19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

latabilirdi. Böyle akıl almaz derecede mükemmel ve mu’azzam<br />

eserler karşısında hayrân olmamak kâbil midir? Bunlar Allahü teâlânın<br />

varlığını, azametini, yüceliğini, büyüklüğünü ve kudretini<br />

göstermeğe yetmez mi? O hâlde, ancak pek ufak bir parçasını gördüğümüz<br />

bu kâinâtın bir hâlıkı [yaratıcısı] ve anlamağa aklımızın<br />

ermediği pek mu’azzam bir kudret sâhibi vardır. Bu yaratıcının hiç<br />

değişmemesi ve sonsuz var olması lâzımdır. İşte, bu yaratıcı, (AL-<br />

LAHÜ TEÂLÂ)dır. İslâmiyyetde ilk esâs, Allahü teâlânın varlığına<br />

ve sıfatlarına inanmakdır.<br />

Etrâfımıza iyice bakdığımız, târîhi okuduğumuz zemân, cismlerin<br />

yok olduklarını, başka cismlerin meydâna geldiklerini görüyoruz.<br />

Dedelerimiz, eski milletler yok olmuşlar, binâlar, şehrler yok<br />

olmuş. Bizden sonra da başkaları meydâna gelecek. Fen bilgimize<br />

göre, bu mu’azzam değişiklikleri yapan kuvvetler vardır. Allaha<br />

inanmıyanlar, (Bunları tabî’at yapıyor. Herşeyi tabî’at kuvvetleri<br />

yaratıyor) diyorlar. Bunlara deriz ki, (Bir otomobilin parçaları, tabî’at<br />

kuvvetleri ile mi bir araya gelmişdir? Suyun akıntısına kapılan,<br />

sağdan soldan çarpan dalgaların te’sîri ile bir araya yığılan çöp<br />

yığını gibi mi bir araya gelmişlerdir? Otomobil, tabî’at kuvvetlerinin<br />

çarpmaları ile mi hareket etmekdedir?) Bize gülerek, (Hiç<br />

böyle şey olur mu? Otomobil, akl ile, hesâb ile, plân ile, birçok<br />

kimsenin titizlikle çalışarak yapdıkları bir san’at eseridir. Otomobil,<br />

dikkat ederek, akl, fikr yorarak, hem de trafik kâidelerine uyarak,<br />

şoför tarafından yürütülmekdedir) demez mi? Tabî’atdaki her<br />

mahlûk da, böyle bir san’at eseridir. Bir yaprak parçası, mu’azzam<br />

bir fabrikadır. Bir kum dânesi, bir canlı hücre, fennin bugün biraz<br />

anlıyabildiği ince san’atların birer sergisidir. Bugün fennin buluşları,<br />

başarıları diye öğündüklerimiz, tabî’atdaki bu güzel san’atlardan<br />

birkaçını görebilmek ve taklîd edebilmekdir. İslâma karşı<br />

olanların kendilerine önder olarak gösterdikleri, İngiliz tabîbi<br />

Darwin [1]<br />

bile (Gözün yapısındaki san’at inceliğini düşündükçe,<br />

hayretimden tepem atacak gibi oluyor) demişdir. Bir otomobilin<br />

tabî’at kuvvetleri ile, tesâdüfen meydâna geleceğini kabûl etmiyen<br />

kimse, başdan başa bir san’at eseri olan bu mu’azzam âlemi tabî’at<br />

yaratmış diyebilir mi? Elbette diyemez. Hesâblı, plânlı, ilmli, sonsuz<br />

kuvvetli bir yaratıcının yapdığına inanmaz mı? (Tabî’at yaratmışdır.<br />

Tesâdüfen var olmuşdur) demek, câhillik ve ahmaklık olmaz<br />

mı?<br />

Allahü teâlânın, sayamıyacağımız kadar çok nizâm ve âhenk<br />

içinde yaratdığı varlıklar tesâdüfen olmuşdur diyenlerin sözleri<br />

[1] Darwin, 1299 [m. 1882] de öldü.<br />

– 85 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!