19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

i esâsları iyice tedkîk etdim. Bu (Sekiz Yol)da çok derin felsefe<br />

ve çok güzel nasîhatler vardı. Ama, insâna ne doğru bir yol gösteriyor,<br />

ne de doğru yolu seçebilmek için lüzûmlu bilgileri veriyordu.<br />

Bu sefer Mecûsîliği tedkîke başladım. Ben üç tanrıdan kaçarken,<br />

bu dinde de karşıma birçok tanrı çıkdığını gördüm. Sonra bu<br />

din, o kadar inanılmaz efsâneler, hurâfelerle doldurulmuşdu ki,<br />

böyle bir dîni kabûl etmeğe imkân yokdu.<br />

Bundan sonra yehûdîliği incelemeğe başladım. Yehûdîlik benim<br />

için yeni bir din sayılmazdı. Çünki, Kitâb-ı mukaddesin<br />

(Ahd-i Atîk) denilen eski kısmı temâmen yehûdîlerin Tevrâtından<br />

alınmışdı. Fekat yehûdîlik de beni tatmîn edemedi. Evet, yehûdîler<br />

tek Allaha inanıyorlardı ve ben bunu çok doğru buluyordum.<br />

Fekat ondan sonra her şeyi inkâr ediyorlar ve yehûdî dîni,<br />

bir rehber olacak yerde, dürlü karışık ibâdet şeklleri ve merâsimlerle<br />

dolu bir hâl alıyordu.<br />

Dostlarımdan biri bana ispiritizme ile meşgûl olmamı tavsiye<br />

etdi. (Rûhlarla konuşmak, din yerine geçer!) diyordu. Bu beni hiç<br />

tatmîn etmedi. Çünki, ispiritizmenin insanın kendi kendini hipnotize<br />

etmesinden ibâret olduğunu, insan rûhunu hiç bir zemân besleyemiyeceğini<br />

pek çabuk anlamışdım.<br />

İkinci Cihân Harbi sona ermişdi. Ben bir ofisde çalışmağa başladım.<br />

Fekat, hâlâ rûhum bir din arıyordu. Birgün gazetede bir<br />

i’lân gördüm. Îsâ aleyhisselâmın ulûhiyyeti hakkında bir konferans<br />

verileceği ve bu konferansa her dinden adamların iştirâk edebileceği<br />

yazılıydı. Bu konferansı çok merak etdim. Çünki, orada<br />

Îsâ aleyhisselâmın Allahın oğlu olup olmadığı münâkaşa edilecekdi.<br />

Konferansa katıldım ve orada bir müslimânla tanışdım. Bu<br />

müslimân, kendisine sorduğum süâllere o kadar güzel, o kadar<br />

mantıkî cevâblar verdi ki, o zemâna kadar, hiç aklıma gelmediği<br />

hâlde, islâmiyyet ile meşgûl olmağa karar verdim. Müslimânların<br />

kudsî kitâbı olan Kur’ân-ı kerîmi okumağa başladım. Bu kitâbda<br />

beyân edilen hükmlerin, 20. asrdaki birçok tanınmış devlet adamlarının<br />

beyânlarından çok dahâ yüksek olduğunu, büyük bir hayret<br />

ve takdîr ile görüyordum. Bu sözleri hiç bir insan söyliyemezdi.<br />

Onun için, vaktîle bize öğretdikleri gibi (İslâm dîni yalandır.<br />

Kur’ân uydurma bir kitâbdır) sözüne artık inanmıyordum.<br />

Kur’ân-ı kerîm uydurma bir kitâb olamazdı. Bu kadar mükemmel<br />

sözleri, ancak insan üstü bir varlık söyliyebilirdi.<br />

Ben, hâlâ tereddüd ediyordum. İslâmiyyeti kabûl etmiş İngiliz<br />

– 208 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!