19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

lar ve geniş şalvarları ile hançerleri, onlara biraz acâib bir görünüş<br />

veriyordu. Ben, biraz mahcûb, biraz korkak bir hâlde kahveden<br />

içeri girerek, bir köşeye büzüldüm. Biraz sonra, onların kendi aralarında<br />

gizli gizli hafîf sesle konuşduklarını ve gözleri ile bana işâret<br />

etdiklerini gördüm. Muhakkak benden bahs ediyorlardı. Aklıma,<br />

Macaristanda işitdiğim ve müslimânların hıristiyanları nasıl<br />

öldürdüklerini anlatan hikâyeler geldi. (Şimdi yerlerinden kalkacaklar,<br />

hançerlerini çekerek beni boğazlıyacaklar) diye düşünüyor,<br />

buraya geldiğime bin kerre pişmân oluyordum. Nasıl firâr<br />

edeceğim diye plânlar yapıyor, fekat, korkudan yerimden kımıldayamıyordum.<br />

Birkaç dakîka sonra, garson bana güzel kokulu bir<br />

fincan kahve getirdi. İşâretle, bunun bana kendilerinden, o kadar<br />

korkduğum müslimânlardan ikrâm edildiğini bildirdi. Korka korka<br />

onlara bakdığım zemân, onlardan biri samîmî ve tatlı bir gülümseme<br />

ile bana bakarak selâm verdi. Ben de korkudan titreyen<br />

dudaklarımla gülümsemeğe çalışarak selâmına mukâbele etdim.<br />

Benim düşmân zan etdiğim bu adamlar, yerlerinden kalkarak yanıma<br />

geldiler.<br />

Kalbim hâlâ şiddet ile çarpıyor, (şimdi bana saldıracaklar) diye<br />

bekliyordum. Hâlbuki, hepsi dostça etrâfıma dizildiler. Tekrar<br />

selâm verdiler. Biri sigara uzatdı. Sigarayı yakarken, kibritin verdiği<br />

ışıkda, uzakdan vahşî görünen bu adamların yüzlerinde çok<br />

mubârek bir ifâde olduğunu hayret ile gördüm. Korkum biraz zâil<br />

oldu. Pek noksan Türkçem ile onlarla konuşmağa gayret etdim.<br />

Dahâ ağzımdan ilk Türkçe kelimeler çıkarken, onların yüz ifâdeleri<br />

büsbütün güzelleşdi. Artık dost olmuşduk. Hançerle saldıracak<br />

zan etdiğim kimseler, beni evlerine da’vet etdiler. Birçok ikrâmlarda<br />

bulundular. Bana şefkat ellerini uzatdılar. Onlar yalnız<br />

benim istirâhatımı, iyiliğimi istiyorlardı. İşte müslimânlarla ilk<br />

muârefem [tanışmam], böyle oldu. Ondan sonra, birçok hâdiseler<br />

birbirlerini ta’kîb etdi. Her yeni hâdise, gözümde başka bir perdeyi<br />

açdı. İslâm memleketlerini birer birer ziyâret etdim. Bir müddet,<br />

İstanbul Üniversitesinde okudum. Anadolunun ve Sûriyenin<br />

güzel yerlerini ziyâret etdim. Bu arada Türkçeden başka, Arabî<br />

ve Fârisî de öğrenmiş olduğumdan, Budapeşte Üniversitesi beni<br />

(İslâm Eserlerini Araşdırma) Enstitüsüne profesör olarak ta’yîn<br />

etdi. Üniversitede asrlardan beri toplanmış birçok eski eserleri<br />

buldum. Bunları incelemeğe başladım. Pekçok güzel şeyler öğrendim.<br />

Bu esnâda, İslâm dîni hakkında da bilgiler topluyordum.<br />

Bunları inceledikce, İslâmiyyet kalbime nüfûz ediyor ve ben okuduğum<br />

kitâbların [bunların arasında özellikle Kur’ân-ı kerîm ile<br />

– 243 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!