19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

– 1 –<br />

İSLÂMİYYET<br />

BİR (VAHŞET) DÎNİ DEĞİLDİR<br />

Viyanaya bakan Kahlenberg tepesine, ya’nî 1095 [m. 1683] Viyana<br />

kuşatmasında Osmânlı ordusunun karargâhının bulunduğu<br />

mahalle çıkarsanız, orada bir âbide [anıt] görürsünüz. Burada (Allah<br />

bizi vebâdan ve Türk şerrinden korusun) ibâresi vardır ve bu<br />

ibârenin altında bulunan taşbasması bir resmde de, Türklerin hıristiyan<br />

kadın ve çocukları boğazladıklarını telkîn eden uydurma<br />

bir resm vardır. O târîhde Türkler, hıristiyanlarca, dünyânın en<br />

vahşî, en zâlim, en gaddâr milleti olarak tanıtılıyordu. Bunun da<br />

islâmiyyetden geldiğini zan ediyorlardı. Eğer Türkler hıristiyan<br />

olsalardı, (vahşî) ve (gaddâr) olmıyacaklardı, diyorlardı. İslâm dîninin<br />

bir vahşet dîni olduğunu ileri sürenler, o zemânın hâkimleri,<br />

zâlimleri, diktatörleri olan hıristiyan din adamları idi. Okullarda<br />

verilen din derslerinde bu husûs dâimâ öne sürülüyor, genç hıristiyan<br />

çocukları, islâm dînini bir vahşet dîni olarak tanıyorlardı. Bu<br />

korkunç iddi’â ve iftirâ, asrlarca devâm ederek, günümüze kadar<br />

gelmişdir. Harputlu İshak efendi “rahime-hullahü teâlâ” kitâbında,<br />

bir papazın, 1860 senesinde islâmiyyetin aleyhine neşr etdiği<br />

bir risâlesinde şunları yazdığını nakl etmekdedir:<br />

(Îsâ “aleyhisselâm”, kendi dînini dâimâ sevgi ile, güzellikle,<br />

insanlara merhamet ve onların derdlerine çâre bulmakla teblîg<br />

etmişdir. Onun içindir ki, dahâ nasrâniyyet dîni başlar başlamaz,<br />

birkaç sene içinde 500 kişi hıristiyan olmuşdur. Hâlbuki, bir vahşet<br />

dîni olan müslimânlık, insanlara zorla, ölüm korkusu ile kabûl<br />

etdiriliyordu. Muhammed “aleyhisselâm” müslimânlığı zorla,<br />

korkutarak, tehdîd ederek, ancak cenk ile, cihâd ile yaymağa çalışdı.<br />

Bu sebeb ile, Peygamber olduğunu iddi’â etdiği günün üzerinden<br />

13 sene geçdiği hâlde, sâdece teblîg etmek sûreti ile, müslimânlığı<br />

kabûl edenlerin adedi ancak 180 kişi kadardı. Bu da, hakîkî<br />

ve insânî bir din olan hıristiyanlıkla, vahşet dîni olan müslimânlığın<br />

arasındaki farkı göstermeğe kâfîdir. Hıristiyanlık, insanların<br />

kalbine giren, merhamet ve şefkat telkîn eden, hiçbir<br />

cebr ve zor kullanmayan mükemmel ve insânî bir dindir. Hıristiyanlığın<br />

tek ve hakîkî bir din olduğu şundan anlaşılır ki, hıristi-<br />

– 375 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!