19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Mûsâ “aleyhisselâm”, İbrânîlere karşı yapılan haksızlıklara isyân<br />

etdi. Onları himâye etdi. Bir gün, bir Mısrlı kâfirin [kıptînin] Benî<br />

İsrâîlden birine işkence etdiğini gördü. Kurtarırken kıptî öldü.<br />

Hâlbuki sâdece kıptînin zulmüne mâni’ olmak istemişdi. Bunun<br />

üzerine, Mısrdan hicret etmek zorunda kaldı. Medyen şehrine gitdi.<br />

Orada, Şu’ayb aleyhisselâma, 10 sene hizmet etdi. Kızı Safûrâ<br />

(Tsippore) ile evlendi. On sene sonra, tekrâr Mısra döndü. Mısra<br />

dönerken, Tûr dağına uğradı. Orada, Allahü teâlânın kelâmını işitdi.<br />

Bu esnâda kendisine risâlet [peygamberlik] verildi. (Allahü teâlânın<br />

bir olduğu, fir’avnın tanrı olmadığı) ve birçok şeyler bildirildi.<br />

Mısra, fir’avna geldi. Onu dîne da’vet etdi. Onu, tek ma’bûda<br />

inanmağa çağırdı. Benî İsrâîle serbestlik verilmesini istedi. Fir’avn<br />

kabûl etmedi. (Mûsâ büyük sihrbâzdır. Bizi aldatıp, memleketimizi<br />

elimizden almak istiyor) dedi. Yanındaki vezîrlere sordu. Onlar<br />

da, (Sihrbâzları topla, Onu mağlûb etsinler) dediler. Sihrbâzlar<br />

geldiler. Mısr halkının önünde iplerini yere atdılar. Her ip yılan görünüp<br />

Mûsâ aleyhisselâma doğru yürüdü. Mûsâ aleyhisselâm elindeki<br />

asâyı yere atınca, büyük bir yılan olup, bütün ipleri yutdu. Bunun<br />

üzerine sihrbâzlar, şaşırdılar, (Bu zât doğruyu söyliyor) diye<br />

Ona îmân etdiler. Bu vak’a, Kur’ân-ı kerîmde, A’râf sûresinde,<br />

111-123 üncü âyetlerde zikr edilmekdedir. Fir’avn, bunun üzerine,<br />

büsbütün kızdı. (O, sizin ustanız imiş. Ellerinizi, ayaklarınızı keseceğim.<br />

Hepinizi hurma dallarına asacağım) dedi. (Biz Mûsâya<br />

inandık. Onun Rabbine sığınıyoruz. Yalnız Onun afv ve merhametini<br />

isteriz) dediler. Fir’avn, benî İsrâîlin Mısrdan ayrılmasına izn<br />

vermiyordu. Çünki, benî İsrâîl Mısrdan ayrılınca kendinin ve kavminin<br />

kullanmakda oldukları bu hizmetcilerini, kölelerini kaybetmiş<br />

olacaklardı. Kâfirlerin suları kan oldu. Kurbağa yağdı. Cild<br />

hastalıkları ve üç gün karanlık oldu. Fir’avn, bu mu’cizeleri görünce<br />

korkdu. İzn verdi. Mûsâ aleyhisselâm, benî İsrâîl ile, Mısrdan çıkıp,<br />

Kudüse doğru giderken, fir’avn pişmân oldu. Askerleri ile arkalarına<br />

düşdü. Süveyş körfezi açılıp, mü’minler karşıya geçdi.<br />

Fir’avn geçerken, deniz kapandı. Fir’avn askeri ile birlikde boğuldu.<br />

Mûsâ “aleyhisselâm”, bu büyük hicret esnâsında, Tûr dağında<br />

Allahü teâlâya çok yalvardı. Zât-ı ilâhiyyeyi görmek istedi. Allahü<br />

teâlâ, Onun yalvarmasını kabûl etmedi. Fekat, onunla, (Tûr-i Sînâ)’da<br />

tekrâr konuşdu. Mûsâ “aleyhisselâm” Tûr-i Sînâ’da 40 gün<br />

40 gece kaldı ve oruc tutdu. Allahü teâlâ, Ona, Cebrâîl aleyhisselâm<br />

vâsıtası ile Tevrâtı levhalar üzerinde yazılmış olarak gönderdi.<br />

Kendisine îmân edenlerin tâbi’ olmaları için ayrıca, on levha üzerinde<br />

yazılı, on emr verilmişdi. Tâ o zemândan beri yehûdî kitâblarında<br />

ve Tevrâtın Tesniye kitâbı 5. bâbının 6. cı âyeti ve devâmında<br />

– 422 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!