19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ni’metlerle zengin etdiği kimselerdir. İkinci sınıf, hayâtını kazanmak<br />

için çalışmak zorunda olanlardır. Bir de üçüncü sınıf vardır.<br />

Bu sınıfda bulunanlar, kendi kusûrları olmadığı hâlde, kâfî derecede<br />

kazanamıyanlar, işsiz kalanlar, iş yapamaz hâle gelenlerdir ki,<br />

fakîrlik ve zarûret içindedir. İşte İslâm, bu üç sınıfın da birbiriyle<br />

kaynaşmasını sağlar. Zengin olanın fakîre yardım etmesini emr<br />

eder. Zilletin, ızdırabın ortadan kaldırılması sebeblerini ihsân<br />

eder.<br />

İslâm dîni aynı zemânda insanların çalışma kudretine, şahsî<br />

gayretine ve iş görmek kabiliyyetlerine de ehemmiyyet verir. İslâm<br />

kanûnuna göre sâhibsiz bir erâzîyi fakîr bir çiftçi, belirli bir zemân<br />

kendi gayreti ile işlerse, erâzî onun olur. İslâm dîni, yıkıcı değil,<br />

yapıcıdır.<br />

İslâm dîni, kumarı ve ona benziyen bütün kötü, zararlı oyunları<br />

men’ eder. İslâm dîni, insanı serhoş eden bütün içkileri de men’<br />

eder. Hakîkaten dünyâda insanların başına gelen felâketlerin çoğunun<br />

sebebi, kumarla içkidir.<br />

Biz müslimânlar, herşeyin kader elinde esîr olduğuna inanan<br />

kimseler değiliz. İslâmda bahs konusu olan (kader), hiç bir şey<br />

yapmadan, ağzını havaya açarak her şeyi Allahü teâlâdan beklemek<br />

demek değildir. Tâm bunun aksine, Kur’ân-ı kerîmde Allahü<br />

teâlâ dâimâ çalışmağı emr etmekdedir. İnsan bütün gayreti ile çalışacak,<br />

bütün zâhirî sebeblere yapışacak, ancak ondan sonra Allahü<br />

teâlâya tevekkül edecekdir. Çalışmadan önce değil, çalışırken,<br />

başarabilmek, kazanmak için, Rabbine yalvararak, Ondan<br />

yardım bekliyecekdir. İslâmın (Hayr ve Şer [iyilik ve fenâlık] Allahü<br />

teâlâdan gelir) akîdesi, herşeyi Allahü teâlâ yaratır demekdir.<br />

İslâmiyyetde (Hiç bir şey yapmadan boş durmak) diye bir şey yokdur.<br />

Kader, olacak herşeyi, Allahü teâlânın ezelde bilmesi ve bildiklerini,<br />

zemânları gelince, yaratması demekdir.<br />

İslâmiyyet, insanların günâhkâr olduğu, günâh ile doğduğu ve<br />

bütün hayâtı müddetince keffâret vermeğe mecbûr olduğunu, aslâ<br />

kabûl etmez. İslâmiyyet, insanların, erkek ve kadın olarak, Allahü<br />

teâlânın kulları olduğunu, kadın erkek arasında zekâ, akl, düşünce<br />

ve ahlâk bakımından mühim fark bulunmadığını beyân<br />

eder. Ancak, erkekler dahâ güçlü, kuvvetli yaratıldıkları için ağır,<br />

yorucu işler ve nafaka temîni bunlara verilmiş, kadınlar, dahâ râhat,<br />

dahâ neş’eli bırakılmak sûreti ile mes’ûd kılınmışdır.<br />

İslâmın bütün müslimânları birbiri ile nasıl kardeş yapdığı<br />

hakkında fazla bir şey söylemek istemiyorum. Zîrâ bütün dünyâ<br />

müslimânların nasıl birbirini sevdiklerini, birbirlerine mu’âvenet,<br />

– 196 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!