19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

seye duyduğumuz hayrânlığı ifâde ederiz.<br />

(Oğul) kelimesi de İbrânîcede çok kerreler, bir şahsın rütbece<br />

veyâ yaşça kendisinden dahâ küçük olan, fekat kendisine son derece<br />

bir sevgi ile bağlı bulunduğu bir şahsı tasvîr etmek için kullanılmakdadır.<br />

Matta İncîlinin beşinci bâbı, dokuzuncu âyetinde,<br />

(Ne mutlu sulh edicilere! Zîrâ onlara Allahın OĞLU denecekdir)<br />

denilmekdedir. Görülüyor ki, burada (Oğul) kelimesi, (Allahın<br />

sevgili kulu) ma’nâsına kullanılmakdadır. O hâlde, hakîkî İncîlde<br />

(Baba), mübârek bir mevcûd ve (oğul) da sevgili bir kul olarak beyân<br />

olunmuşdur. Ya’nî maksad, üç tanrı değildir. (Baba) ve (Oğul)<br />

kelimelerinin kullanıldığı yerlerden çıkan ma’nâ, her şeyin hâkimi<br />

ve mâliki Allahü teâlânın, Îsâ aleyhisselâm gibi sevgili bir kulunu<br />

insanlara peygamber olarak gönderdiğidir. Aklları ancak bu günlerde<br />

başlarına gelen hıristiyanların büyük kısmı, (Hepimiz Allahın<br />

kulu, çocuğuyuz. Allah hepimizin rabbi, babasıdır. İncîllerdeki<br />

(Baba) ve (Oğul) kelimelerini böyle anlamak lâzımdır) demekdedirler.<br />

İbrânîce olan en eski İncîl nüshalarından birçok kelimelerin de<br />

yanlış terceme edildiği, aşağıdaki misâllerden anlaşılmakdadır.<br />

Şöyle ki:<br />

1) Ahd-i atîkin ilk kitâbı Tekvînin İbrânîce aslında Cenâb-ı<br />

Hakdan (ALLAH) ya’nî bir (L) harfi eksik olarak (ALAH) diye<br />

bahs olunmakdadır. Hâlbuki ikide birde tashîh edilen, değişdirilen<br />

İncîlde, bu kelime çıkarılmışdır. Ya’nî hıristiyanlar Müslimânların<br />

Allahına yakın olmakdan korkmuşlardır.<br />

2) Ahd-i atîkin İbrânîce aslında (bâkire = kız) kelimesi yokdur.<br />

Îsâ aleyhisselâmın doğumu hakkında eski İbrânîce nüshalarının,<br />

İşâyâ kitâbı, 7. ci bâbı 14. cü âyetinde, (Rab, size bir alâmet verecek,<br />

işte kız gebe kalacak ve bir oğlu olacak ve onun adını İmmanuel<br />

koyacak) demekdedir. Burada İbrânîce (Kız) ma’nâsına (AL-<br />

MAH) kelimesi kullanılmışdır. Hâlbuki, İbrânîce (Bâkire) BET-<br />

HULAH kelimesi ile ifâde edilir. Bâkire kız kelimesi hıristiyanların<br />

dahâ işine geldiğinden (Kız) yerine (Bâkire kız) kelimesi kullanılmış<br />

ve hıristiyanlık âlemine (Kudsî Bâkire) ma’nâsı aşılanmışdır.<br />

3) Koyu müte’assıb İngiliz papazları, dahâ ileriye giderek, Yuhannâ<br />

İncîlinin 3. cü bâbının 16. cı âyetindeki, (Zîrâ Allah dünyâyı<br />

o kadar sevdi ki, biricik oğlunu [ya’nî çok sevdiği kimseyi] verdi<br />

[ya’nî oraya gönderdi], tâ ki ona îmân eden her adam helâk olmasın,<br />

ancak ebedî [sonsuz] hayâtı olsun) cümlesini, (Zîrâ, Allah<br />

dünyâyı o kadar sevdi ki, (Kendisinin doğurmuş olduğu) biricik<br />

– 278 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!