19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

LAMARTİNE: (Alphonse Marie Louis de)<br />

Fransanın dünyâca tanınmış büyük edîblerinden ve devlet<br />

adamlarından biri olan Lamartine (1204 [m. 1790]-1285 [m. 1869])<br />

vazîfe ile bütün Avrupayı ve Amerikayı dolaşmış ve bu arada, Sultan<br />

Abdülmecîd hân zemânında Türkiyeye de gelmişdir. Pâdişâh<br />

tarafından, büyük dostlukla kabûl edilen Lamartine’e ayrıca, Aydın<br />

vilâyetinde bir de çiftlik hediyye edilmişdir. Bakınız, Lamartine,<br />

(Histoire de Turquie=Türkiye Târîhi) adlı eserinde Muhammed<br />

aleyhisselâm için ne diyor:<br />

(Muhammed “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” bir yalancı peygamber<br />

miydi? Onun eserlerini ve târîhini inceledikden sonra bunu<br />

düşünemeyiz. Çünki yalancı peygamberlik, iki yüzlülükdür. Yalanda<br />

doğruluğun kudreti bulunmadığı gibi, iki yüzlülükde inandırma<br />

kudreti yokdur.<br />

Mekanikde, bir cism atıldığı zemân onun varabileceği yer, fırlatma<br />

kuvvetine tâbi’dir. Bir ma’nevî ilhâmın kuvveti de, onun hâsıl<br />

edeceği eser ile ölçülür. Bu kadar çok şey taşıyan, bu kadar<br />

uzaklara kadar yayılan ve bu kadar uzun zemân aynı kudretde devâm<br />

eden bir “din” (ya’nî İslâmiyyet) yalan olamaz. Bunun çok samîmî<br />

ve çok inandırıcı olması gerekir. Muhammed aleyhisselâmın<br />

hayâtı, gayretleri, memleketin hurâfelerine ve putlarına kahramanca<br />

saldırıp onları parçalaması, puta tapan kavmin hiddetlerine<br />

karşı koymak cesâreti, şecâ’ati, kendine saldırdıkları hâlde, 13 sene<br />

Mekkede hemşehrileri arasında çeşidli hakâret ve zulmlere tehammül<br />

etmesi, Medîneye hicreti, durmadan yapdığı teşvîkler ve<br />

verdiği va’zlar, nasîhatler, çok üstün düşman kuvvetleriyle yapdığı<br />

cihâdlar, kazanacağına olan i’tikâdı, en büyük felâket zemânında<br />

bile duyduğu insan üstü i’timâd, zaferde bile gösterdiği sabr ve tevekkül,<br />

sözlerini kabûl etdirme azmi, sonsuz ibâdeti, Allahü teâlâ<br />

ile mukaddes konuşmaları, vefâtı ve vefâtından sonra da devâm<br />

eden şân, şeref ve zaferleri, Onun hiç bir zemân bir yalancı peygamber<br />

olmadığını, tam aksine, büyük bir îmâna sâhib bulunduğunu<br />

gösterir “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”.<br />

İşte bu îmânı, Rabbine olan i’timâdı, Ona, ortaya iki yeni i’tikâd,<br />

îmân koymasını sağladı: Biri, (Tek ve ebedî varlık olan bir Allahın<br />

bulunduğu), ikincisi ise (Putların tanrı olmadığı) idi. Birincisi<br />

ile, arablara, o zemâna kadar bilmedikleri bir olan Allahü teâlâyı<br />

tanıtıyor, ikincisi ile de, o zemâna kadar tanrı zan etdikleri putları<br />

onların elinden alıyordu. Kısaca, bir kılıç darbesi ile yalancı<br />

ilahları, putları kırıyor, bunun yerine onlara (Tek Allah) îmânını<br />

yerleşdiriyordu.<br />

– 167 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!