01.03.2013 Views

1 TÜRKİYE PROFESYONEL LİGLERİNDE GÖREV ... - Spor Bilim

1 TÜRKİYE PROFESYONEL LİGLERİNDE GÖREV ... - Spor Bilim

1 TÜRKİYE PROFESYONEL LİGLERİNDE GÖREV ... - Spor Bilim

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

9<br />

Milletvekillerinin Türk sporunun sorunlarına ilişkin görüşlerine, 1. derecede “spor<br />

tesisleri yeteri düzeye çıkartılamamaktadır” %26,7’lik oranla (32 kişi) ilk sırada yer alırken,<br />

“yasalar ihtiyaca cevap vermemektedir” maddesi ise %4,2’lik bir oranla son sıralarda yer<br />

aldığı gözlenmektedir (Tablo 3). Ancak, Meclis Türk <strong>Spor</strong>unun yeniden yapılandırılması<br />

amacıyla yasal düzenleme yoluna gittiği bilinmektedir. Hatta bu konuya ilişkin olarak Türk<br />

<strong>Spor</strong> Kurumu Kanunu Taslağı 17 hazırladığı ve kısa bir zamanda da TBMM’nden geçeceği<br />

ifade edilmektedir. Bu durumun bir çelişki yarattığı söylenebilir.<br />

Milletvekillerinin spor tesisleri planlanırken öncelikli olarak dikkat edilmesi<br />

gereken hususlara ilişkin görüşlerine, 1. derecede “Herkes için spor imkânı veren tesisler<br />

yaygınlaştırılmalıdır” %21,7’lik oranla (26 Kişi) ilk sırayı aldığı tespit edilmiştir (Tablo 4).<br />

<strong>Spor</strong> faaliyetlerinin gerçekleştiği üniter olan spor tesisleri, aynı zamanda sporun ülke<br />

seviyesinde yaygınlaşmasında başlıca araçtır. 10 Ancak milletvekillerinin tekrar seçilebilmek<br />

için uyguladıkları yanlış tesis politikaları yüzünden günümüzde birçok atıl durumda tesis<br />

olduğu söylenebilir.<br />

Milletvekillerinin sporun tanıtımı ve topluma yaygınlaştırılması için hangi iletişim<br />

kaynaklarından yararlanılmasına ilişkin görüşlerine, 1. derecede “TRT” %33,3’lük bir oranla<br />

(40 kişi) ilk sırayı alırken bunu %27.5’lik bir oranla (33 kişi) “Özel TV. Kanalları” seçeneğini<br />

takip etmektedir (Tablo 5). Karaküçük ve arkadaşlarının yapmış olduğu çalışmada, 11<br />

Türkiye’de bu görevi öncelikle talebi karşılayacak altyapıyı hazırlayarak, spordan sorumlu<br />

devlet kuruluşlarımızın, profesyonel reklam firmalarına hazırlatacakları filmlerin televizyon<br />

kanallarında gösterilmesini sağlayarak yerine getirilmesi gerektiği düşünülmelidir. Ekenci ve<br />

Gözenin, 6 GSGM’den 50 yönetici ve 115 spor bilimleri ve iktisadi ve idari bilimler<br />

akademisyenlerine uyguladığı, Türkiye’de spor tesis ve hizmetlerin özelleştirilmesi isimli<br />

araştırmada; kar amacı gütmeyen ve özel kuruluşların devreye girmesinin Türk <strong>Spor</strong>una<br />

birçok yarar sağlayacağı görüşünün ortaya çıktığını tespit etmişlerdir. TRT’nin rayting kaygısı<br />

olmaması nedeniyle çalışmamız bu sonuçla paralellik göstermektedir.<br />

<strong>Spor</strong>un topluma yaygınlaştırılmasında, yazılı basının da etkinliğinin olabileceği<br />

söylenebilir. Ancak Karaküçük ve Yenel’in 1999’da yaptığı çalışmada, 12 spor köşe yazılarının<br />

%89.8’inin, Güçlü’nün 1999’da yaptığı çalışmada, 8 spor köşe yazılarının %74.2’sinin ve<br />

Cengiz ve Güngörmüş’ün 2003’te yaptığı çalışmada, 4 spor köşe yazılarının %89.3’ünün<br />

futbol branşına yönelik olması, yazılı basınımızın sporun topluma yaygınlaştırılması<br />

anlamında etkili olmadığı ve futbolla sınırlı kaldığı görülmektedir. Bu sonucunda rayting<br />

kaygısı yüzünden olduğu söylenebilir.<br />

Milletvekillerinin, spor yönetiminin yeniden yapılandırılmasıyla ilgili yasa tasarısı<br />

hakkında ki bilgilerine ilişkin olarak, %89.2’sinin “bilgisinin olmadığı”, %10.8’inin<br />

“bilgisinin olduğu” şeklinde görüş bildirdikleri tespit edilmiştir (Tablo 7). Ortaya çıkan<br />

sonuçlar oldukça düşündürücüdür.<br />

Katılımcıların çoğunluğunun (%90.8), genel bütçe içerisinden spora ayrılan bütçe<br />

“yeterli değildir” şeklinde görüş bildirdikleri tespit edilmiştir (Tablo 9). Genel bütçeden spora<br />

ayrılan pay yetersizdir. Ancak ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum ve öncelikler göz<br />

önüne alındığında, spora daha çok para aktarılmasının istenmesinin de haksızlık olacağı<br />

söylenebilir.<br />

Milletvekillerinin, “2012 veya 2016 Olimpiyatlarından herhangi birisinin Türkiye’ye<br />

verileceğine inanıyor musunuz” sorusuna ilişkin olarak, %58.3’ünün “evet”, %41.7’sinin<br />

“hayır” şeklinde görüş bildirdikleri tespit edilmiştir (Tablo 10). Ancak Uluslararası Olimpiyat<br />

Komitesi, İsviçre’de yapılan toplantıda 2012 Yaz ülkemizin 2012 olimpiyatları alması<br />

hüsranla sonuçlanmış ve Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yapmak için aday olan kent<br />

sayısını 5’e indirerek İstanbul’u elemişlerdir. 3 2012 Olimpiyatlarını alamamamızın sebepleri<br />

ise Olimpiyat Komitesi Başkanı Jacgues Rogge tarafından söylenen “hiçbir yeniliğiniz yok” 1<br />

cümlesi kısa ve net olarak açıklanmaktadır. Yani Olimpiyatları yapabilmemiz için<br />

çalışmaların çok eksik kaldığı ortadadır ve Olimpiyat Kurulumuzun Direktörü Yalçın<br />

Aksoy’da “2020 bile hayal” 5 şeklindeki açıklamasıyla Olimpiyatların yakın tarihlerde<br />

ülkemizde olamayacağının göstergesidir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!