19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

dı. Bu kolejlerde yetişen ilericiler, yüksek makâmlara getirildi.<br />

İkinci Abdülhamîd hân, masonların bu hâin siyâsetlerini anlıyarak,<br />

bunları iş başından ve basından uzaklaşdırdı ise de, müstemlekeler<br />

nezâretinin yetişdirip, gönderdiği binlerce câsûsun, bol para ve yalanlarla<br />

aldatdıkları ilericilerden meydâna gelen dâhilî düşmanların<br />

gazete ve radyolarla yapdıkları hücûmlar ve ingiliz ordusunun<br />

modern silâhlarla yapdıkları hücûmlar karşısında âciz kaldı. (Allahü<br />

teâlâ, rahmet ve magfiret eylesin! Âmîn.)<br />

Batının ilm, fen, teknik ve her sâhadaki fennî gelişmelerini almak<br />

elbette lâzımdır. Zâten İslâmiyyet bunu emr eder.<br />

Bütün dinleri iyi incelemiş olan, İngiliz ilm adamlarından Lord<br />

Davenport, yirminci asr başlarında Londrada basdırdığı (Hazret-i<br />

Muhammed ve Kur’ân-ı kerîm) adındaki İngilizce kitâbında diyor<br />

ki:<br />

(Ahlâk üzerinde son derece titizliğidir ki, müslimânlığın az<br />

zemânda sür’atle yayılmasına sebeb olmuşdur. Müslimânlar, muhârebede<br />

kılınca boyun eğmiş olan başka din adamlarını, dâimâ<br />

afv ile karşılamışlardır. Juryo diyor ki, müslimânların hıristiyanlara<br />

karşı davranışı ile, papalığın ve kralların mü’minlere revâ<br />

gördüğü muâmele, aslâ birbirlerine benzetilemez. Meselâ 980 [m.<br />

1572] senesi Ağustosun yirmidördüncü günü, ya’nî Saint Bartelemi<br />

yortu günü, dokuzuncu Şarl ve Kraliçe Katerinanın emri ile<br />

Pâris ve civârında altmışbin protestan öldürüldü. [Sent Bartelemi,<br />

oniki havârîden biri olup, mîlâdî (71) senesi, Ağustos ayında<br />

hıristiyanlığı neşr ederken, Erzurumda öldürülmüşdür.] Böyle<br />

nice işkencelerde dökülen hıristiyan kanları, müslimânların harb<br />

meydânlarında dökdükleri hıristiyan kanlarından kat kat fazladır.<br />

Bunun içindir ki, birçok aldanmış insanı, islâmiyyetin zâlim<br />

bir din olduğu zannından kurtarmak lâzımdır. Böyle yanlış sözlerin,<br />

hiç bir vesîkası yokdur. Papalığın vahşet ve yamyamlık derecesine<br />

varan işkenceleri yanında, müslimânların gayr-i müslimlere<br />

karşı davranışları, ağzı süt kokan bir sabîninki kadar yumuşak<br />

olmuşdur.<br />

Chatfeld diyor ki: (Arablar, Türkler ve başka müslimânlar, hıristiyanlara<br />

karşı batılı milletlerin, ya’nî hıristiyanların müslimânlara<br />

karşı uyguladıkları fenâ mu’amele ve gaddarlığın aynını yapmış<br />

olsalardı, bugün doğuda tek hıristiyan kalmazdı).<br />

İslâmiyyet, başka dinlerin hurâfe ve şübheler bataklığı ortasında,<br />

çiçek temizliği ile yükselmiş, aklî ve fikrî asâletin sembolü olmuş<br />

bir dindir.<br />

Milton der ki, (Kostantin kiliseyi zenginleşdirince, papazlar<br />

– 117 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!