19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

canlı yakılırken, doğuda müslimân memleketlerinde bunların tedâvîsi<br />

için özel hastahâneler kurulmuşdu.<br />

Bugün, aklı başında olan herkes, maddî ilm ile fennin evvelâ<br />

müslimânlar tarafından kurulduğunu kabûl etmekdedir. Batılı ilm<br />

adamları da, bunu tasdîk etmekdedirler. İslâm ülkelerine sızarak<br />

ve müslimân görünerek, sözlerini dinletmek imkânını bulan ba’zı<br />

islâm düşmanları, fennin yeni buluş ve imkânlarını, yapdıkları yeni<br />

silâhları anlatıp (Bunlar gâvur îcâdıdır, bunları kullananlar kâfir<br />

olur) diyerek, câhilleri aldatdılar. Allahü teâlânın (her şeyi öğreniniz!)<br />

emrini unutdurdular. Bu hâl, müslimânların ilmde ve<br />

fende geri kalma sebeblerinden biri oldu. Batı, yeni âlet ve silâhlarla<br />

üstünlük kazandı. İslâm düşmanları, bir tarafdan müslimânları,<br />

böyle, aldatdılar. Diğer tarafdan da, müslimânlar fenni beğenmiyor,<br />

maddî ilmleri istemiyorlar, müslimânlık gericilikdir, yobazlıkdır<br />

diyerek, gençleri islâmiyyetden ayırmağa, islâmiyyeti<br />

içerden yıkmağa çalışdılar.<br />

Matba’acılığın Osmânlı idâresi altında bulunan islâm memleketlerine<br />

Avrupadan ancak 200 sene sonra gelmesini, (islâm dîni<br />

matba’a ile kitâb basmayı men’ eder) tarzında îzâh etmeye kalkanlar<br />

temâmiyle yanılmakdadırlar. Matba’acılığın Türkiyeye<br />

gelmesinin gecikmesine, kitâblar basılırsa işsiz kalacaklarından<br />

korkan kitâb müstensihleri, ya’nî para karşılığında kitâb yazanlar<br />

sebeb olmuşdur. Bunlar, matba’anın Türkiyeye gelmemesi için<br />

dürlü propagandalar yapmışlar, divitlerini bir tabuta koyarak,<br />

Bâb-ı Âliye kadar yürümüşlerdir. Hattâ -aşağıda kendilerinden<br />

bahs edeceğimiz- “yobazlardan” fâidelenerek bunların ötede beride<br />

(Matba’acılık islâmiyyete aykırıdır) tarzında konuşmalarını<br />

sağlamışlardır. Hâlbuki bu kimselerin islâmiyyeti şahsî menfe’atlerine<br />

âlet etmek istediklerini gören Osmânlı Pâdişâhı, sultân<br />

üçüncü Ahmed Hân [1] , sadrazamı Dâmâd İbrâhîm Pâşanın da yardımı<br />

ile, bu işi kökünden halletmek için, islâm dîninin en büyük<br />

reîsi olan Şeyh-ül-islâmdan matba’acılık hakkında bir fetvâ taleb<br />

etmişdir. O zemânki Şeyh-ül-islâm Abdüllah Efendi tarafından<br />

verilen fetvâ, (Behcet-ül-fetâvâ) fetvâ kitâbının ikiyüzaltmışikinci<br />

sahîfesinde şöyle yazılıdır:<br />

(İlm, fen ve ahlâk kitâblarını, matba’ada kalıba alarak, az zemânda<br />

ve kolaylıkla çok kitâb basmak, fâideli kitâbların ucuz elde<br />

edilmelerine ve her yere yayılmalarına sebeb olacağı için, matba’a<br />

yapılmasının câiz ve güzel olduğunu bildirir fetvâ verildi).<br />

[1] Ahmed hân, 1149 [m. 1736] da vefât etdi.<br />

– 123 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!