Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu
Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu
Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
278 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınları<br />
mutluyum, her ne kadar kendisi benim konuşmam gerektiğini söylüyorsa<br />
da değerli görüşlerinden yararlanmış olmak benim için bir şanstır, bir<br />
onurdur, onu da ifade edeyim. Konuşması içerisinde kuşkusuz bazı şeyler<br />
söyledi ya da en azından biraz önce Sayın Meslektaşımın ifade ettiği<br />
gibi söylenen bu kavramlardan, basın özgürlüğünden belki vazgeçmemiz<br />
gerekiyor. Bundan niçin vazgeçmemiz gerektiği konusunda müsaade<br />
ederseniz biraz anlamsız bir konuşma yapmayı düşünüyorum. Şimdi<br />
yapacağım bu konuşma çerçevesinde de eğer gerçekleştirebilirsem,<br />
eğer Başarabilirsem bazı meslektaşlarımı da özellikle rahatsız etmeyi de<br />
düşünüyorum. Yani söyleyeceklerim nedeniyle sizi şoka uğratmaya da<br />
çalışacağım, bu arada bazı sorular da soracağım tabii ki. Yani o soracağım<br />
soruların içerisinde şöyle sorular var. Acaba anımsıyor musunuz<br />
Dağlıca’da neler olup bitmişti ya da günümüze çok uygun bir soru sormak<br />
gerekirse acaba bu kadar önem atfedilen gazeteciler acaba muhabir<br />
midir, yoksa Hopa olayları çerçevesinde dikkate alırsanız muhbir midir<br />
Tabii anlamsız konuşmalar bölümünde kendileri yasalardan ya da<br />
uluslararası sözleşmelerden bahsetmediği için ne yazık ki ben bahsetmek<br />
zorundayım. Bu bahsetme içerisinde de otomatikman ya da en<br />
azından önümüzdeki günlerde başımıza gelecek olanlar sebebiyle de size<br />
biraz felaket tellallığı yapacağıma da emin olabilirsiniz. Benim bunca<br />
deneyimim, yani Türkiye’de yaşayan bir insan olarak, Türkiye’deki bir<br />
avukat olarak gelecekleri artık yavaş yavaş biraz başımıza gelecekler anlamında<br />
sezebiliyorum. Çünkü şöyle bir yöntem izleniyor. <strong>Genel</strong>de Sayın<br />
Değerli Başkanımın ifade ettiği gibi bu konuyla biraz da gazetecilerin<br />
mahallesinde doğduğum için fazlasıyla haşır neşir olduğumdan dolayı<br />
demokrasi ya da ileri demokrasi adına bunu nasıl yapalım diye ya da<br />
düzenlemeyi nasıl gerçekleştirelim diye soruyorlar. Bunu sordukları zaman,<br />
nasıl olması gerektiğini biraz sonra söyleyeceğim, ve cevabı öğrendikten<br />
sonra tam tersini yapıyorlar. Onun için Türk Ceza Kanunu 288<br />
ya da 285’le ilgili başımıza gelecek olanları da ayrıca size söyleyeceğim.<br />
Şimdi gelelim özellikle 10 Aralık 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel<br />
Bildirgesine ve konuyu ilgilendiren bölümüne. Bütün siyasal iktidarlar<br />
için söylüyorum, bu anlamda uluslararası sözleşmelerin tümüne ifade<br />
özgürlüğü ya da düşünceyi açıklama özgürlüğü gibi bazı kavramlar yazılabilir,<br />
ama dünyanın en ideal siyasal iktidarlarının tümü düşüncesini<br />
açıklamayan insanlardan çok memnundur. Ancak hayat öyle olmadı.<br />
Hayat öyle olmadığı için de hem Hitler hem de Mussolini’den kurtulmak<br />
isteyen, en azından tekrar bu anlamda insan hakkı ihlali yaşanmasın<br />
diye düşünülen ve Birinci Dünya Savaşından sonraki gelişmelere bak-