HBV'de Tedavi - EKMUD
HBV'de Tedavi - EKMUD
HBV'de Tedavi - EKMUD
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
yon ve yaşamında rol alan sinyal yolunu aktive<br />
eder. İmatinib, geftinib ve erlotinib oral olarak<br />
kullanılan aktif tirozin kinaz inhibitörleridir.<br />
EGFR’nin sinyal yolağını inhibe eder ve kinaz<br />
fosforilasyonunu bloke ederler ve kronik miyeloid<br />
lösemi ile skuamöz olmayan akciğer kanserlerinde<br />
kullanılır.<br />
Allerjik immünoterapi (desensitizasyon); tip 1<br />
allerjiye dayanan allerjik hastalıkların tedavisi<br />
için hastaya ufak dozda spesifik antijen (allerjen)<br />
uygulamak suretiyle yapılır. İmmüntolerans<br />
oluşturdugu için immün allerjik yanıtı süprese<br />
eder.<br />
Çeşitli tümör ilişkili veya tümör spesifik antijenlerin<br />
identifikasyonu, in vivo olarak antitümör<br />
immünolojik yanıtı indükleme olasılığını<br />
kolaylaştırmaktadır. Kanser aşılarının çoğu<br />
tümör ilişkili antijenlere karşı hücresel immün<br />
yanıtı aktive etmeye yönelik tasarlanmıştır.<br />
Antitümör aşıları peptid içeren aşılardır. Genetik<br />
olarak modifiye edilmiş organizmalarla yapılan<br />
veya genetik olarak değiştirilebilir otolog tümör<br />
hücrelerinin işlenmesiyle oluşturulan aşılardır.<br />
Aşılarda bulunan tümör ilişkili antijenler DNA,<br />
RNA veya diğer proteinlerdir. Gen teknolojisiyle<br />
hazırlanan ve subkütan uygulanan aşılar olup<br />
kanser hastalarında kullanılırlar. CD8+ sitotoksik<br />
T lenfositlerinin (CTL), Fas-Fas ligand aracılığıyla<br />
apopitozisi indükleyerek, fagosit ve NK<br />
hücrelerini aktive ederek tümör hücrelerini<br />
öldürmede önemli etkileri gösterilmiştir. Sitokin<br />
gen tedavisi ve dendritik hücre aşılaması kanser<br />
hastalarının etkin aşılamasında araştırılmış<br />
tedavi yöntemleridir. Dendritik hücreler GM-CSF,<br />
TNF-a ve diğer sitokinlerle aktive edilerek T<br />
hücre aktivasyonunu artırır. Yine IL-12 sekrete<br />
ederek CD8+ T lenfositlerinin aktivasyonu ile<br />
IFN-γ ve IL-2 üretimini sağlarlar. Sonuç olarak<br />
tümör hücre harabiyetine neden olurlar.<br />
Metastatik prostat kanserinin tedavisinde gündeme<br />
gelen Sipuleucel-T, otolog prostatik asit<br />
fosfataz yüklü dendritik hücre immünoterapötiği<br />
olup immüntoleransı azaltan bir özelliğe<br />
sahiptir.<br />
MikroRNA’lar (miRNA), birçok hedef genin<br />
ekspresyonunu düzenleyen kısa kodlanmamış<br />
RNA molekülleridir. Hematopoietik hücrelerde<br />
miRNA düzeyleri immün yanıtın seyri ve farklılaşması<br />
sırasında dinamik olarak düzenlenmektedir.<br />
Romatoid artritli hastalarda ve hematolo-<br />
Mehmet Özden<br />
jik malignitelerde miRNA’nın anormal düzeyde<br />
eksprese olduğu gösterilmiştir. Bu bulgular<br />
miRNA’nın immünmodülatör ilaç gelişiminde<br />
kritik bir hedef olduğunu ve miRNA bazlı gen<br />
tedavilerinin metabolik bozukluklar, kanserler<br />
ve immün hastalıkların tedavisinde bir seçenek<br />
olma potansiyelleri olduğunu göstermektedir.<br />
Mezenkimal kök hücreler, osteoblast, miyosit,<br />
kondrosit ve adipositlere farklılaşabilen multipotent<br />
hücrelerdir. Genel etkileri immün yanıtı<br />
antienflamatuvar/toleran fenotipe çevirme,<br />
Th1’den Th2’ye dönüşüm, NK hücrelerinden<br />
IFN-γ üretiminin baskılanması, B hücrelerinden<br />
antikor üretiminin azaltılmasıdır. İnsan mezenkimal<br />
kök hücrelerinin immünsüpresif özelliği<br />
allojenik bireylerde hücre tedavisi için onları<br />
aday yapan önemli bir özelliktir. Özellikle doku<br />
onarımında kullanılması olasılığını gündeme<br />
getirmiştir.<br />
Çeşitli patojenlerden identifiye edilen immünmodülatörler,<br />
doğal ya da kazanılmış immün<br />
sistemi düzenler. Bu moleküller, enfeksiyonun<br />
istenen etkilerini taklit ederler ve immünmodülatör<br />
olarak tedavide kullanılırlar. Bunlar arasında<br />
miksoma ve poks virüsten elde edilen proteaz<br />
inhibitörleri Serp1’in akut koroner sendromda<br />
enflamasyonu inhibe ettiği gösterilmiştir.<br />
Yine kompleman aktivasyonunu bloke eden<br />
vaccinia virüs kaynaklı vaccinia kompleman<br />
kontrol proteini (VCP), sitokin ve kemokin analogları<br />
ve hücre sinyal yolağını düzenleyen<br />
Vaccinia virüs ve Yersinia kökenli immünmodülatörler<br />
bulunmaktadır. Ayrıca BCG aşısı, inaktive<br />
Corynebacterium parvum suşları, bazı probiyotikler<br />
enfeksiyon hastalıkları veya kanserlerde<br />
adjuvan olarak kullanılabilen immünmodülatörlerdir.<br />
Bakteri ekstreleri tekrarlayan enfeksiyonlarda<br />
kullanılmış bakteriyel lizatlardır. Kistik<br />
fibroziste kullanılan deoksiribonükleaz 1 ve<br />
Flavobacterium spp. kaynaklı alginat liyaz kistik<br />
fibrozisde kullanılan akciğer viskozitesini azaltan<br />
rekombinant proteinlerdir. Antisense RNA<br />
ve antisense oligonükleotidler, mRNA’ya bağlanan<br />
ve translasyonu bloke eden nükleik asit<br />
kökenli terapötiklerdir.<br />
Çeşitli hastalıkların primer tedavisinde başarılı<br />
ve yaygın kullanım şansı bulan biyolojik ilaçlar,<br />
immün sistem gibi karmaşık bir yapının modülasyonu<br />
sonucu enfeksiyonlara artmış eğilim<br />
gibi beklenmeyen ve istenmeyen yan etkileri<br />
3. Türkiye <strong>EKMUD</strong> Bilimsel Platformu 81