14.01.2015 Views

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

66 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınları<br />

maddesiyle sözleşmenin bir bütün olarak devri müessesini getirmiştir.<br />

Enteresan bir düzenlemedir, bu da bir yeniliktir. Böylece sözleşme devredilince<br />

sözleşmenin devri tabii 3 kişi arasında yapılacaktır. Sizinle ben<br />

sözleşme yaptıysak ben, siz ve bir de sözleşmeyi devralacak kimse mesela,<br />

Sayın Başkan arkadaşımız, 3 kişi birlikte hem sözleşmeyi devralacak,<br />

hem devredecek, hem sözleşmede kalan kimse 3 kişi birlikte bir sözleşme<br />

yapmak zorunda bu 205. maddeye göre. Bu da yeni bir hükümdür.<br />

Bir de gene yeni bir hüküm var: Sözleşmeye katılma. Borca katılma<br />

başka, sözleşmeye katılma başka. Borca katılmada sadece mevcut borçlu<br />

yanında siz de borçlu oluyorsunuz, müteselsilen borçlu oluyorsunuz.<br />

Sözleşmeye katılmada sözleşmenin diğer hükümlerinin de muhatabı<br />

oluyorsunuz. Yani sadece borcu için değil, alacağı için, yan edimler için,<br />

vesaire bir kül olarak, bir bütün olarak sözleşmenin tarafı oluyorsunuz.<br />

Bunu da 206. madde düzenlemiştir, bu da yeni bir düzenlemedir ve yüzümün<br />

akıyla zannediyorum şu genel bölümü bitirebildim. Şimdi özel<br />

bölüme geçelim. Bu genel bölümde tabii anlattıklarım arasında eksikler<br />

var, epey var hem de, ama baştan söyledim, hepsini birer birer inceleme<br />

imkânımız yok, ama emin olmanız lazım çok önemlilerini size burada<br />

anlattım.<br />

Şimdi özel borç ilişkilerine bir bakalım. Yani özel bölümde neler var<br />

onlara bir bakalım. Malum özel bölüm satışla başlar, yeni Borçlar Kanunu<br />

da böyle yapmış. Yalnız bir hemen satışın ilk hükmünde bir değişiklik<br />

görüyoruz. Mesela, mevcut 182. madde: “Satım bir akittir ki, onunla<br />

satıcı satılan malı müşterinin iltizam ettiği semen mukabilinde müşteriye<br />

teslim ve mülkiyeti ona nakleylemek borcunu tahammül eder” diyor. Şu<br />

halde teslim ve mülkiyeti nakil borcu var mevcut kanunumuza göre,<br />

yeni kanun bunu şöyle yapmış: Mülkiyeti nakil borcu var gene, ama<br />

teslim yerine zilyedliği devri demiştir. Yani teslim yerine zilyedliğin devri<br />

borcu var demiştir. Bu tabii doğru olmuştur, çünkü zilyedlik malum<br />

sadece teslimle olmaz, teslim zilyedlik devri türlerinden sadece biridir.<br />

Onun dışında hükmen teslim var, kısa elden teslim var, zilyedliğin havalesi<br />

var, vasıtanın teslimi var, zilyedlik anlaşmasıyla zilyedliğin devri<br />

var, var da var. Demek ki, bunların hepsini kucaklayan bir terim olarak<br />

böyle demesi uygun olmuştur, ama çok önemli bir değişiklik olduğunu<br />

söyleyemem. Zaten böyle anlaşılıyordu.<br />

Şimdi önemli bir değişiklik var: Yarar ve hasar meselesi. Mevcut Borçlar<br />

Kanunumuzda satım sözleşmesi -menkul satımından bahsediyorum,<br />

taşınır satımından- yapılınca yarar ve hasar alıcıya geçer. Roma huku-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!