14.01.2015 Views

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Staj Eğitim Merkezi Cumartesi Forumları 4<br />

255<br />

ücret sözleşmeleri çok riskli sözleşmeler, olabildiğince maktu ücrete yönelmek<br />

gerekir veya maktu artı nispi şeklinde bir sözleşme yapmak gerekir.<br />

Yani en az 1 000 lira ancak işte satış sonucunda müvekkile isabet<br />

edecek paranın yüzde 5’i gibi, çünkü maktu bir şey koymadığınız takdirde<br />

sözleşme geçersiz olursa tarifeye de gidemiyoruz, gittiğimiz zaman o<br />

tarife tatmin edici değil, maktu bir ücret verecek. Çünkü ortaklığın giderilmesindeki<br />

sorun orada, tarife tatmin edici olsa nispi olsa sorun değil,<br />

yani sözleşme geçersiz, 164’e göre 10’la 20 arasında bir ücret alırsınız.<br />

Oraya gidemediğimiz için sorun çıkıyor.<br />

Biraz daha ayrıntıya gireyim. Şimdi eskiden düzenleme şöyleydi, Yargıtay<br />

şöyle yorumluyordu Başarıya göre değişmeyi: “Eğer bir avukat müvekkiliyle<br />

nispi vekâlet ücret sözleşmesi yapmışsa mutlaka Başarıya göre<br />

değişme koşulu koymalıdır” diyordu. Yani “yüzde 10 demişseniz Başarısızlık<br />

için yüzde 5 maktu bir şey söyleyin“ diyordu. Şimdi meslektaşımızın<br />

söylediği bu kalktı, doğru, yani nispi ücret sözleşmesi yapmak<br />

için mutlaka Başarı şartı koymanız gerekli değil, ama buradaki sorun<br />

şu: Nispide kullanacağınız oranın temeli hükmolunacak olarsa ve hiçbir<br />

şeye hükmolunmazsa boşta kalıyor. Mesela, dava değerinin yüzde 10’u<br />

avukata ait olacak, avukatlık ücretidir dersiniz hiçbir sorun yok, ama o<br />

zaman bakın, 1 000 liralık dava açtınız, ne biterse bitsin dava 10 000 liranın<br />

yüzde 10’udur avukatlık ücreti, bunda bir sorun yok. Eski düzenlemede<br />

bu da geçersiz olurdu. Sorun şurada kaldı: Hükmolunacak veya<br />

tahsil edilenin üzerine gittiğiniz zaman, üzerinden bir oran söylediğiniz<br />

zaman ve hiçbir şeye hükmedilmez, hiçbir şey tahsil edilmezse yine aynı<br />

kanunda yer alan ücretsiz dava alma yasağı ihlal edilmiş oluyor. Öbür<br />

yasaktan kurtulunuyor artık, çünkü o yasak dediğiniz gibi kalktı, ama<br />

öbür yasak kalıyor. Bu bakımdan maktu artı nispi, işte 500 lira ücret peşin<br />

olarak alınmıştır. Dava sonunda hükmolunanın yüzde 10’u da ücret<br />

alınacaktır gibi demek bu anlamda bir koruyucu etki yaratacaktır. Ceza<br />

davasında müdahilin cezanın ağırlığına göre ücret alacağına ilişkin sözleşme<br />

yapması geçerlidir. Buna bir sorun yok, buna ilişkin kararlar da<br />

var benim bildiğim, tersi sanık için de geçerlidir. Müebbet alırsam para<br />

almam dememek koşuluyla, müebbet alırsan 1 000 lira alırım, 10 yıl<br />

alırsan 5 000 lira alırım, beraat edersen 100 000 lira alırım şeklinde bir<br />

sözleşme geçerlidir. Fakat burada mesela, bir tartışma konusu olmuş bir<br />

Yargıtay kararında: Sanık beraat etmiş, ama Af Kanunu yüzünden beraat<br />

etmiş. Avukat da demiş ki: “Beraat ettin, sözleşmede de beraat halinde<br />

sen ücret verecektin bana, daha değerli ücreti verecektin” O diyor ki: “Sen<br />

beraat ettirmedin ki, af çıktı, devletimiz bizi affetti de biz öyle kurtardık

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!