01.03.2013 Views

l. ULUSLARARASI SPOR HUKUKU KURULTAYI - Ankara Barosu

l. ULUSLARARASI SPOR HUKUKU KURULTAYI - Ankara Barosu

l. ULUSLARARASI SPOR HUKUKU KURULTAYI - Ankara Barosu

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Ankara</strong> <strong>Barosu</strong> Yayınları<br />

spor müsabakasına katılmasında olduğu gibi seyirci lisansı alıyordu. Dolayısıyla<br />

kanu nun uygulanmasını bu anlamda, bu seyirci lisansı üzerinden işlemler yapıldığı<br />

için kolaylaştıran bir unsurdu. Bunu biz komisyonda söyledik, fakat ilk<br />

aşamada kabul görmeyen tekliflerimizden bir tanesi oldu. Belki kanunun daha<br />

aktif hale getirilmesi daha uygulanabilir hale getirilmesi anlamında bu uygulama<br />

biraz masraflı olmakla birlikte, biraz zahmetli olmakla birlikte, onun da farkındayım,<br />

gerçekçi olmak çer çevesinde bunu söylemek gerekiyor, ama etkin bir şekilde<br />

şiddetle mücadele gere kiyorsa bu modelin bu unsurunun da mutlaka sisteme dahil<br />

edilmesi gerekiyor. Şu anda bildiğimiz gibi Mecliste de 5149 sayılı Kanunun<br />

aksayan yönlerini değiştirme ye yönelik bir kanun tasarısı var, yakın zamanda da<br />

kanunlaşacak gibi görülüyor. Fakat benim incelediğim kadarıyla pek de aksayan<br />

yönleri gidermeye yönelik bir ka nun değil, kamuoyunda ve basında ön plana<br />

çıkan noktaları şike ve teşvik primiyle doping kullanımının suç sayılması. Hatta<br />

baktığımız zaman bir yıl, üç yıl, beş yıl gibi hürriyeti bağlayıcı cezaların bu tasarıda<br />

öngörüldüğünü görüyoruz.<br />

Ben bu anlamda Fatih Hocama da bir soru yöneltmek ve sözlerimi bu şekilde<br />

ta mamlamak istiyorum. özellikle doping kullanımına bağlı olarak sporcunun<br />

cezalan dırılması acaba bizim ceza hukuku sistemimiz içerisinde ne derece kabul<br />

görebilir? Çünkü dünyadaki uygulamalara baktığımızda genel olarak sporculara<br />

bu anlamda bir hapis cezası öngörülmüyor. Genellikle bu maddeleri sağlayanlar,<br />

ticaretini ya panlar veya kullanımını teşvik eden antrenörler, masörler gibi kişilerin<br />

bu tür cezala ra muhatap olduklarını görüyoruz. Türkiye’de böyle bir uygulama<br />

getirilmesi acaba bizim sistemimize ne derece uygundur? Teşekkür ediyorum.<br />

Prof. Dr. FATİH S. MAHMUTOĞLU- Bizden sonraki oturumun da konusu<br />

bu. Sevgili Ümit arkadaşım ve Alman Profesör Dieter bu hususu anlatacaklar.<br />

Bizim ülkemizde bu iki ana başlıkta önemli bir tartışma yaşanmaya başladı. Bir<br />

tanesi şike, diğeri de doping. Dopingle ilgili olarak sizin biraz önce ifade ettiğiniz<br />

gibi, bunların kullanılmasını teşvik edenler, bundan para kazananlar gibi âdeta bu<br />

konuda örgütlü bir yapılanma sergileyenlerin cezalandırılmasında tereddüt etmemek<br />

gerekir. Çok benzetmek doğru olmasa da durum fuhuş suçundaki mantık<br />

gibidir. Fuhşu yapan kadını cezalandıran bir sistem değildir bu, aksine örgütlü<br />

yapılanmayı ve bunu az mettirmeyi ortaya koyan bir sistemdir. Hatta organ ve<br />

doku naklinde de benzer bir bakış açısıyla yola çıkılır. Benim kanaatim, bu işin<br />

ticaretinin önünü açan, hak sız kazanç sağlayan, örgütlenen kişilerin cezalandırılmasının<br />

ceza hukuku açısın dan doğru olduğu yönündedir. Diğeri ise tartışmaya<br />

açık bir alandır. İki tane temel yaklaşım vardır. Bunlardan bir tanesi tamamen<br />

disiplinel nitelikte olması gerektiğini savunan görüştür; ikincisi ise, her halükarda<br />

bir cezanın olması yönündedir. Konu ya ilişkin kendi fikrimi söyleyecek olursam,<br />

şike konusundaki kararlı tutumumu bu konuda henüz oluşturamadım. Farklı<br />

örneklerden dolayı hangisinin faydalı olacağı konusunda bir tereddüt yaşıyorum.<br />

Bunun mutlaka disiplin altına alınması, kontrol edilmesi ve diğerlerinin cezalandırılmasında<br />

tereddüdüm yok; ancak şike sadece o oyuna ilişkin olmayıp mevcut<br />

46

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!