19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

göre dağıtan, emrindeki yardımcı tabîbler gibidir. Hastalığımızı<br />

bilmediğimiz, ilâcları tanımadığımız için, yüzbinlerce hadîs-i şerîf<br />

içinden, kendimize ilâc aramağa kalkarsak (Allergie) = aksi te’sîr<br />

hâsıl olarak, câhilliğimizin cezâsını çeker, fâide yerine zarar görürüz.<br />

Bunun için hadîs-i şerîfde, (Kur’ân-ı kerîmden kendi aklı ile<br />

kendi düşüncesi ve bilgisi ile ma’nâ çıkaran [din büyüklerinin, Peygamberimizden<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem” ve Eshâb-ı kirâmdan<br />

“radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în” alarak yapdıkları tefsîrlere aykırı<br />

uydurma tefsîr yazan] kâfir olur) buyuruldu. Mezhebsizler, bu<br />

inceliği anlıyamadıkları için, (Herkes Kur’ân ve hadîs okumalı, dînini<br />

bunlardan kendi anlamalı, mezheb kitâblarını okumamalıdır)<br />

diyerek, Ehl-i sünnet âlimlerinin “rahime-hümullahü teâlâ” kitâblarının<br />

okunmasını yasak ediyorlar. Bu kitâblardaki bilgilere, Allahü<br />

teâlâya inanmamakdır, Ona ortak koşmakdır, diyecek kadar sapıtıyorlar.<br />

Böylece insanların islâm dîninin tâm esâsını öğrenmelerine<br />

mâni’ oluyor ve fâide yerine zarar veriyorlar.<br />

Şimdi dinlerden bahs edelim. Bugün dünyâ yüzünde Allahü teâlânın<br />

varlığını bildiren üç semâvî din vardır:<br />

1 — YEHÛDÎ DÎNİ: Yehûdî dîni, İslâm dîninin gelmesiyle<br />

nesh edilmiş olan ve İsrâîl oğullarından Mûsâ aleyhisselâma îmân<br />

edenlerin ve bunlardan çoğalarak zemânımıza kadar uzanan insanların<br />

dînidir. İbrâhîm “aleyhisselâm”ın oğlu İshak “aleyhisselâm”,<br />

bunun oğlu da Ya’kûb “aleyhisselâm”dır. Hazret-i Ya’kûbun<br />

bir ismi de İsrâîldir. İsrâîl, Abdüllah demekdir. Allahın kulu<br />

ma’nâsınadır. Bunun için Ya’kûb aleyhisselâmın oniki oğlundan<br />

çoğalan insanlara (Benî İsrâîl) (İsrâîl oğulları) denir. Mûsâ “aleyhisselâm”,<br />

büyük bir Peygamber idi. Benî İsrâîle gönderilmişdir.<br />

Benî İsrâîl Mısrda çoğaldı. Dinlerine sarılıp, ibâdet ederlerdi. Fekat,<br />

[Fir’avnlardan] zulm ve hakâret görürlerdi. Bir rivâyete göre<br />

Îsâ aleyhisselâmdan 1705 sene önce, Mûsâ aleyhisselâm Mısrda tevellüd<br />

etdi. Kırk yaşına kadar Fir’avnın serâyında yaşadı. Dahâ<br />

sonra akrabâları ile buluşdu. Medyene gitdi. Şu’ayb aleyhisselâmın<br />

kızı ile evlendi. Mısra dönmek için yola çıkdı. Yolda, Tûr dağında<br />

Allahü teâlâ ile konuşdu. Allahü teâlâ Ona (On emr)i verdi.<br />

Mûsâ aleyhisselâm, (Evâmir-i Aşere) On Emri teblîg etdi. Mûsâ<br />

aleyhisselâm Benî İsrâîli Mısrdan çıkardı. Tûr dağında Allahü<br />

teâlâ ile tekrar konuşdu. Onlara tek bir Allaha îmânın lâzım olduğunu<br />

bildirdi. Allahü teâlânın gönderdiği (Tevrât) adlı kitâbı onlara<br />

getirdi. Fekat onları, kendilerine va’d olunmuş topraklara götüremedi.<br />

Mîlâddan evvel 1625 senesinde vefât etdiği tahmîn ediliyor.<br />

Benî İsrâîl, Onun bu ilâhî telkinlerini bir dürlü kavrayamadı.<br />

– 91 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!