19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ırakılmış bulundu.<br />

29 — Bir yemeği beğenmediği işitilmedi. Beğendiğini yir, beğenmediğini<br />

yimez ve birşey söylemezdi.<br />

30 — Günde bir kerre yirdi. Ba’zan sabâh, ba’zan akşam yirdi.<br />

Eve gelince (yiyecek var mı?) der, yok denirse, oruc tutardı.<br />

Yemeği sofra bezi, tepsi, masa gibi birşey üstünde yimeyip, yere<br />

kor, diz çöker, bir şeye dayanmadan yirdi. Yemeğe besmele<br />

okuyarak başlardı. Sağ eli ile yirdi.<br />

31 — Dokuz zevcesine ve birkaç hizmetçisine ba’zan bir senelik<br />

arpa ve hurma ayırır, bundan fakîrlere de sadaka verirdi.<br />

32 — Yemekler arasında koyun etini, et suyunu, kabağı, tatlıları,<br />

balı, hurmayı, sütü, kaymağı, karpuzu, kavunu, üzümü, hıyarı ve<br />

serin suyu severdi.<br />

33 — Suyu yavaş yavaş, besmele ile başlıyarak üç yudumda<br />

içer, sonunda (Elhamdülillah) der ve düâ ederdi.<br />

34 — Diğer Peygamberler gibi, zekât malı ve sadaka almazdı.<br />

Hediyyeyi kabûl ederdi. Ekseriyâ karşılığını ziyâdesi ile verirdi.<br />

35 — Giymesi câiz olanlardan her bulduğunu giyerdi. Kalın kumaşdan<br />

ihram şeklinde dikilmemiş şeylerle örtünür, peştemal sarınır,<br />

gömlek ve cübbe de giyerdi. Bunlar pamukdan, yünden veyâ<br />

kıldan dokunmuşdu. Ekseriyâ beyâz, ba’zan yeşil giyerdi. Dikilmiş<br />

elbise giydiği de olurdu. Cum’a ve bayramlarda ve yabancı elçiler<br />

geldikde ve cenk zemânlarında kıymetli gömlekler, cübbeler giyerdi.<br />

Elbiselerinin renkleri ekseriyâ beyâz olurdu. Yeşil, kırmızı ve<br />

siyâh olduğu da olurdu. Kollarını bileklerine kadar, mübârek<br />

ayaklarını baldırın yarısına kadar örterdi.<br />

İmâm-ı Tirmüzînin “rahime-hullahü teâlâ” (Şemâil-i şerîfe) kitâbında<br />

diyor ki, (Resûlullah, Kamîs, ya’nî gömlek giymeği severdi.<br />

Gömleğinin kolları, bileklerine kadar uzundu. Gömleğinin kollarında<br />

ve yakasında düğme yokdu. Ayakkabısı deriden olup, bir<br />

tasması ve iki kıbâlı vardı. Kıbâl, bir ucu tasmaya, diğer ucu, ön uca<br />

dikilmiş kayışdır. İki parmak arasından geçmekdedir. Elbise ve<br />

ayakkabı giymekde âdete uyulur. Âdetden ayrılmak, şöhrete sebeb<br />

olur. Şöhretden kaçınmak lâzımdır. Mekkeye girdiği zemânda,<br />

mübârek başında siyâh sarık sarılı idi).<br />

36 — Ekseriyâ beyâz, ba’zan siyâh tülbenti başına sarık olarak<br />

sarıp, ucunu bir karış kadar iki omuzu arasına sarkıtırdı. Sarığı<br />

çok büyük ve pek küçük olmayıp, üçbuçuk metre kadar uzundu.<br />

– 364 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!