19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

mâ’ ile olmıyan, ya’nî diğer üç mezhebden birine göre avret olmıyan<br />

bir yerini, ehemmiyyet vermiyerek açan kâfir olmaz ise de,<br />

kendi mezhebine göre, büyük günâh olur. Erkeklerin diz ile kasık<br />

arasını, ya’nî uyluğunu açmaları böyledir. Bilmediğini öğrenmesi<br />

farzdır. Öğrenince hemen tevbe etmeli ve örtmelidir.<br />

Yalan söylemek, dedikodu, gîbet, iftirâ, hırsızlık, hiyle, hiyânet,<br />

kalb kırmak, fitne çıkarmak, başkasının malını ondan iznsiz kullanmak,<br />

işçinin, taşıyıcının ücretlerini vermemek, devlete isyân etmek,<br />

ya’nî kanûnlarına, hükûmetin emrlerine karşı gelmek, vergileri<br />

ödememek de günâhdır. Bunları kâfirlere karşı da, kâfir memleketlerinde<br />

de yapmak harâmdır. Câhillerin bilemiyeceği kadar<br />

meşhûr ve zarûrî olmıyan şeyleri câhillerin bilmemesi küfr olmaz.<br />

Fısk, ya’nî günâh olur.] 475. ci sahîfeye bakınız!<br />

– 4 –<br />

ÎMÂNIN ŞARTLARI<br />

(Bu zât yine sorarak, yâ Resûlallah “sallallahü teâlâ aleyhi ve<br />

sellem”! (Îmânın ne olduğunu da bana bildir)dedi). İslâmın ne olduğunu<br />

sordukdan ve cevâb verildikden sonra, Cebrâîl “aleyhisselâm”,<br />

Resûl-i ekrem “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimizden,<br />

îmânın hakîkatini ve mâhiyyetini açıklamasını sordu. Îmân, lügatda<br />

bir kimseyi tâm doğru sözlü bilmek, ona inanmak demekdir. İslâmiyyetde<br />

îmân demek; Resûl-i ekremin “sallallahü aleyhi ve sellem”,<br />

Allahü teâlânın peygamberi olduğunu ve Onun tarafından<br />

seçilmiş, haber verici nebî olduğunu doğru bilmek ve inanarak söylemek<br />

ve Onun Allahü teâlâ tarafından kısaca bildirdiklerine kısaca<br />

inanmak ve geniş bildirdiklerine etraflıca inanmak ve gücü yetdikçe,<br />

kelime-i şehâdeti dil ile de söylemekdir.Kuvvetli îmân şöyledir<br />

ki, ateşin yakdığına, yılanın zehrleyip öldürdüğüne yakîn üzere<br />

inanıp kaçdığı gibi, gönlünden tâm olarak, Allahü teâlâyı ve sıfatlarını<br />

büyük bilerek inanmak, Onun rızâsına ve cemâline koşmak<br />

ve gazabından, azâbından kaçmak ve îmânı, mermer üzerine<br />

yazılan yazı gibi sağlam olarak gönlüne yerleşdirmekdir.<br />

Muhammed aleyhisselâmın bildirdiği îmân ile islâm birdir. Kelime-i<br />

şehâdetin ma’nâsına inanmak, her ikisinde de vardır. Ba’zı<br />

umûm ve husûs ayrılıkları var ise de, lügat ma’nâları ayrı olmakla<br />

berâber, islâmiyyetde ayrılıkları yokdur.<br />

Îmân tek birşey midir, birkaç parçanın birleşiği midir? Birleşik<br />

ise, kaç parçadan yapılmışdır? Ameller, ibâdetler, îmândan mıdır,<br />

değil midir? Îmânım var derken, inşâallah demek câiz midir, değil<br />

– 19 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!