14.01.2015 Views

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Staj Eğitim Merkezi Cumartesi Forumları 4<br />

179<br />

Davalının cevap dilekçesi verme süresi ise, dava dilekçesinin tebliği<br />

tarihinden itibaren iki haftadır ve bu süre ancak bir ay uzatılabilecektir<br />

(m. 122 ve m. 127). HUMK m. 198’de öngörüldüğünün aksine, yeni HMK<br />

düzenlemesinde cevap süresinin uzatılmasını talep etmemiş olan davalı,<br />

ilk duruşmada mazeret bildirerek kendisine üç günlük ek süre verilmesini<br />

talep edemeyecektir.<br />

Cevap dilekçesinde eksiklik bulunması halinde ise, bu husus (HUMK<br />

m. 187, bent 7 düzenlemesinin aksine) bir ilk itiraz sebebi sayılmayacak,<br />

hâkim, eksikliğin giderilmesi için davalıya bir haftalık süre verecek, eksikliğin<br />

bu süre içinde de giderilmemesi halinde, cevap dilekçesi verilmemiş<br />

sayılacaktır (m. 130).<br />

VII. Kısmi dava konusundaki yenilikler:<br />

Kısmi dava konusunda, kanuna bugünkü (Yargıtay içtihatlarıyla yerleşmiş<br />

olan) uygulamamızı köklü şekilde değiştirecek hükümler konulmuştur<br />

(m. 107 ve m. 109).<br />

HMK m. 109(2) hükmü “Talep konusunun miktarı, taraflar arasında<br />

tartışmasız veya açıkça belirli ise, kısmî dava açılamaz” şeklindedir.<br />

Buna göre, mesela bir bankanın kredi sözleşmesinden doğan alacağı<br />

veya faturaya bağlanmış bir alacak ya da tutarı kira sözleşmesiyle<br />

veya kira parasının tespiti hükmüyle belirli bir kira alacağı için kısmi<br />

dava açılamayacaktır. Hatta, hesapla kesin şekilde bulunabilecek (kıdem<br />

tazminatı alacağı gibi) alacaklar için kısmi dava açılıp açılamayacağı<br />

da tartışmalı hale gelecek; bu gibi tartışmalı konularda, Hocam Prof.<br />

Dr. Baki Kuru’nun ifade ettiği üzere, İİK m. 67 hükmünde öngörülen icra<br />

inkâr tazminatına ilişkin “likit alacak” kavramını tanımlayan Yargıtay<br />

içtihatları uygulamaya yol gösterici olabilecektir.<br />

HMK m. 109(2) hükmü ise “Dava açılırken, talep konusunun kalan<br />

kısmından açıkça feragat edilmiş olması hâli dışında, kısmî dava<br />

açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına<br />

gelmez” şeklindedir ki; Yargıtay’ın bugüne kadarki uygulaması<br />

bu hükmün aksi yönde (“fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması” hali<br />

dışında kısmî dava açılmasının talep konusunun geri kalan kısmından<br />

feragat edildiği anlamına geleceği yönünde) idi.<br />

HMK, kısmi davaya ilişkin genel hüküm olan 109. madde hükmü yanında,<br />

kısmi davanın bir türü olarak, “belirsiz alacak davası” müessesesini<br />

ihdas etmiştir. Belirsiz alacak davasını düzenleyen “Belirsiz<br />

alacak ve tespit davası” başlıklı 107. madde hükmü şöyledir:

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!