01.03.2013 Views

l. ULUSLARARASI SPOR HUKUKU KURULTAYI - Ankara Barosu

l. ULUSLARARASI SPOR HUKUKU KURULTAYI - Ankara Barosu

l. ULUSLARARASI SPOR HUKUKU KURULTAYI - Ankara Barosu

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

I. Uluslararası Spor Hukuku Kurultayı<br />

rası kurallarda maystos, yani Türk hukukunda da birtakım maystos kararlar var<br />

ki, bana göre onlardan ikisi Cunti ve Anelka kararıdır. Demin Anıl Hanımın anlattığının<br />

tam tersidir Türkiye’de, maalesef o dönemlerde böyle aydınlanma çağı<br />

yaşanmadığı için spor hukukunda Türkiye’de, hukukçular da çok fazla irdelemediği<br />

için çok fazla tartışılmıyordu ki, o iki kararda şu ana kadar Anıl Hanımın<br />

anlattığı kararlara taban tabana zıttır ve bana göre de yanlış karardır. Birinci karar<br />

Cunti’yle ilgili karardır, oy çokluğuyla çıkmıştır. O zaman Tahkim Kurulu 5 kişiydi,<br />

3’e 2 çıkmıştır. Cunti’nün avukatı daha sonra Anelka’nın davasında Tahkim<br />

Kurulu üyesi olmuştur ve aley he oy kullanmıştır. O açıdan değerlendirdiğinizde<br />

gerçekten aydınlanması gereken bir dönem yaşadık Türkiye’de, en son biz Buisa<br />

ve Cosiko’yu transfer ettiğimizde onun İspanyol avukatı bu olayı bize sordu.<br />

Çünkü benzer şekilde Marco Aurello da İspanya’da bu hükümden yararlandı ve<br />

Türk vatandaşı olmasına rağmen Avrupa Birliği vatandaşı sıfatıyla orada oynuyor.<br />

Ben tahmin ediyorum, ama bize düşme yecek, bunların İspanyol avukatlarına düşecek<br />

ve Türkiye’de bu tip bir yasal süreç başlatacaklar. Teşekkür ederim.<br />

Doç.DR. KAHRAMAN BERK- İki kuruşluk bilgim var, paylaşmak istiyorum.<br />

Aslında ek protokol denilen şey bir şeyin eki olması lâzım. Cümlesi adı<br />

üstünde, o ek protokolün 37. maddesi <strong>Ankara</strong> Anlaşmasının ekidir. <strong>Ankara</strong> Anlaşmasında<br />

zanne dersem 60’lı yılların sonunda olması lâzım, 63­64 tam şu anda<br />

tarihini hatırlaya madım, o tarihi düşünürseniz biz insanları buradan trenlere bindiriyoruz,<br />

insanlar München garında davul­zurnayla karşılaşıyor ve o sözleşmenin<br />

yapıldığı anda hep tek taraflı akım düşünülmüş, yani Türk işçilerinin gidip<br />

Avrupa Birliği ülkelerinde çalışmasına ilişkin hükümler getirilmiş. Gerçekten anlaşmada<br />

da tek taraflıdır ve sadece Türk işçilerinin Avrupa Birliği ülkelerinde nasıl<br />

çalışacağına ilişkin hüküm ler içerir. Aksi hiçbir zaman düşünülmediği için, yani<br />

bir Avrupa’daki işçinin gidip Türkiye’de işçilik yapacağı veya iş hukukuna tabi<br />

sözleşmede çalışacağı düşünül mediği için herhangi bir hüküm içermemektedir.<br />

Bu sebeple bir yabancı Avrupa Birliğinde çalışan bir kişinin karşılıklılık esası söz<br />

konusu değildir. Asıl tartışılması gereken nokta budur. Karşılıklılık esası söz konusu<br />

olmadığı içindir ki, burada oyna yan yabancı bir futbolcunun, Avrupa Birliği<br />

vatandaşı yabancı bir futbolcunun Türk vatandaşı statüsünden yararlanması<br />

mümkün değildir. Yasal temeli budur.<br />

İkincisi, çok değerli büyüğüm Şekip ağabey tabii yanlış bir bilgi verdi. Gürol<br />

Kaymak’tır bahsettiği kişi, Cunti’nin avukatı, aslanlar gibi Cunti’yi savunmuştur.<br />

Karar o tarihte 3­2 çıkmıştır, doğru, fakat konu tekrar Tahtim Kurulunun gündemine<br />

girince, bu kez kendisinin Cunti’nin avukatlığını yaptığını ifade ederek<br />

görüşmelere katılmamıştır. Her ne kadar biz o zaman yanlış söylediğimizi belirterek<br />

karara katıl mamıştır. Bu bilgiyi de burada düzeltmek istiyorum. Saygılar<br />

sunuyorum, teşekkür ediyorum.<br />

BURCU ŞAHİN- Teşekkür ediyoruz. Erkan Beyin bir sorusu olacak.<br />

ERKAN KÜÇÜKGÜNGÖR- Kısmet Bey Türker Beyin döneminde bu ka­<br />

315

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!