Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu
Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu
Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Staj Eğitim Merkezi Cumartesi Forumları 4<br />
227<br />
Kanunundan geçen bir şey bu, sadece bedel artırım davalarından bahsetmiyor<br />
bu düzenleme. Avukata iş geliyor, avukat diyor ki: “Tamam, ben<br />
dava giderlerini üstlenirim veya sonunda tahsil ettiğimiz paranın yüzde<br />
10’u bana ait olacaktır” Ücret ödenmiyor, avukat hukuk mahkemesine<br />
ücrete ilişkin alacak davası açıyor ve o davada bu sözleşmeyi delil olarak<br />
sunuyor. Tabii karşı taraf bunun üzerine atlıyor hemen şahin gibi, kendisinin<br />
delil olarak sunduğu bu sözleşmeyi savcılığa gönderiyor. Savcılık<br />
ceza davası açıyor, yapacak hiçbir şey yok, sözleşme çok açık, kanun<br />
çok açık, kanuna aykırı konusu suç teşkil eden sözleşme yapmıştır. Zaten<br />
ücret gitmiştir, üstelik avukat ceza davasıyla boğuşmak durumunda<br />
kalıyor. O yüzden Kamulaştırma Kanunundaki sınırlamaya özel olarak<br />
dikkatinizi çekmek istiyorum.<br />
Bana sıklıkla sorulan soru şu olur genelde: Hangi durumlarda sözleşme<br />
geçersiz olur Yani ne olursa avukatlık sözleşmeleri geçersiz olur<br />
En sık sözleşme geçersizlik türü şu değerli meslektaşlarım: Tahsil edilen<br />
paranın yüzde 10’u avukata ait olacaktır. Davanın kazanılan bölümünün<br />
değerinin yüzde 10’u avukata ait olacaktır. 10 daire kazanıldığında<br />
bunun değerinin yüzde 1 dairenin değeri avukata ait olacaktır. Bu<br />
kelimeleri özellikle kullanıyorum; 10 dairenin 1’i avukata ait olacaktır<br />
demek zaten geçersizdir, çünkü dava sonucuna katılma yasağı, hâsılı<br />
davaya iştirak yasağı denilen yasak gereği avukatın işin sonucunda elde<br />
edilecek yararla kendi yararını birleştirmesi, yani kendi kaderini davanın<br />
kaderine bağlaması bir kere avukatlığın bütün ilkelerini ihlal edicidir.<br />
Dava sonucuna katılma yasağı olmasaydı bile bunun kabul edilebilir<br />
bir yanı olmadığını söylerdik. Değerin şu kadarının avukata ait<br />
olacağına, paranın şu kadarının avukata ait olacağına dair sözleşmeler<br />
aslında geçerlidir. Az önce verdiğim örneklerin geçersiz olmasının sebebi<br />
şudur: Davanın kazanılan kısmının yüzde 10’u avukata ait olacaktır<br />
şeklinde bir sözleşme yapıldığında davanın tamamı kaybedilirse avukat<br />
ücret almayacak demektir. Davanın tümü kaybedildiğinde avukat ücret<br />
almayacaksa, avukat kazanmaya göre değişen, Başarıya göre değişen bir<br />
sözleşme değil, Başarıya bağlı bir sözleşme yapmış demektir ve Yargıtay<br />
bunu haklı olarak geçersiz kabul etmektedir. Elbette Avukatlık Kanunu<br />
gereğince avukat ücretsiz dava alabilir, ancak bunu baroya bildirecektir.<br />
Ama avukat kazanırsam şu kadar ücret alırım, kazanmazsam hiç ücret<br />
almam şeklindeki bir sözleşmeyi yapamayacaktır. Bu nedenle böyle bir<br />
iptalle karşılaşmamak için yapılacak en iyi şey -benim önerim hep o<br />
oluyor- kazanılan kısmı ne derseniz deyin, onu dedikten sonra davanın<br />
tümüyle reddi halinde ya da hiç para tahsil edilememesi halinde 1 000