19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

îm tedkîk edilince, içinde ancak bugünlerde sırrını çözebildiğimiz,<br />

tabî’at kanûnlarının ve hayâtî tekâmülün [meselâ ilk hayâtın sudan<br />

geldiği, insan yiyeceklerinin ancak semâdan inen maddeler ile hâsıl<br />

olduğu v.b.] bildirildiği, bunun yanında, ancak bugün kurmağa çalışdığımız<br />

sosyal, ictimâî nizâmın en mükemmel, en mantıkî tarzda<br />

açıklandığı, (zekât) emri ile servet adâletinin te’mîn edildiği, en yüksek<br />

ahlâk kâ’idelerinin, en mükemmel ibâdet tarzının öğretildiğini<br />

görüyoruz. Bütün bunların, çok zekî de olsa, hiç kitâb okumamış bir<br />

kimse tarafından bundan 1400 sene evvel bilinip kaleme alınması<br />

imkânı yokdur. Peygamberimiz “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”<br />

Kur’ân-ı kerîmin âyetleri geldiği zemân, bunları Eshâbına açıklıyordu.<br />

Kur’ân-ı kerîmin hepsinin tefsîrini Eshâbına bildirdiğini imâm-ı<br />

Süyûtî haber vermekdedir. Avrupalılar, bir de Onun Peygamberliğini<br />

kabûl etseler, kendilerinin de müslimân olacakları ve se’âdete<br />

kavuşacakları muhakkakdır. Ümmîd ederiz ki, bir gün gelecek, hak<br />

dînini seçerek, ebedî se’âdete kavuşacaklardır.<br />

İSLÂMİYYETDE FELSEFE VAR MIDIR?<br />

Yukarıda, muhtelif dinlerin îmân esâslarını ve hükmlerini kısaca<br />

inceledik. Şimdi de biraz İslâm dîninde felsefe var mıdır? Bunu<br />

inceliyelim:<br />

Felsefe, her hangi bir bahs ve mevzû’ üzerinde insanların akl ve<br />

mantık yolu ile incelemeler ve araşdırmalarla elde etdikleri netîcelere<br />

verilen ismdir. Kısaca, (Her şeyin aslını arama ve ne için var<br />

olduğunun sebebini bulma) ma’nâsına gelir. Felsefe, yunanca (Filozofiya<br />

= Hikmet sevgisi) demekdir ve derin düşünme, arama, kıyâslama<br />

ve tedkîk esâslarına dayanır. Felsefe ile meşgûl olanların,<br />

hem rûh, hem de fen bilgilerinde çok derin bilgi sâhibi olması gerekir.<br />

Fekat, bir insan ne kadar ilmi olursa olsun, yanlış düşünebilir<br />

veyâ yapdığı araşdırmalardan yanlış netîceler çıkarabilir. İşte<br />

bunun içindir ki, felsefe, hiçbir zemân kesin netîceler vermez. Bir<br />

kerre de, bunu işiten insanın kendi akl ve mantık süzgecinden geçirmesi<br />

îcâb eder. Her felsefenin bir de zıddı vardır. Onun için, bu<br />

karşılığı da incelemek, her iki düşünceyi karşılaşdırmak lâzım olur.<br />

Birçok felsefî düşüncelerin zemânla değişebileceği unutulmamalıdır.<br />

O hâlde, felsefî düşünceler, hiçbir zemân kesinlik taşımaz.<br />

Kur’ân-ı kerîmde âyetler iki nev’dir. Bunların bir kısmının<br />

ma’nâsı açıkdır. Bunlara (Muhkem âyetler) ismi verilir. Bir kısmının<br />

ma’nâsı ise, açıkça anlaşılmaz. Bunlar, ayrıca tefsîre, îzâha<br />

muhtaçdır. Bu âyetlere (Müteşâbih âyetler) adı verilir. Hadîs-i şe-<br />

– 450 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!