14.01.2015 Views

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

306 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınları<br />

de yan yana getirip bir değerlendirme yapacak olursanız Türkiye’deki<br />

mevcut yargı sistemi ve mahkeme kararlarına bakarsanız bazı Avrupa<br />

İnsan Hakları Mahkemesi kararlarından çok daha iyidir, çok daha ileridir,<br />

çok daha özgürlükten yanadır.<br />

Ancak Kıta Avrupa’sında tartışılan başka bir konu daha vardır. Yani<br />

henüz daha o tartışma da sona ermiş durumda değil, ama buna rağmen<br />

Türk hukukunda farklı bir değerlendirmeyle kabul edilmiş, yani uygulama<br />

içselleştirilmiştir. O da nedir Herhangi bir şekilde Türkiye’de bir<br />

karar verdiğiniz zaman Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından bir<br />

karar verilirse siz o kararı alarak mevcut kararın, yani yargılanmanın<br />

yenilenmesini talep ederek kaldırma ve kaldırılmasını isteme hakkına<br />

sahipsiniz. Bu hem Hukuk Usulü Muhakemelerinde hem Ceza Muhakemesi<br />

Kanununda yer alıyor. Yani daha önceden vermiş olduğunuz karar<br />

nedeniyle ortaya çıkan hak ihlalinden dolayı yeniden yargılama yapmak<br />

suretiyle o karardan vazgeçin, o kararı kaldırın deme hakkına sahipsiniz.<br />

Bunun en önemli örneklerinden bir tanesi İzmir’deki İncal kararıdır<br />

ve İncal 312’den orada mahkûm olmasına rağmen Avrupa İnsan Hakları<br />

Mahkemesi o anlamda sözleşmenin 10. maddesine aykırı gördüğü için<br />

Türkiye hakkında mahkûmiyet kararı vermiş, 312’yle ilgili olan bölümü<br />

budur, ama İncal kararının tanınması yargıda, işte yargıçlar içerisinde<br />

bulunan askeri yargıcın 6. maddeye aykırı olarak heyette yer almasıyla<br />

ilgili olarak tanınır. İncal kararı daha sonradan kaldırılmış ve 312 konusunda<br />

beraat kararı verilmiştir, ama pek çok Kıta Avrupa’sındaki ülkede<br />

henüz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararından sonra yargılanmanın<br />

yenilenmesini kabul etmiş bir sistem değildir.<br />

Şimdi bütün bunları yan yana getirdiğimiz zaman sözleşmenin 10.<br />

maddesi bellidir. Biz 2004 yılındaki Basın Kanununu yaparken basın<br />

özgürlüğü başlığı altında düzenleme yaptığımızda basın özgürdür dedik,<br />

iki kelime. Devamında bu özgürlük bakın, bilgi edinme, yayma, eleştirme,<br />

yorumlama ve eser yaratma haklarını da içerir dedik, ama sözleşmenin<br />

10. maddesinin 1. paragrafına bakarsanız örneğin burada herhangi<br />

bir şekilde eser yaratma, yani bir eserin sahibi olma hakkı ifade özgürlüğü<br />

anlamında yoktur ya da en azından bu anlamda eleştirme başlığı<br />

altında bir düzenleme 10. maddenin 1. fıkrasında yer almamıştır. Başka<br />

bir deyişle bir adım daha ileriye gittiğini kabul etmek de bu anlamda<br />

mümkündür. Onun için Anayasanın 90. maddesinin uygulanmasındaki<br />

en önemli kavramlardan birisi bence hem iç hukuk mevzuatına uygulanması,<br />

hem de temel norm olarak, örneğin sözleşmeyle ilgili olan temel<br />

hak ve özgürlükleri uluslararası bütün sözleşmeler anlamında buna

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!