14.01.2015 Views

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

238 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınları<br />

etmiyorsun, kaçırdın borçluyu elinden” diyebilir. Bu düşünce son tahlilde<br />

avukatlık mesleğine duyulan güveni sarsar diye düşünüp, bunu da bir<br />

disiplin hükmü olarak Barolar Birliği bence doğru bir şekilde karşımıza<br />

çıkıyor.<br />

Değerli meslektaşlarım, Avukatlık Kanunu belki biraz hamaset gibi<br />

gelebilir bazılarına, ama ben çok önemsiyorum bunu, bildiğim kadarıyla<br />

hiçbir meslek için kullanılmamış bir kavramla kanunda karşılaşıyor.<br />

“Mesleğin kutsallığına yaraşır şekilde” der. Kutsal bir meslek olduğunu<br />

kanunda tanımlayan -herkes kendi mesleğinin kutsal olduğunu söyler<br />

de- bunu kanunun söylediği bir meslektir avukatlık, yani kanuna göre<br />

avukatlık kutsal bir meslektir. “O zaman kutsallığına yaraşır şekilde yapılmalıdır”<br />

der kanun. Ne olacak, bu benim alacağım, hepsini de alırım,<br />

sözleşmeye hüküm de koyarım şeklinde düşünürseniz, mesleği kendi<br />

paranızı aldınız, öbürünün parasını almadığınız algısından kurtaramayız.<br />

Paranın tümü tahsil edildiğinde zaten bu sorun olmayacaktır. Ancak<br />

paranın yarısı gelip, yarısı gelmeyince müvekkil “ne oldu bizim para” deyince<br />

“ne yapalım bu kadar tahsil ettik, gerisi de gelmedi, sen de biliyorsun<br />

adam kaçtı gitti işte” dediğiniz zaman bu şikâyete kadar giden bir<br />

sorun oluyor ve bu bakımdan önem arz ediyor.<br />

Benim yine önemsediğim ve maalesef uygulandığını görmediğim Avukatlık<br />

Kanunu’nun 166. maddesine değinmek istiyorum. Avukatın ücret<br />

alacağında öncelik hakkı var, bunun belirlenmesi için icra dairelerine<br />

bir görev veriliyor. Bir ilam icraya konulduğunda ilamı icraya koyan kişi<br />

ilamda adı yazan avukat değilse, yani müvekkil ilamı kendi takibe koyuyorsa<br />

veya bir başka avukat vasıtasıyla takibe koyuyorsa, bu ilamın icraya<br />

konulduğunu ilamda adı yazılı avukata bildirme zorunluluğu vardır.<br />

Nedeni de çok basit: Senin takip ettiğin davanın ilamı takibe konuldu,<br />

senin oradan bir alacağın varsa gel, buraya haciz koy demek için. Bunu<br />

kim yapacak İcra müdürü yapacak. Peki, icra müdürü bunu kendiliğinden<br />

gözetir mi Sanmıyoruz, meslektaşlar bunu gözetecek. Çünkü kendisinin<br />

de şöyle bir yararı var bu işte: Müvekkili ve kendisi bu tebligat<br />

yapılmadan icranın sonraki aşamalarına geçemez, yani haciz kesinleşmemiştir,<br />

yani ihale süresiz feshe tabidir. Biliyorsunuz icra hukukunda<br />

her şey biri diğeri kesinleşince kompartıman kompartıman devam eder<br />

işler, burada artık o kesinleşmediğine göre kesinleşmemiş bir icra emri<br />

olduğuna göre sonraki haciz de geçersizdir. Haciz geçersiz olduğuna göre<br />

ihale geçersizdir, satış geçersizdir ve 7 günlük süreye de tabi olmaksızın<br />

-çünkü kanuna aykırılık olduğu için- tümüyle geçersiz olarak karşımıza<br />

çıkacaktır. Bu bakımdan takibi yapan avukat ve onun müvekkili bakı-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!