14.01.2015 Views

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

140 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınları<br />

ğu andan itibaren batıl sayıyorsunuz. Bu o şirketle faaliyete geçmiş iyi<br />

niyetli üçüncü kişiler ve yapılan işlemlerin hukuki güvenliği bakımından<br />

oldukça sıkıntı yaratan bir düzenlemeydi. Çok eleştirildiği için 299.<br />

maddedeki bu hüküm çıkarıldı. Bu hüküm çıkarılmak istenirken hatta<br />

yanlışlıkla 299. maddenin tamamı yürürlükten kaldırıldı. Mevcut kanunun<br />

en temel sıkıntılarından birisi bu, sadece bu butlanın tespiti davasını<br />

kaldıralım derken maddenin tamamını kaldırdılar. Oysa mevcut<br />

kanunda bile 299. maddeye, yani yürürlükten kaldırılan maddeye atıf<br />

yapan maddeler var maalesef. Bu noktada bizim eleştirimiz, önerimiz şu<br />

oldu, dedik ki, buraya Avrupa Birliği yönergeleri doğrultusunda Alman,<br />

İsviçre hukuklarına paralel olarak şöyle bir hüküm konulmalı. Geçmişe<br />

etkili değil, ama fesih davası dediğimiz hâkimin kararından itibaren<br />

ileriye doğru, karardan sonrası için şirketin sona ermesini sağlayacak<br />

bir fesih davası olsa olsa öngörülmeli demiştik. İsabetli olarak yeni kanunun<br />

353. maddesinde böyle bir fesih davasına imkân verildi. Kısaca<br />

okuyorum, anonim şirketin butlanına veya yokluğuna karar verilemez.<br />

Ancak şirketin kurulmasında kanun hükümlerine aykırı hareket edilmek<br />

suretiyle alacaklıların, pay sahiplerinin veya kamunun menfaatleri<br />

önemli bir şekilde tehlikeye düşürülmüş veya ihlal edilmiş olursa<br />

yönetim kurulunun, Sanayi Ticaret Bakanlığının, ilgili alacaklının veya<br />

pay sahibinin talebi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye<br />

ticaret mahkemesi şirketin feshine karar verir diyor ve devamında da bu<br />

davanın ayrıntılarını hükme bağlıyor.<br />

Mevcut kanunumuzda anonim şirketin üç zorunlu organı var, genel<br />

kurul, yönetim kurulu ve denetçi ya da denetçiler. Çünkü birle beş kişi<br />

arasında değişen mutlaka denetçi olması gerekir diyor mevcut kanun.<br />

Biz bu anlamda şirketin kuruluşu sırasında ana sözleşmede gösterilen,<br />

sonradan genel kurul tarafından seçilen denetçiler eliyle yapılan bu denetime<br />

iç denetim diyoruz. Yani bir şirketin kendi seçtiği kişi vasıtasıyla<br />

kendi kendini denetlemesi anlamında iç denetim, ama maalesef mevcut<br />

uygulamamızda bu iç denetim işlemiyordu ve son derece yetersiz kalıyordu.<br />

Çünkü mevcut kanunun 353’le 355. maddelerine baktığımızda<br />

denetçilere çok önemli birtakım görev ve yetkiler verildiği halde bunların<br />

hiçbiri kullanılmıyor. Bizim uygulamamızda denetçi olarak birisi seçiliyor,<br />

denetçi seçilecek kişinin belli alanlarda yükseköğrenim görmüş<br />

olma şartı, belli mesleklerde deneyim kazanmış olma şartı bile kanunda<br />

yok. Bir ortaokul, bir lise mezununu koskoca bir holdinge denetçi seçmenize<br />

hiçbir yasal engel yok. Bunu aşmak için biz ne yapıyorduk, ana<br />

sözleşmede hiç olmazsa denetçi seçilecek kişiler hukuk, iktisat, siyasal,<br />

vesaire şu alanlarda yüksek öğrenim görmüş olsun ya da ne bileyim,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!