Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu
Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu
Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Staj Eğitim Merkezi Cumartesi Forumları 4<br />
185<br />
ibaret bulunmaktadır. Ancak, önümüzdeki dönemde, gerek delil sözleşmeleri<br />
gerekse yetki sözleşmelerinin geçerliği bakımından 2012 yılında<br />
yürürlüğe girecek Türk Borçlar Kanunun genel işlem şartlar hükümlerinin<br />
de dikkate alınması gerekecektir. Bu konuda özellikle aşağıdaki<br />
Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulama olanağı bulunacağı gözden<br />
uzak tutulmamalıdır:<br />
TBK m. 21(1)- “Karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının<br />
sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması<br />
sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında<br />
açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve<br />
karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır. Aksi takdirde,<br />
genel işlem koşulları yazılmamış sayılır.”<br />
TBK m. 25- “<strong>Genel</strong> işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı<br />
olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte<br />
hükümler konulamaz.”<br />
Delil türleri bakımından HUMK’ daki deliller genel olarak muhafaza<br />
edilmiş; ancak, senet kavramı yanında, senedi de içine alan daha geniş<br />
bir kavram olan “belge” kavramına yer verilmiştir. Ayrıca bilirkişilik müessesinin<br />
yanında ve onun tamamlayıcısı olarak “uzman görüşü” şeklinde<br />
isimlendirilen bir müesseseye de yer verilmiştir.<br />
Belge kavramı, Kanunun 199’uncu maddesinde aşağıdaki gibi tanımlanmıştır:<br />
“Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı<br />
metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses<br />
kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer<br />
bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir.”<br />
Bu şekilde tanımlanan bir belgenin delil değeri taşıması hukuka uygun<br />
yollardan elde edilmesine bağlıdır. Anayasanın 38. maddesinin 7.<br />
fıkrasında yer alan (ceza yargılaması ile ilgili olarak ifade edildiği halde<br />
hukuk yargılaması ve idari yargı bakımından da geçerli olan) bu ilke,<br />
HMK. M. 189(2) hükmünde de tekrar edilmiştir.<br />
HMK’da “belge” ve “senet” terimleri, birbirlerinin yerine geçmemek<br />
üzere, özenli şekilde kullanılmıştır. Belge ve senet ayrımının uygulamaya<br />
ilişkin önemli bir sonucu delil başlangıcı müessesi bakımından<br />
karşımıza çıkmaktadır. HUMK’ndaki düzenlemenin aksine HMK’na göre<br />
delil başlangıcı teşkil eden belgenin mutlaka yazılı bir belge olması gerekmez.<br />
Delil başlangıcını düzenleyen 202. maddeye göre: