19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

dan biri, birgün, Kur’ân-ı kerîmi merak etdiğini ve onu okumağa<br />

başladığını söylemişdi. O zemâna kadar, Kur’ân-ı kerîm hakkında<br />

hiçbir şey bilmiyordum. Arkadaşımın Kur’ân-ı kerîm okumağa<br />

başladığını öğrenince, onun yanında küçük düşmemek için ben de<br />

Kur’ân-ı kerîmi tedkîk etmeğe karâr verdim ve İsveççe bir<br />

Kur’ân-ı kerîm tercemesini bulmak için şehrimizin kütübhânesine<br />

mürâce’at etdim. Oradan, böyle bir terceme buldum ve okumağa<br />

başladım. Kütübhâneden aldığım bir kitâbı ancak onbeş gün yanımda<br />

tutabiliyordum. Fekat, Kur’ân-ı kerîm, benim üzerimde o<br />

kadar büyük bir te’sîr yapdı ki, onbeş gün kâfî gelmedi. Kitâbı geri<br />

verdikden birkaç gün sonra, tekrar kütübhâneye gidiyor ve onu<br />

tekrar alıyordum. Böylece, her 15 günde bir geri vererek ve birkaç<br />

gün sonra tekrar alarak, bu Kur’ân-ı kerîm tercemesini def’alarca<br />

okudum. Kur’ân-ı kerîmi okudukça, ona hayrân oluyor ve müslimânlığın<br />

hakîkî din olduğuna inanmağa başlıyordum. 1950 senesi<br />

Kasım ayında, artık müslimân olmağa karâr vermişdim. Fekat islâmiyyetin<br />

hakîkî ma’nâsına vâkıf olmak ve onun derinliğine nüfûz<br />

etmek için biraz dahâ beklemek ve bu dîni biraz dahâ tedkîk etmek<br />

istiyordum. Bunun için, Stockholmda umûmî kütübhâneye giderek,<br />

islâm dîni hakkında yazılmış eserleri araşdırdım. Bu eserler<br />

arasında, Muhammed Alînin Kur’ân-ı kerîm tercemesini buldum.<br />

Muhammed Alînin, Kadıyânî ve Ahmedî denilen bir sapık teşkîlâtın<br />

mensûblarından olduğunu sonradan öğrendiğim hâlde, bu kifâyetsiz<br />

kimsenin yapmış olduğu tercemeden bile, çok fâidelendim.<br />

Artık müslimân olmak için hiç bir şübhem kalmamışdı. Müslimânlarla<br />

görüşmem işte o zemân başladı. 1952 senesinden i’tibâren onlarla<br />

birlikde ibâdetlere iştirâk etdim. Büyük bir tâli’ eseri olarak,<br />

Stockholmda müslimânlar tarafından te’sîs edilmiş bir cem’iyyet<br />

buldum. Onlarla tanışdım. Onlardan da, birçok şeyler öğrendim.<br />

1372 hicrî senesinin Ramezân bayramında İngiltereye gitdim ve<br />

bayramın birinci günü (Woking) câmi’inde resmen müslimân oldum.<br />

Müslimânlıkda beni kendisine en çok cezb eden şey, müslimânlığın<br />

son derece mantıkî bir din olmasıdır. İslâmiyyetde, akl-ı<br />

selîmin kabûl etmediği hiçbir şey yokdur. İslâmiyyet, Allahü teâlânın<br />

bir olduğuna inanmağı emr eder. Allahü teâlâ gafûr ve rahîm<br />

(afv edici ve çok merhametli)dir. İnsanlara râhat ve huzûr<br />

içinde yaşıyabilmeleri için, her an sayısız lutf ve ihsânlarda bulunur.<br />

İslâm dîninde en çok sevdiğim şeylerden biri de, islâm dîninin<br />

– 229 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!