01.03.2013 Views

l. ULUSLARARASI SPOR HUKUKU KURULTAYI - Ankara Barosu

l. ULUSLARARASI SPOR HUKUKU KURULTAYI - Ankara Barosu

l. ULUSLARARASI SPOR HUKUKU KURULTAYI - Ankara Barosu

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

I. Uluslararası Spor Hukuku Kurultayı<br />

açısından baktığımızda bir kere paket sayısının o kadar fazla tutulmaması gerektiğini<br />

düşünü yorum. Kişisel görüşüm, ama meselâ Türkiye’de hiç tartışılmıyor<br />

ki, bugün entelek tüel bazda da tartışılmıyor. Sadece hukuki bazda değil, meselâ,<br />

Almanya bildiğim kadarıyla geçtiğimiz yıl yapım ihalesi yaptı. Yani tek yapımcı,<br />

paketlere ayrıldı, ama bir tek yapımcı yapıyor. Yayıncı kendi çekmiyor maçı, bir<br />

yayın prodüksiyon şirketi maçları çekiyor ve birtakım kriterler koydu. Meselâ,<br />

şeref tribününü bir kere göste rebiliyorsunuz, kanayan yarayı bir defa gösterebiliyorsunuz<br />

ve sürekli gösteremi yorsunuz veya tüküren futbolcuyu çok fazla gösteremiyorsunuz.<br />

Belli ilkelere bağ ladı ve prodüksiyon kalitesi bütün maçlarda aynı.<br />

Meselâ, Türkiye örneğinde olsa Şükrü Saraçoğlu Stadında da aynı, Trabzon Avni<br />

Aker Stadında da aynı ve kalite, yani yayının dijital kalitesi de, niteliği de, kamera<br />

açıları da hep aynı. Bunlar dahi tar tışılmıyor. Biz bunu Türkiye için düşündük,<br />

kulüpler birliği için bir çalışma da yaptık. Meselâ, böyle bir çalışma yapıldığı<br />

zaman yayıncının bundan menfi etkileneceğini tespit ettik. Hâlbuki Almanya’da<br />

pozitif etkisi vardır, Türkiye’de negatif etkisi olacağı ortaya çıktı. Bence paketleme<br />

modeline geçmeden önce mutlaka bütün yayıncılarla birlikte oturup ve bu işin<br />

özellikle yayın bacağındaki eksperlerle oturup müşterek bir karar vermek gerekiyor<br />

ki, meselâ, geçtiğimiz yıl Türkiye’de çok tartışıldı, kulüplerin de büyük bölümü<br />

bu hevesle o düşüncenin peşine takıldı. Birden fazla yayıncıya aynı hakların<br />

verilmesi, meselâ, bu mutlak olarak Avrupa’da başarısızlıkla sonuç lanmış bir operasyon<br />

yayın haklarını düşürdü, ama Türkiye’de bu tartışılmadığı için ve fazlaca<br />

bilinmediği için bunun arkasına takılan kulüpler de oldu.<br />

KÜBRA KÖKSAL- Son soruyu Erkan Beyden alıyoruz.<br />

ERKAN KÜÇÜKGÜNGÖR- Yayın hakları konusu spor içerisinde uyuşmazlık<br />

çık maya müsait en büyük alanlardan, en önemli alanlardan biri, çünkü kulüplerin<br />

en büyük gelir kaynaklarını oluşturan nokta. Dolayısıyla bunun çok sağlam<br />

esaslara bağlanması gerekir. Bizde zaman içerisinde oturdu Şekip Beyin de ifade<br />

ettiği gibi, Gaye Hanımın da belirttiği üzere, yani bu o kadar önemli ki aslında,<br />

o dönemde Anayasa Mahkemesinin önüne kadar gitti. Yayın haklarının düzenlenmesiyle<br />

ilgili acaba futbol federasyonu yetkili midir? Buna ilişkin bir yargısal<br />

denetim sağlana bilir mi? Sanıyorum bilgisi olanlar vardır, Anayasa Mahkemesi bu<br />

vesileyle hatta tek karardır, Tahkim Kurulunun da Türk hukukunda bir mecburi<br />

tahkim olduğunu, yani diğer idari ve yargısal mekanizmalara başvurulamayacağını<br />

ifade etmiştir. Bu anlamda yayın ve bunun düzenlenmesi, pazarlanması, oradan<br />

elde edilen gelirin dağıtılması dediğim gibi sporun en merkezinde bulunan<br />

hususlardan biri, onu kısa ca ben ifade etmek istedim. Teşekkür ederim.<br />

KÜBRA KÖKSAL- Teşekkürler. Başka soru yoksa oturumu kapatmadan önce<br />

ben teşekkür plaketleri verilecek. Kurultayın son oturumuydu. Üç gündür yaklaşık<br />

30 saat boyunca burada sporu ve spor hukukunu tartıştık. Geldiğiniz için<br />

herkese çok teşekkür ediyorum. Sağ olun. (Alkışlar)<br />

SUNUCU- Konuşmacılarımıza plaketlerini vermek üzere <strong>Ankara</strong> <strong>Barosu</strong> Spor<br />

365

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!