19.03.2018 Views

Herkese Lazim Olan Iman - Mevlana Halidi Bagdadi

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir. I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır. II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır. III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır. IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbı dört kısımdan meydâna gelmişdir.

I. kısım; Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin (İ’tikâdnâme) kitâbının tercemesidir. (Hadîs-i Cibrîl) adı verilen; islâmın beş şartını ve îmânın altı şartını anlatan bir hadîs-i şerîfin açıklamasıdır. Ayrıca Şerefüddîn Yahyâ Münîrinin iki mektûbu, Allahü teâlâ vardır, birdir, konuları vardır.

II. kısım; (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kitâbıdır. Burada Peygamberler, kitâblar, dinler, (Yehûdîlik, hıristiyanlık ve islâmiyyet) hakkında bilgi verilmekde, Hakîkî bir müslimân olmanın şartları açıklanmakda, müslimânlığa hayran olanların sözleri ile, (42) tane başka din mensûbu iken islâmiyyeti seçen zâtların hayâtları anlatılmakdadır.

III. kısım; (Kur’ân-ı Kerîm ve Bugünkü Tevrât ve İncîller) kitâbıdır. Burada, bugünkü Tevrât ve İncîller hakkında bilgi verilmekde, Kitâb-ı Mukaddesdeki hatâlar îzâh edilmekde, Kur’ân-ı Kerîmin son ve değişmiyen kitâb olduğu ilmî olarak anlatılmakdadır. Ayrıca Muhammed aleyhisselâmın mu’cîzeleri, fazîletleri, güzel ahlâk ve âdetleri anlatılmakdadır.

IV. kısım; (İslâm Dîni ve Diğer Dinler) kitâbıdır. Burada islâm dîninin vahşet dîni olmadığı, hakîkî müslimânın câhil olmadığı, ilkel dinler, semâvî dinler, islâmiyyetde felsefe olamıyacağı konuları açıklanmakdadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

giderken Tûr dağında kendisine Peygamber olduğu bildirildi. Mısra<br />

gitdi. Fir’avnı ve kavmini dîne da’vet etdi. Dönüşde yine Tûra<br />

uğrayıp Allahü teâlâ ile konuşdu. Kendisine (Evâmir-i aşere) ya’nî<br />

on emr ve kırk cild Tevrât nâzil oldu. Her cildde bin sûre, her sûrede<br />

bin âyet vardı. Bir cild, bir senede okunurdu. Mûsâ, Hârûn, Yûşa’<br />

ve Uzeyr ve Îsâdan “aleyhimüsselâm” başka kimse Tevrâtı ezberlememişdir.<br />

Mûsâ aleyhisselâmdan sonra, Tevrât nüshaları yazıldı.<br />

Mûsâ “aleyhisselâm”, Allahü teâlânın emri ile, altın ve gümüşden<br />

bir sandık yapıp, kendine nâzil olan Tevrâtı içine koydu.<br />

Kudüse yakın bir yerde yüzyirmi yaşında vefât etdi. 668 [m. 1269]<br />

senesinde Mısr sultânı Beybers kabri üzerine türbe yapdırdı. Mûsâ<br />

aleyhisselâmdan sonra Yûşa’ “aleyhisselâm”, Amâlikadan Kudüsü<br />

aldı. Çok zemân sonra İsrâîl oğullarının dinleri ve ahlâkları bozuldu.<br />

Buhtunnasar Bâbilden gelip, Kudüsü aldı. Süleymân aleyhisselâmın<br />

yapmış olduğu Mescîd-i aksâyı yıkdı. Tevrâtları yakdı. İkiyüzbin<br />

kişi öldürdü. Yetmişbin din adamını esîr aldı. Bâbile götürdü.<br />

Behmen pâdişah olunca esîrleri serbest bırakdı. Uzeyr aleyhisselâm<br />

Tevrâtı okudu. İşitenler yazdılar. Uzeyr aleyhisselâmdan<br />

sonra yine bozuldular. Bin Peygamberi şehîd etdiler. İskender gelinceye<br />

kadar, Îrânın emrinde yaşadılar. İskenderden sonra, Yunanlıların<br />

ta’yîn etdiği yehûdî vâlîlerle idâre edildiler.<br />

İncîle gelince, bu da ilk şeklinde olduğu gibi saklanmadı. Hele<br />

İncîli ezberden bilen tek kişi yokdu. Havârîlerin bile İncîli ezberden<br />

bildiğine dâir tek bir kayd yokdur. İncîl hakkında, kitâbımızın<br />

birinci kısmı başında geniş bilgi verilmişdir. Hâlbuki Kur’ân-ı kerîm,<br />

yirmiüç senede, parça parça nâzil oldukça, Onu mü’minler<br />

hemen ezberliyorlardı. Ancak (Yemâme) [1]<br />

muhârebesinde,<br />

Kur’ân-ı kerîmin hepsini ezberlemiş 70 hâfız şehîd olunca,<br />

(Kur’ân-ı kerîmi ezberden bilenler azalıyor) diye, telâş eden<br />

Ömer “radıyallahü anh”, o zemânki halîfe Ebûbekre “radıyallahü<br />

teâlâ anh” başvurarak, Kur’ân-ı kerîmin toplanıp yazılmasını tavsiye<br />

ve ricâ etdi. Bunun üzerine, hazret-i Ebûbekr, Muhammed<br />

aleyhisselâmın kâtibi olan Zeyd bin Sâbite “radıyallahü teâlâ<br />

anh” Kur’ân-ı kerîm sûrelerinin ayrı ayrı kâğıdlara yazılmasını<br />

emr etdi. Kur’ân-ı kerîm Kureyş lehçesi dâhil, yedi lehçe üzerine<br />

vahy edilmişdi. Hattâ ba’zen herhangi bir Kur’ân-ı kerîm kelimesini<br />

iyi telaffuz edemeyenlere, aynı ma’nâda başka bir kelime kullanmasına<br />

da müsâ’ade olunuyordu. Meselâ, Abdüllah ibni<br />

Mes’ûd “radıyallahü teâlâ anh” (Taâmül-esîm) kelimesini müte-<br />

[1] Yemâme cengi, hicretin onbirinci senesinde Müseylemetülkezzâba<br />

karşı yapıldı.<br />

– 311 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!