19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

diye düşünülebilir. Esâsen bütün bu mu’cizeler, bunları görenler<br />

tarafından nakl edilmekdedir. Böyle bir hâdiseyi gören bir kimse,<br />

kendi hislerine mağlûb olarak, o hâdiseyi küçültebilir veyâ mubâlağa<br />

edebilir, yâhud tam hakîkate uygun olmayarak, kendi gördüğü<br />

gibi değil, zan etdiği gibi anlatabilir. Fekat, şunu da unutmayalım<br />

ki, bugün bu mu’cizeler etrâfında yapılan münâkaşalar, artık<br />

gayb olmuş gibidir ve artık İncîllerdeki mu’cizelere inananlar hemen<br />

hemen kalmamışdır. Bir tanınmış başpiskopos geçenlerde:<br />

(Bir insan, bu mu’cizelere inanmasa da, hakîkî bir hıristiyan olabilir.<br />

Çünki, hıristiyanlığın esâsı, Allaha inanmak ve insanlara acımakdır)<br />

diyordu. Demek oluyor ki, biz İncîli okurken, ister onun<br />

bir masal kitâbı olduğunu ve onda anlatılan mu’cizelerin ancak hayâl<br />

âleminde meydâna geldiğini kabûl edelim veyâ etmiyelim, bunun<br />

dindarlıkla alâkası yokdur.<br />

Şurası şâyân-ı dikkatdir ki, Îsâ aleyhisselâmın mu’cizeleri, onu,<br />

bir tarafdan dünyâya tanıtırken, bir tarafdan da, bir çok kimsenin<br />

düşmanlığına sebeb oldu. Yehûdî din adamları, Îsâ aleyhisselâmın<br />

Beytanyada hasta adamı iyileşdirdiğini, Lazarı diriltdiğini haber<br />

alınca, (Bu adam bu mu’cizelerle bütün insanları kendisine cezb<br />

ediyor. Artık kendisini Allah yerine koymağa başladı. Bunun şerrinden<br />

kendimizi muhâfaza etmek için Onu öldürtmeliyiz) diye<br />

karâr verdiler ve Onu Romalılara şikâyet etdiler. Îsâ aleyhisselâm,<br />

bu sıralarda son mu’cizesini yapıyor ve kendisini yakalamak için<br />

gelen askerlerin içinde bulunan ve Petrus tarafından kulağı kesilen<br />

başkâhinin hizmetcisinin, kulağını tekrâr yerine koyuyor ve böylece<br />

bütün dünyâya, (insanların düşmanlarına bile merhamet etmesi<br />

lâzım olduğunu) gösteriyordu.<br />

[Bir yehûdî din adamı olan, H. Hirsch Graetzin (History of the<br />

Jews) kitâbındaki beyânına göre, yehûdîler, kendi cemâ’atlerinin,<br />

Tevrâtın emrlerine tam ittibâ’ edebilmelerini te’mîn için, (Yetmişler<br />

Meclisi)ni kurdular. Bu meclisin reîsine (Baş kâhin) dediler.<br />

Yehûdî gençlerine, mekteblerde dinlerini öğreten, Tevrâtı açıklayan<br />

yehûdî din adamlarına (Yazıcılar) denilir. Bunların, Tevrâta<br />

yapdıkları açıklamaların, ilâvelerin bir kısmı, sonradan yazılan<br />

Tevrâtlara karışdırılmışdır. İncîllerde geçen yazıcılar, işte bunlardır.<br />

Bunların bir diğer vazîfesi de, yehûdîlerin Tevrâta ittibâ’ etmelerini<br />

sağlamakdır.]<br />

Îsâ aleyhisselâmın mu’cizeleri, bundan sonra bitdi. Romalılar<br />

Onu yakalayıp, Hirodesin önüne götürdükleri zemân, Hirodes<br />

Ondan mu’cizeler göstermesini isteyince, Îsâ aleyhisselâm cevâb<br />

vermiyerek susdu ve önüne bakdı. Çünki, artık vazîfesi bitmiş, Al-<br />

– 297 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!