01.03.2013 Views

l. ULUSLARARASI SPOR HUKUKU KURULTAYI - Ankara Barosu

l. ULUSLARARASI SPOR HUKUKU KURULTAYI - Ankara Barosu

l. ULUSLARARASI SPOR HUKUKU KURULTAYI - Ankara Barosu

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Ankara</strong> <strong>Barosu</strong> Yayınları<br />

bulunmamasına rağmen bu sözleşme mutlak suretle güvenliği sağlama yükümlülüğünü<br />

içerir diyor. Şimdi bu tabii önemli bir kapı açmış oluyor ve ona dayanarak<br />

mesela sportif alandaki bir yetersizliği, örnek, bunların hepsi Fransız Yargıtay<br />

kararı, bir daha tekrarlamamak için söylüyorum, bir boks sahasının yetersiz bir<br />

kalınlıkta döşenmesi. Bir yum ruk üzerine düşüyor, yerde kafayı sert zemine vuruyor<br />

ve ona bağlı olarak ciddi bir hasar geçiriyor, organizatörü sorumlu tutuyor.<br />

Ekipman yetersizliği; bir bisiklet koşusunda koruyucu eskort bulundurulmamış<br />

olması, sorumlu tutuyor. Uzman ek sikliği; binicilik alanındaki gezintide eğitmenin<br />

niteliksiz olması. Kabul edilemeyecek bir risk alma, mesela bu da bana ilginç<br />

geldi, yeterli fiziki donanımı ve tecrübesi olmayan bir rugby oyuncusunu sahaya,<br />

müsabakaya sürmek. Bir yardım eksikliği; bir dalış sırasında meydana gelen bir<br />

kazaya bağlı olarak verdiği karar. Dolayısıyla bu şekilde organizatörleri sorumlu<br />

tutuyor. Haksız fiil bakımından az önce söyle dim, her şekilde mensuplarının tüm<br />

kusurlu fiilleri sebebiyle organizatörü sorumlu tutuyor. Yargıtayın 2002 tarihli<br />

bir kararı diyor ki, bu sorumluluk hem başkasının fiilinden sorumluluktur, hem<br />

objektif sorumluluktur, hem de itirazı kabil olmayan bir sorumluluktur. Tarih 12<br />

Aralık 2002, Fransız Yargıtayının kararı, hatta bu çerçevede Eks İstinaf Mahkemesi<br />

2003 tarihli bir kararında bir taraftar derneğinin haksız fiil sebebiyle hukuki<br />

sorumluluğunu kabul etmiştir.<br />

Bundan çıkan ikinci sonuç, bu objektif sorumluluk sadece zarar doğuran fiili<br />

işleyen kişinin mensup olduğu kuruluş bakımından geçerlidir diyor. Bir sınırlama<br />

getiriyor ve nihayet başkasının fiilinden dolayı bu sorumluluk dolaylı bir<br />

sorumluluk olup zarar görenin zarar veren kişinin, yani sporcunun kusurlu bir<br />

fiilini kanıtlaması gerekir diyor, 22 Eylül 2005. Mesela bir kararında bir rugby<br />

maçı esnasında mey dana gelen bir kazadan dolayı Yargıtay rakip takım kulübünü<br />

bir spor kulübünün katıldığı bir müsabakada mensuplarının faaliyetini düzenlemek,<br />

yönetmek ve de netlemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle sorumlu tutmuş<br />

bulunuyor. Son olarak burada bir şey söyleyeyim, tabii burada sanıyorum 40’a<br />

yakın içtihat var, ama mesela bu eşyayı belli bir biçimde muhafaza sorumluluğundan<br />

ben ilk baktığımda bundan dolayı nasıl bir sorumluluk doğar ki diye<br />

düşünmüştüm. Şunu gördüm, nasıl olabilir diye düşündüm, mesela bir olayda bir<br />

spor kulübünün antrenmanında taşınabilir bir kale, bildiğimiz taşınabilir futbol<br />

kalesi devrilmek suretiyle bir kişinin ölümüne yol açmış. Bu sebeple Yargıtay ilgili<br />

spor kulübünü o eşyanın gerektiği gibi muhafaza edilmemesi ve gerekli tedbirlerin<br />

alınmaması sebebiyle sorumlu tutmuş. Hatta yakındaki evin kiremidinin bir<br />

golf topu sebebiyle kırılmasından dahi organi zatörü sorumlu tutmuş Pau İstinaf<br />

Mahkemesi.<br />

Şimdi gelelim ceza sorumluluğuna, orada daha kolay gideceğim için onu sona<br />

bıraktım. Sportif faaliyetlerden doğan ceza sorumluluğunda bir kere yeni Ceza<br />

Ka nununun temel sorumluluk sistemi geçerli. Biliyorsunuz bu anlamda ben yeni<br />

Türk Ceza Kanununun da bir mağduruyum açıkçası, hatta uzun bir süre acaba<br />

buradan ayrılıp bizim hanımın kürsüsüne mi geçsem diye düşündüm, devletler<br />

58

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!