19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ğimiz zemân evvelâ burnumuza bir kokmuş balık ve süprüntü kokusu<br />

geliyor. Her taraf pislik içindedir. Yerler tükürük ile doludur.<br />

Ötede beride toplanmış süprüntü ve ölmüş hayvan leşlerine rast<br />

gelinir. İnsan, böyle bir doğu memleketinden geçerken, iğreniyor<br />

ve müslimânların iddi’â etdikleri gibi temiz olmadıklarını anlıyor)<br />

demekdedirler. Bugün, İslâm devleti ismini taşıyan memleketlerde,<br />

îmân bilgileri bozulduğu gibi, temizliğe de tam riâyet olunmamakdadır.<br />

Fekat bunda kabâhat, İslâm dîninde değil, İslâm dîninin<br />

esâsının temizlik olduğunu unutan kimselerdedir. Fakîrlik, pis olmak<br />

için bir ma’zeret teşkîl etmez. Bir insanın yere tükürmesinin,<br />

ortalığa pislik saçmasının para ile hiçbir ilgisi yokdur. Böyle pislik<br />

yapanlar, Allahın temizlik emrini unutan bedbahtlardır. Her müslimân,<br />

dînini iyi öğrense ve buna riâyet etmiş olsa, bu pislik hemen<br />

ortadan kalkar. O zemân, başka milletler, müslimân memleketleri<br />

ziyâret etdiklerinde, tıpkı orta çağdaki müslimânlarda olduğu gibi,<br />

temizliğine hayran kalırlar.<br />

Hakîkî müslimân, hem temiz olur, hem de, sıhhatine çok dikkat<br />

eder. Bir zehr olan alkollü içkileri içmez. Çeşidli tehlükeleri ve zararları<br />

olduğu için men’ edilen domuz etini yimez. Livâta yapanlarda<br />

yeni keşf edilen (Aids) ismindeki sârî ve öldürücü hastalığın virüsünün,<br />

domuzlarda bulunduğu tesbît edilmişdir.<br />

Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, tıb bilgisini çeşidli<br />

şekllerde medh buyurdu. Meselâ, (İlm ikidir: Beden bilgisi,<br />

din bilgisi). Ya’nî ilmler içinde en lüzûmlusu, rûhu koruyan din<br />

bilgisi ve bedeni koruyan sıhhat bilgisidir buyurarak, herşeyden<br />

önce, rûhun ve bedenin zindeliğine çalışmak lâzım geldiğini emr<br />

etdi. İslâmiyyet, beden bilgisini, din bilgisinden önce öğrenmeği<br />

emr ediyor. Çünki, bütün iyilikler, bedenin sağlam olması ile yapılabilir.<br />

Bugün, bütün üniversitelerde okutuluyor ki, doktorluk iki<br />

kısmdır: Biri hijiyen, sıhhati korumak, ikincisi terapötik, hastaları<br />

iyi etmekdir. Bunlardan birincisi önce gelmekdedir. İnsanları hastalıklardan<br />

korumak, sağlam kalmağı sağlamak, tıbbın birinci vazîfesidir.<br />

Hasta insan, iyi edilse de, çok kerre, ârızalı, çürük kalır. İşte<br />

islâmiyyet, tabâbetin birinci vazîfesini, hijiyeni garanti etmişdir.<br />

(Mevâhib-i ledünniyye) ikinci kısmda, Kur’ân-ı kerîmin tıbbın iki<br />

kısmını da teşvîk buyurduğu, âyet-i kerîmeler gösterilerek isbât<br />

edilmekdedir.<br />

Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, Rûm imperatörü<br />

Heraklius ile mektûblaşırdı. Birbirlerine elçi gönderirlerdi. Bir<br />

def’a, Heraklius birçok hediyye göndermişdi. Bu hediyyelerden<br />

– 129 – <strong>Herkese</strong> Lâzım <strong>Olan</strong> Îmân: F-9

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!