HBV'de Tedavi - EKMUD
HBV'de Tedavi - EKMUD
HBV'de Tedavi - EKMUD
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
284<br />
S17<br />
Florokinolon <strong>Tedavi</strong>sine Bağlı Deliryum: 3 Olgu<br />
Filiz Sürücü 1 , Üner Kayabaş 1 , Sibel Toplu 1 , Şirvan Elmas Dal 1 , Serhat Murat Hopoğlu 1 ,<br />
Funda Yetkin 1 , Yaşar Bayındır 1<br />
1 İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Malatya<br />
AMAÇ: Sentetik olarak elde edilen kinolonlar, bakterilerdeki DNA giraz ve topoizomeraz IV enzimlerini inhibe eden<br />
ve oldukça yaygın kullanılan antimikrobiyallerdir. Birçok sistemi ilgilendiren yan etkileri vardır. Santral sinir sistemi (SSS)<br />
yan etkileri ikinci sıklıkta saptanır. En sık SSS yan etkileri baş ağrısı, baş dönmesi ve sersemlik hissidir. Daha ender olarak,<br />
ajitasyon, deliryum, konfüzyon, psikoz ve görme bozukluğu gibi yan etkiler bildirilmiştir.<br />
Kinolonlarla ilişkili deliryum gelişen 3 olgu sunulmaktadır. Hastalara ait tıbbi bilgiler hasta kayıtlarından elde edilmiştir.<br />
OLGU 1: Pnömoni tanısı ile intravenöz moksifloksasin tedavisi başlanan 78 yaşındaki erkek hastada tedavinin ikinci<br />
günü deliryum gelişti. Hastanın moksifloksasin tedavisi kesilerek, aspirasyon pnömonisi ekarte edilemediğinden klindamisin<br />
ve seftriakson tedavisine geçildi. <strong>Tedavi</strong> kesildikten sonra deliryum tablosu gerileyen hastada GSBL pozitif E.<br />
coli’ye bağlı nozokomiyal üriner sistem enfeksiyonu geliştiği için antimikrobiyal tedavi meropenem olarak değiştirildi.<br />
Klinik ve laboratuvar bulguları düzelen hastanın tedavisi 14 güne tamamlanarak taburcu edildi.<br />
OLGU 2: Hipertansiyon, diabetes mellitus, diyabete bağlı nefropatisi olan 85 yaşındaki erkek hasta sol ayakta selülit<br />
ve pnömoni ön tanıları ile yatırıldı. Ampisilin/sulbaktam ve siprofloksasin tedavisi başlandı. Antibiyoterapinin 3. günü,<br />
klinik bulgularda düzelme olmaması nedeni ile klindamisin ve levofloksasin tedavisine geçildi. Bu tedavi ile hastanın<br />
ateşi geriledi, bacaktaki selülit bulgularında azalma saptanmasına karşın hastada deliryum gelişti. Levofloksasin tedavisi<br />
yerine seftriakson tedavisine geçilen hastanın deliryum tablosu düzeldi. Hasta bu tedavinin 8. günü oral klindamisin<br />
ve sefiksim başlanarak taburcu edildi.<br />
OLGU 3: KOAH ve pnömoni tanıları ile bir devlet hastanesinin göğüs hastalıkları kliniğine yatırılan ve levofloksasin<br />
paranteral tedavisi başlanan 69 yaşındaki kadın hasta, deliryum ön tanısı ile sevk edilmişti. PA akciğer grafisinde infiltrasyon<br />
saptanmayan hastada santral sinir sistemi enfeksiyonu açısından lomber ponksiyon yapıldı. Beyin omurilik<br />
sıvısı bulguları normal olan hastada santral sinir sistemi enfeksiyonu ekarte edildi. Göğüs hastalıkları kliniği tarafından<br />
sadece KOAH için önerilen tedavi verilen hasta yatışının üçüncü gününde taburcu edildi.<br />
SONUÇ: Florokinolon kullanımı sırasında özellikle yaşlı hastalarda santral sinir sistemi yan etkileri yönünden dikkatli<br />
olunmalıdır. Florokinolon kullanan bir hastada gelişen deliryum tablosunun ayırıcı tanısında, deliryumun ilaç yan etkisi<br />
olabileceği akılda bulundurulmalıdır.<br />
S18<br />
Pnömoni ve Spondilodiskit ile Seyreden Bir Bruselloz Olgusu<br />
Sibel Toplu 1 , Yaşar Bayındır 1 , Filiz Sürücü 1 , İnci Yılmaz 1 , Funda Yetkin 1 , Yusuf Aydın 1 ,<br />
Üner Kayabaş 1<br />
1 İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Malatya<br />
AMAÇ: Bruselloz, dünya çapında en sık görülen zoonotik enfeksiyonlardan biridir. Vücutta herhangi bir organ sistemi<br />
tutulabilir. Brusellozda solunum sisteminin tutulumu ise nadirdir. Bruselloza bağlı solunum sistemi ve vertebra tutulumu<br />
olan bir olgu sunulmaktadır. Hastaya ait veriler hastanın tıbbi kayıtlarından elde edilmiştir.<br />
OLGU: Yetmiş dört yaşında kadın hasta, iki aydır süren bel ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı ve ateş şikayetleri ile<br />
başvurdu. Taze peynir yeme öyküsü vardı. Fizik muayenesinde dinlemekle akciğer solda daha belirgin olmak üzere iki<br />
taraflı krepitan raller dışında patolojik bulgu saptanmadı. PA akciğer grafisinde sol bazalde heterojen dansite artışı<br />
vardı. Hastanın klinik ve radyolojik bulguları lumbal spondilodiskit varlığını da destekledi. Brusella tüp aglütinasyonu<br />
1/1280 saptanan hastaya kan kültürleri alındıktan sonra rifampisin ve doksisiklin tedavisi başlandı. İlk gün alınan iki<br />
kan kültüründe üreme olmazken tedavinin üçüncü gününde alınan kan kültüründe Brucella spp. üredi. Ayrıca, tedavinin<br />
üçüncü gününde akciğer dinleme bulgularında artış olması üzerine yüksek rezolüsyonlu akciğer BT çekildi. Sol alt<br />
segmentlerde milimetrik nodüller ve konsolidasyona gidiş gösteren alveoler infiltrasyon saptandı. Hastanın tedavisine<br />
seftriakson eklendi. <strong>Tedavi</strong>nin 18. gününde gastrik yan etkiler nedeni ile doksisiklin, yerine trimetoprim-sülfametoksa-<br />
3. Türkiye <strong>EKMUD</strong> Bilimsel Platformu