14.01.2015 Views

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

Genel Yayın Sıra No - İstanbul Barosu

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

282 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınları<br />

görevleri nasıl yerine getireceğini tartışabilir misiniz Türkiye bunu tartıştı,<br />

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de bunu tartıştı. Üç işle ilgili<br />

olmak üzere tartıştı, bunlardan iki tanesi Türkiye’yle ilgili, bir tanesi<br />

İspanya’yla ilgili olan bir tartışma.<br />

Şimdi bütün bunları bu kadar laftan sonra en azından özeline gelip<br />

özelinde neler olduğuna bakmamız gerekirse ifade özgürlüğü konusunda<br />

devletin pozitif yükümlülüğü olduğunu söyleyen karar, yazılı olduğu<br />

gibi söylemek gerekirse Hrant Dink kararıdır. Neden acaba Hrant Dink<br />

kararında devletin pozitif yükümlülüğüne bu kadar fazla önem verilmiştir<br />

Çünkü devlet öncelikle demokratik toplum düzeni gereklerine uygun<br />

olarak herhangi bir şekilde benim ifade özgürlüğü hakkımı nasıl<br />

ihlal etmemesi gerekiyorsa, diğer şahısların benim ifade özgürlüğüme<br />

müdahalesi konusunda da aynı hassasiyeti göstermek zorundadır. Bir<br />

başka deyişle, beni aynı toplum içerisinde yaşadığım insanlara karşı da<br />

korumak mecburiyetindedir, bu devletin pozitif yükümlülüğüdür. Bu<br />

devletin pozitif yükümlülüğüyse, en azından bu şekilde bir düzenleme<br />

söz konusuysa bizim başımıza neler geldi Bizim başımıza ilk iş Özgür<br />

Gündem Gazetesiyle geldi. İlk iş Türkiye açısından Özgür Gündem Gazetesiyle<br />

geldiği zaman orada çalışan gazetecilerin kötü insanlar olduğu<br />

konusunda şikâyetçi olduğumuz başta medya olmak üzere hiç ses çıkarmadılar.<br />

Sanki onlar bu ülkede yaşamayan insanlarmış gibi bir tavır<br />

içerisine girdiler. Hatta ve hatta yargıyla ilgili olan bölümünü söylemek<br />

gerekirse bu kişiler kendilerinin doğrudan doğruya öldürülmeleri konusunda<br />

hedef gösterildiklerini söylediler, kendileri şikâyetçi oldular. Yani<br />

çalışan gazeteciler şikâyetçi oldu. Bu gazeteyi dağıtıcı olan dağıtımcılar<br />

şikâyetçi oldu, bu gazeteyi satanlar şikâyetçi oldu ve bu şikâyetlerden<br />

sadece birisi hakkında işlem yapılmış olmasına rağmen savcılar diğer<br />

şikâyetleri gözetmediler. Şimdi gözetmedikleri zaman Avrupa İnsan Hakları<br />

Mahkemesi vermiş olduğu kararda şunu söyledi, “devletin pozitif<br />

yükümlülüğü ayrıca diğer şahıslar açısından da özellikle ifade özgürlüğünün<br />

sağlanması anlamında bu kişilerin korunmasını gerektirir” dedi.<br />

Aynı olay İspanya’da yaşandı ve İspanya’da yaşandığı zaman da yine<br />

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında özellikle Babog ve İspanya<br />

kararındaki ortaya koyduğu gerçek bakımından aynı şeyi tekrarladı.<br />

“Devletin pozitif yükümlülüğü hakkında diğer kişilerin de en azından<br />

bu anlamdaki müdahalesine devlet engel olmalıdır” dedi. Ancak bütün<br />

bunların ortasında şunu söylemek lazım, ifade özgürlüğünün sınırlandırılması<br />

bakımından ölçütünüz nedir Dokuz sınırlandırma ölçütünü<br />

dilediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Örneğin adliyenin tarafsızlığını ya da

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!