19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kalmış bir gencin, etrâfındakilerin hiç farkına varmadan ve nerede<br />

olduğunu da düşünmeden Kur’ân-ı kerîm okuduğundan bahs olunuyordu.<br />

İşte ben de, kendimi onun yerine koyuyor, kendimi Allahü<br />

teâlânın lutfuna teslîm ediyor ve Kur’ân-ı kerîm okuyordum.<br />

Ya’nî artık ben müslimân olmuşdum.<br />

1918 senesinde Londraya döndüm. 1921 senesinde Londra<br />

Üniversitesinde Arabî dersleri almağa başladım. Birgün bana Arabî<br />

öğretmenim Iraklı Bay Belşah, Kur’ân-ı kerîmden bahs etdi.<br />

(İnanıp inanmamakda serbestsiniz. Fekat onun çok enteresan ve<br />

tedkîk etmeğe lâyık bir kitâb olduğunu göreceksiniz) dedi. Ben<br />

ona, (Kur’ân-ı kerîmi biliyorum, onu okudum ve hem de çok okudum<br />

ve ona inanıyorum) deyince, hayretler içinde kaldı. Birkaç<br />

gün sonra beni Notting Hill Gatede bulunan Londra câmi’ine götürdü.<br />

Bir sene kadar oradaki ibâdetlere iştirâk etdim. 1922 senesinde<br />

resmen müslimân oldum.<br />

Şimdi 1950 senesindeyiz. Bugüne kadar islâmiyyetin emr etdiği<br />

her husûsa iki elle sarıldım ve bundan büyük bir lezzet duydum.<br />

Allahü teâlânın kudretinin, rahmetinin ve inâyetinin hudûdu yokdur.<br />

Hayât yolunda bizim taşıyabileceğimiz ve öteki dünyâya da<br />

götürebileceğimiz biricik servet, Allahü teâlâya hamd ve senâ etmek,<br />

[Ona minnet bildirmek] ve O yüce kudret sâhibine sevgi ile<br />

bağlanmak, Ona ibâdet etmekdir.<br />

20<br />

Bayan MES’ÛDE STEINMANN<br />

(İngiliz)<br />

Müslimânlık kadar kolayca anlaşılabilen ve insâna cesâret veren<br />

başka bir din yokdur. Hayâtda, insan rûhunu râhat ve huzûra<br />

kavuşduran, insana, hâlinden memnûn olarak yaşamağı ihsân eden<br />

ve onu öldükden sonra ebedî se’âdete ve selâmete ulaşdıran biricik<br />

din, islâmiyyetdir.<br />

İnsan, Allahü teâlânın yaratdığı muhtelif mahlûklardan biridir.<br />

Muhakkak, diğer mahlûklarla arasında bir bağ vardır. İnsan, Allahü<br />

teâlânın yaratdığı en mükemmel bir mahlûkdur. Ona böyle fazîlet<br />

veren, onda bir rûh olmasıdır. İnsanın rûhu, onu dâimâ dahâ<br />

yükseklere götürmeğe gayret eder. Rûhu temizliyen ve besliyen<br />

ise ancak dindir.<br />

Acabâ insan ile onu yaratan büyük kudret sâhibi arasında ne<br />

gibi bir râbıta vardır? Bunu şübhesiz din bildirmekdedir. Ben din<br />

hakkında muhtelif âlimlerin neler söylediklerini tedkîk etdim.<br />

Aşağıda birkaç misâl veriyorum:<br />

– 204 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!