19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

da çok güzel ma’lûmat verdiler. Şunu da sözlerime ilâve edeyim ki,<br />

başlangıçda kendileri ile adamakıllı münâkaşa etdim. Fekat onlar,<br />

benim bütün süâllerime o kadar inandırıcı cevâblar verdiler, bunları<br />

o kadar metânet ve sabrla karşıladılar ki, yavaş yavaş gözümün<br />

önünde bir perde açıldığını, içime büyük bir huzûr ve ferâhlık<br />

geldiğini his ediyordum. Birçok hurâfelerle dolu olan hıristiyanlığın<br />

tam aksine, bu dinde herşey akla uygun, mantıkî ve fikrî<br />

idi. Müslimânlar tek bir hâlıka [yaratıcıya] inanıyorlardı. Bu büyük<br />

yaratıcı, insanların günâhkâr olduğunu söylemiyor, onlara<br />

ni’metini bol bol ihsân ediyordu. Verdiği emrler arasında, benim<br />

anlamadığım tek şey yokdu. İbâdetleri, sırf Allahü teâlâya hamd<br />

etmek içindi. Onlar muhtelif resmlere, işâretlere tapmıyorlardı.<br />

Kudsî kitâbları olan Kur’ân-ı kerîmin her âyetinin lezzetini rûhumda<br />

duyuyordum. İbâdet için muhakkak bir ma’bede gitmek<br />

mecbûriyyeti yokdu. İnsan, evinde yâhud herhangi bir yerde ibâdet<br />

edebilirdi. Bütün bunlar, o kadar güzel, doğru ve insânî şeylerdi<br />

ki, ben artık, hakîkî Allah dîninin, müslimânlık olduğunu kabûl<br />

etdim ve seve seve müslimân oldum.<br />

39<br />

İSMÂ’ÎL WİESLEW ZEJİLERSKİ<br />

(Polonyalı)<br />

1900 senesinde Polonyada Krokov şehrinde doğdum. Âilem<br />

Polonyanın ismi târîhe geçen meşhûr bir âilesidir. Babam tam bir<br />

ateist [dinsiz] idi. Fekat, buna rağmen çocuklarının katolik terbiyesi<br />

almasına izn vermişdi. Polonyada çok katolik vardı. Annem<br />

de koyu bir katolik olduğundan, bizim de katolik olarak yetişmemizi<br />

istiyordu. Ben, dîne karşı büyük bir saygı sâhibi idim. Gerek<br />

ferdin, gerek cem’ıyyetin hayâtında dînin en mühim bir rehber olduğuna<br />

inanıyordum.<br />

Bizim âile, sık sık yabancılarla görüşürdü. Babam gençliğinde,<br />

çok seyâhatlar yapmış ve birçok ecnebî ahbâblar te’mîn etmişdi.<br />

Bundan dolayı biz, diğer ırklara, medeniyyetlere, dinlere karşı bir<br />

saygı besliyorduk. Kimseyi kimseden ayırmaz, her millete, her ırka,<br />

kısaca her insana karşı hürmet duyardık. Ben kendimi Polonyalı<br />

değil, dünyâ vatandaşı sayardım.<br />

Âilemin dünyâ işlerinde düşüncesi, tam (orta yolu tutmak)<br />

fikrine dayanıyordu. Babam, hiçbir iş görme âdeti olmıyan aristokrat<br />

[imtiyâzlı] bir sınıfdan gelmiş olmasına rağmen, tenbelliği,<br />

işsizliği hiç sevmez, herkesin muhakkak bir işi olmasını tavsiye<br />

ederdi. Diktatörlüğün temâmiyle aleyhinde idi. Fekat, dünyâda<br />

– 247 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!