Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu
Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu
Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
124 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınları<br />
tanesi o kadar önemli değil, ama uygulama bakımından bir açıklık getirildi.<br />
Biliyoruz ki ticari defter ve saklanması gereken belgeler 10 yıllık<br />
saklama süresine tabi, yeni kanunda da 10 yıllık süre var. Ancak 10<br />
yıllık süre içerisinde deprem Allah korusun, sel, yangın gibi bir nedenle<br />
bunlar zayi olursa ne yapılması gerekiyor Hemen sicilin olduğu yerdeki<br />
mahkemeye gidip bir zayi belgesi almak gerekiyor. Bu zayi belgesini<br />
almazsanız mevcut kanuna göre ticari defterlerinizi mahkemeye gerektiğinde<br />
ibraz etmekten kaçınmış sayılıyorsunuz ve defterlerinizi zayi ettiğinizi<br />
başka bir yoldan ispatlama imkânını da kaybediyorsunuz. Bu zayi<br />
belgesinin böyle bir önemi var, ama zayi belgesi alabilmek için mevcut<br />
kanunun 68. maddesinde sayılan sebeplere baktığımızda sanki deprem,<br />
sel, yangın gibi daha çok olağanüstü hal, mücbir sebep düzeyinde, kaza<br />
düzeyindeki birtakım olaylara yer verildiğini görüyoruz. Bu noktada<br />
mevcut kanun uygulamasında hırsızlık zayi belgesi alınmasına yeter mi<br />
yetmez mi tartışması yapılıyordu. Yargıtay bir kısım kararlarında demişti<br />
ki, bir tacir kendi kusuru olmaksızın, yani defterlerini, belgelerini<br />
muhafaza için gerekli hal ve şartların gerektirdiği bütün tedbiri almasına<br />
rağmen hırsızlık vakası gerçekleşmişse tacirin bunda bir kusuru yok.<br />
Müracaat ettiğinde zayi belgesi alabilmeli sonucuna varmıştı. Şimdi yeni<br />
kanunda hırsızlığın da zayi belgesi alınması için yeter sebepler arasına<br />
eklendiğini görüyoruz.<br />
Ticari defterler konusunda en önemli değişiklik mevcut kanunumuzda<br />
biliyorsunuz 82 ve devamı maddelerinde ticari defterler sahipleri lehine<br />
delil olabiliyor ve kesin delil olarak kullanılabiliyor, ama düşünün ben<br />
tacirim, benim defterlerim benim iddiamın ispatı için kesin delil oluyor.<br />
Bu normalde delil mantığına biraz ters düştüğü için mevcut kanunumuz<br />
ticari defterlerin sahipleri lehine delil olma şartlarını çok ayrıntılı, sıkı ve<br />
beraberce gerçekleşmesi gereken şartlara bağlamıştı. Diyordu ki mevcut<br />
kanun, her iki taraf tacir olacak, her iki tarafın ticari defterlerine kaydetmesi<br />
gereken bir husustan kaynaklanan bir uyuşmazlık söz konusu olacak,<br />
kendi defterlerine dayanan taraf tutması gereken bütün defterleri<br />
tutmuş olacak, defterleri usulüne uygun tutacak ve defter kayıtları arasında<br />
çelişki olmayacak, bunlar birbirini teyit edecek. Birinde üç birinde<br />
beş yazmayacak, aynı husustaki kayıtlar birbirini doğrulayacak. Ayrıca,<br />
karşı taraf defter kayıtlarının aksini kesin delillerle ispat edemeyecek<br />
ve kendi defterlerine dayanan tacir en son tamamlayıcı yemin edecek.<br />
Bu yedi şart beraber gerçekleşirse ancak ticari defterler mevcut kanuna<br />
göre kesin delil olabiliyordu sahibi lehine. Şimdi ne yapıldı Ticari defterlerin<br />
kesin delil olma şartlarını düzenleyen hükümlerin tamamı mevcut