlerin üretiminden<br />
sorumlu transkripsiyon faktörlerinin<br />
aktivasyonunda ve FasL gibi moleküllerin yer<br />
değiştirmesinde rol alır. Kalsinörin yolağının<br />
bloke edilmesi ile T hücre aktivasyonu bloke<br />
edilmekte ve IL-2 sentez inhibisyonu ile T hücre<br />
ve CTL ekspansiyonu önlenmektedir. Ayrıca<br />
antijenlere yanıt olarak antikor üretimi de<br />
bozulmaktadır.<br />
Mehmet Özden<br />
B hücre hedefli tedavilerin otoimmün hastalıklarda<br />
özellikle sistemik lupus eritematozusda<br />
kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. B hücreleri<br />
antikor bağımlı ve antikor bağımsız fonksiyonları<br />
ile otoimmüniteyi inhibe etmekte ya da<br />
tetiklemektedir. B hücre hedefli tedaviler patojenik<br />
B hücrelerini elimine etmekte veya koruyucu<br />
B hücrelerinin fonksiyonlarını ve yayılmalarını<br />
artırmaktadır. B hücrelerini hedef alan birçok<br />
yeni strateji bulunmaktadır. Bunlar arasında,<br />
deplete antikorlar kullanılarak doğrudan<br />
öldürme, B hücrelerinin farklılaşma veya hayatta<br />
kalmasından sorumlu faktörlerin inhibisyonu,<br />
B hücre inhibitör reseptörlerinin indüksiyonu,<br />
B hücre reseptör veya kostimülatör reseptörleri<br />
aracılığıyla sinyallerin kesilmesi ve antijen<br />
spesifik otoreaktif B hücrelerinin fonksiyonel<br />
inaktivasyonu veya delesyonudur. Alternatif bir<br />
strateji de regülatör B hücrelerinin (B reg) ekspansiyonunu<br />
ve indüksiyonunu içeren bir stratejidir.<br />
B reg hücreler, IL-10 ve TGF-b olası<br />
diğer immünregülatör sitokinleri üreten ve Th<br />
hücrelerin veya dendritik hücrelerin proenflamatuvar<br />
fonksiyonları inhibe etme yeteneği<br />
olan hücreler olarak tanımlanmaktadır.<br />
Belimumab kullanılarak B hücre aktive edici<br />
faktörü bloke ederek kazanılan seçici B hücre<br />
deplesyonu klinik yararları gösterilmiş bir tedavidir.<br />
B hücre deplase eden antikorlar anti-<br />
CD20, anti-CD19, anti-CD22, B hücre reseptör<br />
inhibisyonu yapan Syk, PI3K53-55, proliferasyon<br />
indükleyen ligand ya da TNF ligand süperailesi<br />
13 olarak bilinen BAFF (anti-BAFF-<br />
Belimumab) veya APRIL’ın (anti-APRIL-Atacicept)<br />
indüklediği B hücre stimülasyonunun<br />
inhibisyonu, anti-tip 1 IFN ve anti-IL-21 ve IL-6<br />
gibi ajanlardır.<br />
Enfeksiyon riski açısından ele alındığında<br />
immünmodülatörlerden özellikle immünsüpresifler<br />
öne çıkmaktadır. T ve B hücrelerinin anti-<br />
CD3 veya anti-CD20 antikorları ile tamamen<br />
yok edilmesi, kemoterapi ve kalsinörin inhibitörleri<br />
özellikle steroidler immünsüpresyona<br />
neden olan başlıca faktörlerdir. Mikofenolat<br />
mofetil (cellcept), guanin nükleotid sentezinde<br />
bir enzimdir. T ve B hücre guanin nükleotid<br />
sentezine yüksek düzeyde bağlı olduğundan,<br />
MPA, T ve B hücre proliferasyonu ve antikor<br />
üretimini inhibe eder. Özellikle transplant rejeksiyonunu<br />
önlemede steroid ve kalsinörin inhibi-<br />
3. Türkiye <strong>EKMUD</strong> Bilimsel Platformu 79