14.01.2015 Views

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Staj Eğitim Merkezi Cumartesi Forumları 4<br />

223<br />

mesela, vergi ve sosyal güvenlik hukuku alanını avukatlar terk etmiş<br />

durumda, mali müşavirler yapıyor bu işi artık. Göreceğiz çok yakın gelecekte,<br />

yani birkaç yıl içerisinde mali müşavirlerin doğrudan avukat<br />

gibi vekâleten vergi davalarını üstlendiğini göreceğiz. Bu konuşuluyor ve<br />

bunun hazırlığı yapılıyor, yani bu mutfakta pişiyor şu an, çünkü avukatlar<br />

bu işte yok. Çok az avukat bu işi takip ediyor ve onların da çok<br />

önemli bir kısmının geçmişte kendisi mali müşavir ya da muhasebeciyken<br />

hukuk fakültesini bitirip de sonra avukatlık yapanlardan oluştuğunu<br />

görüyoruz. Bu durum, yani tekel hakkının kırılmasının şöyle<br />

bir sorunu var: Hukukla ilgili sorunların çözümlenmesini belirli meslek<br />

ilkelerine bağlı ve baro denetimi altındaki bir meslek grubundan, avukatlardan<br />

alıp, başka meslek gruplarına açtığınız zaman oradaki hizmet<br />

kalitesini denetleyemez hale gelirsiniz ve bunun yararlı olup olmadığını<br />

göremezsiniz. Sonunda insanlar hak kaybına uğradıkları zaman haklarının<br />

kaybolmasına neden olan kişiyi suçlamanın ötesine çıkar artık<br />

bu, sistemi sorgulamaya, adalet inancının sarsılmasına, mahkemelerin<br />

sorgulanmasına doğru evrilir.<br />

Yine bir tekel hakkıyla ilgili gelişmekte olan başka kötü bir uygulama<br />

için sizlerin çekmek istiyorum, o da Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince<br />

atanan müdafilerin durumu. Bugün müdafilerle ilgili mesele maalesef<br />

pek çok baro için sadece ücretlerinin miktarı veya zamanında ödenip<br />

ödenmemesi üzerinden tartışılıyor. Bakın, şu an 2, 3 ya da 4 yıldır Adalet<br />

Bakanlığı tarafından CMK uyarınca atanan avukatların baro tarafından<br />

atanması yerine hazine avukatlığına benzer bir şekilde bir grup<br />

avukat tarafından sürdürülmesi tartışılıyor. Bu bağımsız savunmayı yok<br />

etmek anlamına gelir, yani sana avukat mı lazım, onu da biz veririz anlayışının<br />

ürünü olarak şöyle bir mantık, çok da basit bir mantığı var: İstanbul<br />

<strong>Barosu</strong>nda CMK’dan görev alan herhalde 3 000-4 000 kişi vardır,<br />

3 000-4 000 avukatla uğraşıp, baroyla boğuşacağımıza -onlar da zaten<br />

bizi istemiyorlar, paramızı da beğenmiyorlar, onu da zamanında ödemiyoruz-<br />

örneğin, İstanbul için 100 tane avukat istihdam ederiz, çok da<br />

ucuza gelir, şimdiki maliyetin 1/10’ine gelir. Bunun analizlerini yaptılar,<br />

biliyorum, rakamları bile belli bunun, üstelik avukat duruşmaya geldigelmedi<br />

derdi olmaz, hâkimler de bunu duyunca çok hoşlarına gidiyor.<br />

Evet, ne güzel işte, zaten adliyenin içerisinde bürosu olacak, alo deyince<br />

gelecek, avukat mı lazım, buyurun falan çıkacak oraya, bu konuşuluyor.<br />

Bunu halledememelerinin tek sebebi şu: Bizim kamu yönetim anlayışımız<br />

biliyorsunuz herkesi bir yere bağlamak üzerine kuruldu. Üzüm<br />

salkımı gibi bir hiyerarşinin içine koyarlar hep, o yüzden bir kimseye

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!