14.01.2015 Views

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

228 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınları<br />

lira ücret alacaktır şeklinde maktu bir rakam koymak, 500 lira, 1 000<br />

lira, mümkünse de bunu davanın görüleceği mahkemenin asgari maktu<br />

miktarına da yakın koyarsanız, hani o anlamda da bir tartışma konusu<br />

olmayacaktır.<br />

Buna bağlı olarak çokça karşılaştığımız bir sorun da şu; diyelim ki,<br />

maddi tazminat davası görülecek, destekten yoksun kalma davası görülecek.<br />

Sözleşme şöyle: dava sonucunda tahsil edilen paranın yüzde<br />

10’u avukata ait olacaktır. Şimdi bu sözleşme zaten az önce söylediğim<br />

nedenlerle geçersiz, daha kötüsü avukat bu durumda hem davayı, hem<br />

icra takibini üstlenmiş demektir. Çünkü tahsilatı da üstlendiniz, tahsil<br />

edilen paradan bahsediyorsanız icra için ikinci bir ücret istemek mümkün<br />

olmayacaktır. Bu işi bir bütün olarak, bir paket, hani var ya bu her<br />

şey dahil “all includes” dedikleri bir hizmet olarak gördüğünüzü gösterir.<br />

Bu iki açıdan önemli; öncelikle icra için ayrıca ücret alamama tehlikesiyle<br />

karşı karşıya kalırsınız, karşı taraf vekâlet ücretinden bahsetmiyorum<br />

tabii, müvekkilden alınan avukatlık ücretinden bahsediyorum, ikincisi<br />

de avukat dava bitti, artık benim işim bitti, ücretimi ver diyemeyecektir.<br />

Çünkü daha erken bir vade koymamışsa avukatlık ücreti işin bitiminde<br />

muaccel olur. Buna tekrar değineceğim.<br />

Avukatla müvekkil arasındaki sözleşme hiç yoksa, maalesef çoğunlukla<br />

olmuyor, yine dediğim gibi bir hâkim olarak bunu anlayamıyorum,<br />

164. madde avukatla müvekkil arasında ücret sözleşmesi bulunmadığında<br />

veya var olan ücret sözleşmesi geçersiz olduğunda ücretin<br />

nasıl belirleneceğine ilişkin hüküm sevk etmiş. Çok kötü bir madde bir<br />

kere, onu söylemek istiyorum, Türkçe olarak kötü bir madde. Avukatlık<br />

hukuku prensipleri bakımından kötü bir madde, olabildiğince maddeyi<br />

anlatmaya çalışacağım. Şöyle diyor bakın: “Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış<br />

olduğu veya taraflar arasında yazılı sözleşmenin bulunmadığı”<br />

şeklinde başlamış. Tamam, güzel, ama yazılı sözleşme diyor, oysa<br />

Avukatlık Kanunu’nun 163. maddesi uyarınca yazılı sözleşme artık bir<br />

geçerlilik şartı olmaktan çıkmıştır. Sözlü bir sözleşme varsa ve tarafları<br />

bunu ispat edebiliyorsa bu sözleşme geçerlidir. Burada yazılı lafı hâlâ<br />

kalmış. Tamam, haydi bunu bir redaksiyon hatası kabul edelim. 163’le<br />

birbirine uymadı diyelim ki, onu da demek zor, çünkü bu maddedeki değişiklik<br />

163’ün değişikliğinden sonra yapılmıştır, ama şurası çok ilginç:<br />

“ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı”, daha ilginci geliyor, “tartışmalı<br />

olduğu”, zaten her ücret uyuşmazlığında ücret tartışmalıdır. Taraflar<br />

tartışıyor ki, dava konusu yapılmıştır. Bu madde çok kaba bir yorumla<br />

siz mademki bu sözleşmeleri iyi anlamlandırma konusunda tartışıyorsu-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!