19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

1714] da sultân Ferruh Sîr şâhı tedâvî etdikleri için, bütün Hindistânda,<br />

bu hak kendilerine verildi. Şâh-ı Âlem-i sânî zemânında<br />

Delhîye girerek, idâreye hâkim oldular. Zulme başladılar. Hindistândaki<br />

vehhâbîler, 1274 [m. 1858] de, sünnî, hanefî ve sôfî olan<br />

sultân ikinci Behâdir şâha, bid’at ehli, hattâ kâfir dediler. Bunların<br />

ve hindu kâfirlerinin ve hâin vezîr Ahsenullah hânın yardımı<br />

ile, İngiliz askeri Delhî şehrine girdi. Evleri, dükkânları basıp,<br />

malları, paraları yağma etdiler. Kadınları, çocukları dahî kılınçdan<br />

geçirdiler. İçecek su bile bulunmaz oldu.<br />

[TENBÎH: Âdem aleyhisselâmdan bugüne kadar, her zemân,<br />

her yerde kötü insanlar iyilere saldırmışlardır. Allahü teâlâ her şeyi<br />

sebebler ile yaratmakdadır. Kötülerin cezâsını da, kötü insanlar<br />

vâsıtası ile vermekdedir. İşkence edenlere dünyâda da cezâlarını<br />

vermekdedir. Kötülerin yanı sıra, iyiler de azâb görmekdedir.<br />

Bunların ve harbde ölenlerin ve kazâda ölenlerin hepsi şehîddir.<br />

Dünyâda azâb çeken iyi, suçsuz müslimânlara âhıretde bol ni’metler<br />

verilecekdir. Âhıretde ni’mete kavuşmak için, îmân sâhibi olmak<br />

lâzım olduğu din kitâblarında yazılıdır. Bu kitâblar dünyânın<br />

her yerinde çok vardır. Bu kitâbları okuyup da inanmıyana kâfir<br />

denir. İslâmiyyeti işitmiyen kâfir olmaz. İşitince (Lâ ilâhe illallah<br />

Muhammedün Resûlullah) diyen ve buna inanan müslimân olur.<br />

Bunun ma’nâsı, (Herşeyi yaratan bir Allah vardır ve Muhammed<br />

aleyhisselâm Onun Resûlüdür)dür. Müslimân olan, Onun son Peygamberine<br />

tâbi’ olur. Birçok yerde, kâfirler, zâlimler, suçsuz müslimânları,<br />

kadınları, çocukları öldürmüşlerdir. Öldürülen müslimânlar,<br />

şehîd olur. Öldürülürken yapılan işkencelerin acısını duymaz.<br />

Ölürken, kabrde verilecek olan Cennet ni’metlerini görerek<br />

çok sevinir. Şehîdler ölürken hiç acı duymaz. Sevinir ve çok<br />

neş’elenir. Cennet ni’metlerine kavuşur. Hadîs-i şerîfde, (Müslimânların<br />

kabri Cennet bağçelerindendir.) buyuruldu.]<br />

Hümâyûn şâhın türbesine sığınmış olan çok yaşlı şâhı, çoluk<br />

çocukları ile, elleri bağlı olarak, kal’a tarafına götürdüler. Patrik<br />

Hudson, yolda şâhın üç oğlunu soydurup, don ve gömlekle bırakıp,<br />

göğüslerine kurşun sıkarak şehîd etdi. Kanlarından içdi. Cesedlerini<br />

kal’a kapısına asdırdı. Birgün sonra, başlarını İngiliz kumandanı<br />

Hanri Bernarda götürdü. Sonra, başları suda kaynatıp,<br />

Şâha ve zevcesine çorba olarak götürdü. Çok aç olduklarından,<br />

hemen ağızlarına koydular. Fekat çiğneyemediler, yutamadılar.<br />

Ne eti olduğunu bilmedikleri hâlde, çıkarıp toprağa bırakdılar.<br />

Hâin papaz Hudson, niçin yimediniz? çok güzel çorbadır. Oğulla-<br />

– 390 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!