HBV'de Tedavi - EKMUD
HBV'de Tedavi - EKMUD
HBV'de Tedavi - EKMUD
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
S30<br />
Klinik Candida krusei İzolatlarının Vorikonazol, Kaspofungin<br />
ve Amfoterisin B Duyarlılığının Üç Farklı Yöntemle<br />
Değerlendirilmesi<br />
Yasemin Öz 1 , Filiz Akşit 1 , Nuri Kiraz 2 , Abdurrahman Kiremitçi 1<br />
1 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Eskişehir<br />
2 İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, İstanbul<br />
AMAÇ: Candida krusei intrensek olarak flukonazol dirençlidir ve birçok merkezden C. glabrata ve C. krusei gibi non-albicans Candida<br />
enfeksiyonlarının sıklığında artış bildirilmektedir. Amfoterisin B ve vorikonazol fungal hücre membran sterolü üzerinden etki göstermekteyken,<br />
kaspofungin farklı bir mekanizmayla, fungal hücre duvarı 1,3-b-D-glucan sentezini inhibe ederek etki göstermektedir. Bu<br />
çalışmanın amacı, vorikonazol, kaspofungin ve amfoterisin B’nin C. krusei izolatlarına etkinliğini üç farklı yöntemle değerlendirmekti.<br />
GEREÇ ve YÖNTEM: Toplam 30 klinik C. krusei izolatı ve C. parapsilosis ATCC 22019 referans suşu çalışmaya alındı. Bütün izolatlar<br />
CLSI (Clinical and Laboratory Standards Institute) M27-A2 kılavuzuna göre sıvı mikrodilüsyon, CLSI M44-A klavuzuna göre disk difüzyon<br />
ve Etest yöntemiyle duyarlılık testine alındı. Disk difüzyon testi için Whatman no 1 kağıtları ve besiyeri olarak glukoz ve metilen<br />
mavisi eklenmiş Mueller-Hinton agar kullanıldı, sonuçlar hem 24 hem de 48 saatlik inkübasyonda değerlendirildi. Etest yöntemi<br />
üreticinin önerilerine göre MOPS’la tamponlanmış RPMI 1640 agar kullanılarak yapıldı.<br />
BULGULAR: İzolatların minimal inhibitör konsantrasyon (MİK) değerleri sıvı mikrodilüsyon ve Etest ile sırasıyla vorikonazol için 0.25-<br />
0.50 µg/mL ve 0.094-0.5; amfoterisin B için 1.0-2.0 µg/mL ve 0.50-2.0 µg/mL; kaspofungin için 0.25-1.0 µg/mL ve 0.047-0.50 µg/<br />
mL arasında bulundu. Disk difüzyon yöntemi ile tüm izolatların zon çapları vorikonazol için ≥ 18 mm, amfoterisin B için ≥ 18 mm ve<br />
kaspofungin için ≥ 25 mm tespit edilmiştir. Buna göre çalışmaya alınan C. krusei izolatlarının tümü her üç yöntemle vorikonazol ve<br />
kaspofungine duyarlı olarak saptandı. Amfoterisin B için izolatların %50’sinin MİK değeri 2 µg/mL olarak sonuçlandı. Sıvı mikrodilüsyon<br />
ve Etest yöntemleri arasındaki ±2 dilüsyon içinde gerçekleşen uyum oranı vorikonazol ve amfoterisin B için %100, kaspofungin<br />
için %83.3; üç yöntem arasındaki kategorik uyum vorikonazol ve kaspofungin için %100 olarak gerçekleşmiştir.<br />
SONUÇ: Sonuç olarak vorikonazol ve kaspofungin C. krusei izolatlarına karşı in vitro şartlarda etkili bulunmuştur, ancak amfoterisin<br />
B için elde edilen yüksek MİK değerleri dikkat çekicidir. Duyarlılık yöntemleri arasındaki yüksek uyum oranları nedeniyle agar testleri<br />
referans yönteme alternatif olabilir.<br />
S31<br />
Üropatojen Escherichia coli İzolatlarında Kinolon Direncinin<br />
Yıllar İçerisindeki Değişimin Araştırılması<br />
Sibel Doğan Kaya 1 , Serap Gençer 2 , Bülent Kaya 1<br />
1 SB Niğde Devlet Hastanesi, Niğde<br />
2 SB Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, İstanbul<br />
AMAÇ: Üropatojen Escherichia coli izolatlarının hızla artan antibiyotik direnci karşısında her merkezin kendi direnç oranlarını takip<br />
etmesi önem kazanmaktadır. Hastanemiz üropatojen E. coli izolatlarının kinolon grubu antibiyotiklere direnç oranını 6 yıl içindeki<br />
değişimi ve diğer antibiyotik dirençleriyle korelasyonunu araştırmak amacıyla bu çalışma yapılmıştır.<br />
GEREÇ ve YÖNTEM: Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim Araştırma Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji Laboratuvarında Ocak 2003-Aralık 2008<br />
tarihleri arasında üropatojen olarak izole edilen E. coli izolatlarının antibiyotik duyarlılıkları retrospektif olarak değerlendirildi. Her<br />
hastanın ilk izolatı çalışmaya alındı.<br />
BULGULAR: Çalışmayı oluşturan 5543 izolatın %27’si siprofloksasine, %26.5’i ofloksasine, %21.4’ü gentamisine, %15.4’ü amikasine<br />
dirençli olup %11.9’u genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz (GSBL) üretmekteydi. Siprofloksasin ve ofloksasin dirençleri 2003<br />
yılında sırasıyla %22.1 ve %21.6, 2004’te %20.4 ve %20.8, 2005’te %21.9 ve %22, 2006’da %25.5 ve %26.2 iken 2007 yılında<br />
%34.3 ve %35.5’e (her ikisi içinde p< 0.001), 2008’de %30.3 ve %30.6’ya yükselmiştir. GSBL oranlarıda 2003’te %4.3, 2004’te<br />
%4.2, 2005’te %5.9, 2006’da %10.1, 2007’de %19.8 ve 2008’de %19’a yükselmişti (p< 0.001). Ofloksasin dirençli izolatların<br />
%31’i siprofloksasin dirençli izolatların %32’si GSBL üretmekteydi. Florokinolon direnci ile diğer antibiyotik dirençleri arasında korelasyon<br />
mevcuttu. Poliklinik hastalarına ait izolatların direnç oranı yatan hastalara ait direnç oranından belirgin olarak daha düşüktü<br />
(p< 0.001).<br />
SONUÇ: Üropatojen E. coli izolatlarında florokinolonlar başta olmak üzere tüm antibiyotiklere karşı direnç oranlarında yıllar içersinde<br />
anlamlı artış görülmektedir. Gereksiz ve uygun olmayan florokinolon kullanımından kaçınmak ve endikasyon durumunda direnç<br />
verileri ışığında ampirik tedavileri yönlendirmek gerekmektedir.<br />
3. Türkiye <strong>EKMUD</strong> Bilimsel Platformu 293