14.01.2015 Views

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

56 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınları<br />

zırlayan taraf şunu diyemeyecek: Efendim, ben bunun yok olduğunu,<br />

yok hükmünde olduğunu bilseydim bu sözleşmeyi hiç yapmayacaktım,<br />

o halde tamamı geçersizdir. Diyemesin diye bu hüküm getirilmiştir. Bu<br />

tabii doğru olmuştur, ona diyeceğim bir şey yok.<br />

Fakat 25. maddeyle bir sıkıntı var. 25. maddeyle 21. madde arasında<br />

bir problem var. Şöyle 25. madde: <strong>Genel</strong> işlem koşullarında yer alan<br />

hükümlerden karşı tarafa dürüstlük kurallarına aykırı olarak veya karşı<br />

tarafın durumunu ağırlaştırıcı nitelikte olanlar geçersizdir. Bakın, size<br />

terim kargaşası, her iki hüküm hem 25, hem 21 genel işlem şartlarından<br />

bahsediyor. Birisi yazılmamış sayılmadan bahsediyor, birisi geçersizlikten<br />

bahsediyor. Geçersiz olan dürüstlük kurallarına aykırı olarak veya<br />

karşı tarafın durumunu ağırlaştırıcı nitelikte olanlar geçersiz, bunun dışındakiler<br />

yazılmamış sayılıyor. Bunun anlaşılması mümkün değil, yani<br />

dürüstlük kuralına aykırı olmayanlar yazılmamış sayılacak, dürüstlük<br />

kuralına aykırı olanlar mı geçersiz sayılacak anlaşılır gibi değil. 25 ve<br />

21’i birlikte ele aldığınız zaman Başarısız olan bir düzenlemeyle karşı<br />

karşıya geldiğinizi anlıyorsunuz ve bunu zaman içinde hem doktrin, hem<br />

tatbikat halledecektir. Aslında söylediğim gibi genel işlem şartlarıyla ilgili<br />

düzenleme yerinde olmuştur, iyi niyetle yapılmıştır. Zaten bunların<br />

hepsi iyi niyetle yapıldı, ama bu demek değildir ki, eleştirilmeyecek. Fakat<br />

böyle bir çelişki burada görüyorum. Tekrar ediyorum: <strong>Genel</strong> işlem<br />

şartlarıyla ilgili bu hükümler yerinde olmuştur. Yalnız bir problem var, o<br />

da şu: Şimdi acaba genel işlem şartlarıyla ilgili yazılmamış sayılma, geçersiz<br />

olma falan sonuçlarından sadece zayıf olanları mı, yani tüketicileri<br />

mi yararlandırmak doğrudur hukuk politikası açısından, yoksa herkesi<br />

bundan yararlandırmak mı doğrudur doğrusu burada tereddüt duymak<br />

gerekir ve doktrinde de bu konuda tereddütler dile getiriliyor. Düşünün,<br />

çok güçlü bir kuruluş başka bir güçlü kuruluştan kredi alıyor. O kredi<br />

veren genel işlem şartları sunuyor ve onun aleyhine sayılan kısımlar<br />

yazılmamış sayılıyor. Buna gerek var mı Yani basiretli bir işadamı<br />

gibi davranmak zorunda olan bir kuruluş böyle koruyucu şemsiye altına<br />

alınmaya muhtaç mıdır Tüketiciyle ilgili bir problemimiz yok, ama bu<br />

açıdan eleştirilmeye değer, zaten bu açıdan eleştiriliyor.<br />

Bir de mesela, genel işlem şartlarıyla ilgili bazı malumu ilam niteliğinde<br />

hükümler yer almış. Boşu boşuna kabarmış, yani madde numaralarının<br />

değişmesine sebep olan zaten bu araya gelen fazla hükümlerdir.<br />

Onlara gerek yoktu. Mesela diyor ki: “Bir yorum meselesi çıkarsa genel<br />

işlem şartlarını kaleme alan aleyhine yorumlanır” zaten bu böyle, zaten<br />

bunu sağır sultan duydu. Bu bir yorum kuralıdır, bunu kanuna koy-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!