Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu
Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu
Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Staj Eğitim Merkezi Cumartesi Forumları 4<br />
111<br />
içinde bir başka fıkrada vedia sözleşmesinden bahsediliyor. Yahu yeni<br />
bir kanun, aynı madde içerisinde hiç olmazsa kavramlarda bir birlik sağlamak<br />
gerekmez miydi Maalesef bu biraz ihmal edilmiş gibi görünüyor.<br />
Bir başka eleştirim, şimdi bu kanunun numarası 6102 Sayılı Kanun,<br />
oysa yeni Usul Kanunu 6100 Sayılı Kanun. Oysa yeni kanunda eski<br />
Usul Kanununa atıf yapılmış, kendisinden daha önce kabul edilmiş bir<br />
kanun varken uyarlama yapılmadan eski Usul Kanununa yollama yapılmış.<br />
4. ve 5. maddelerde 1086 sayılı HUMK yerine 6100 sayılı yeni<br />
Usul Kanunu denmesi gerekirdi. Bir başka husus ticari davaların görüleceği<br />
mahkemeler konusundadır. Mevcut durumda biz biliyoruz ki<br />
ticari davalar konusunda da eğer özel bir hüküm yoksa dava konusunun<br />
değerine bakılmaksızın ticaret mahkemesinde görüleceğini belirten<br />
özel bir düzenleme yoksa usul hukukundaki genel kural uyarınca dava<br />
konusunun değerine bakıyoruz. Belli bir değerin altındaki ticari davalar<br />
mevcut durumda sulh hukuk mahkemesinde görülmüyor, üstünde olan<br />
davalarsa eğer dava açacağımız yerde özel bir ticaret mahkemesi varsa<br />
ticaret mahkemesinde, yoksa asliye hukuk mahkemesinde görülüyor.<br />
Şimdi yeni kanunun 5. maddesi yeni Usul Kanununa paralel bir düzenleme<br />
getirmiş, bu da kendi içinde çelişkiyi gösteriyor. Dava olan şeyin<br />
değerine veya tutarına bakılmaksızın ticari davalar asliye ticaret mahkemesinde<br />
görülür denmiş. Yani artık dava konusunun değerine bakılmayacak,<br />
ticari dava ölçütlerine göre bir davayı ticari kabul ettikten sonra<br />
doğrudan doğruya onu ticaret mahkemesinde açmamız gerekecek, ama<br />
burada da bir sorun var, Türkiye’nin her yerinde asliye ticaret mahkemesi<br />
yok. Oysa Türkiye’nin her yerinde asliye hukuk mahkemesi var.<br />
Öyleyse 5. maddede ticari davalar da asliye hukuk mahkemesinde görülür,<br />
şu kadar ki ticaret mahkemesi olan yerlerde ticaret mahkemesinde<br />
görülür denmesi gerekirken tam tersi yapılır, asliye ticaret mahkemesinde<br />
görülür.<br />
Bakın, 5. maddeyi hemen sizinle paylaşayım. Şöyle bir ifade; “Aksine<br />
hüküm olmadıkça dava olan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın<br />
asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.” Bir<br />
yerde asliye ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin içinde<br />
bulunan davalara asliye ticaret mahkemesi bakar. Oysa sanki burada<br />
mantıki silsile bakımından bir zaaf var, asliye hukuk mahkemesinde görülür,<br />
şu kadarki ticaret mahkemesi varsa orada görülür denmesi gerekmez<br />
miydi Bu yapılmamış, ama bu tabii şekli bir konu, esasa müessir<br />
bir konu değil. Bir başka nokta mevcut kanunumuzun 7. maddesinde<br />
var, yeni Ticaret Kanunu’muza da alınmış, teselsül karinesi. Yani