19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

olduğundan), (en büyük afv edici olduğundan) bahs edilmekdedir.<br />

Bunları okudukça, insanın Allahü teâlâya nasıl çekildiğini,<br />

Onun karşısında nasıl eridiğini ve Onun lutfüna nasıl sığındığını<br />

size ta’rîf edemem. Kur’ân-ı kerîmde, Allahü teâlâ Hadîd sûresinin<br />

onyedinci âyetinde meâlen, (Biliniz ki, Allahü teâlâ yer yüzünü<br />

[kuraklıkla] öldürdükden sonra [yağmurla] diriltir. [Ölü kalbleri<br />

de zikr ve tilâvetle diriltir.] Akl edersiniz diye bunları açık deliller<br />

ile size beyân etdik) buyurmuşdur. Nâs sûresinde de, meâlen,<br />

([Ey Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”!] Söyle ki, ben insanlardan<br />

ve cinden, insanın gönlüne vesvese veren şeytânın şerrinden,<br />

insanlara muhtâc oldukları şeyleri gönderen ve onları korkulu<br />

şeylerden koruyan ve ibâdet olunmağa hakkı olan mâlikime<br />

sığınırım) buyurmuşdur.<br />

Bu yüce sözleri okuyunca, insan nasıl olur da, bu büyük hâlıka<br />

inanmaz ve Ona sığınmaz? Bütün bunlar, insanın hayâtda kaldığı<br />

müddetce, üzerinde onu koruyan çok merhametli bir hâlıkın bulunduğunu<br />

his ederek, râhata kavuşması ve doğru yolu tutması<br />

için kâfî gelmez mi?<br />

İslâm, en doğru bir din olduğunu ve kendisinden evvel gelen<br />

dinlerin bütün doğru kısmlarını kendisinde topladığını açıkça bildirir.<br />

İslâmiyyetin en büyük kitâbı olan Kur’ân-ı kerîmde yazılı<br />

bütün husûsların, sâde, açık ve herkes tarafından anlaşılır mantıkî<br />

esâslar olduğunu söyler. Bunlar çok doğrudur. Hakîkaten, eğer<br />

Allahü teâlâ ile kul arasında âhenkli bir münâsebet te’sîs etmek,<br />

cismânî [bedenle ilgili] ve rûhânî husûsları âhenkli tarzda birbiri<br />

ile birleşdirmek, dünyâda ve âhiretde huzûr içinde kalmak istiyorsak,<br />

muhakkak islâm dînini kabûl etmemiz lâzımdır. Ancak İslâmiyyet<br />

sâyesinde rûhen ve bedenen tekâmül ederiz.<br />

Hıristiyanlık ancak rûhiyyat, vicdan ile meşgûl olur ve her bir<br />

hıristiyanın üzerine onun taşıyamıyacağı kadar ağır ma’nevî, vicdânî<br />

yükler koyar. Hıristiyanlık, insanı bir günâhkâr olarak kabûl<br />

eder ve ondan, onun anlıyamıyacağı ve hiç bir mantığa sığmıyan<br />

keffâretler ister. Hâlbuki islâm dîni, yalnız sevgi üzerine kurulmuşdur.<br />

Hıristiyanlıkda çok derin ilm adamları, insanların değişik<br />

rûh hâletlerini inceleyerek, onların üzerine yüklenmiş olan bu<br />

ağır yükler arasında belki bir parçacık Allah sevgisi bulabilir. Fekat<br />

bunlar da, bugünkü hıristiyanlıkda bu sevgi parçacığının bile<br />

birçok hurâfeler altında nasıl büsbütün gayb olduğunu görerek<br />

üzülürler. Coleridge bir kitâbında, (Hıristiyanlığı fazla seven bir<br />

kimsenin, yavaş yavaş hıristiyanlıkdan uzaklaşarak, kiliseyi dahâ<br />

fazla sevmesi ve sonunda kendini en fazla sevmesi bir hakîkatdir)<br />

– 206 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!