23.03.2018 Views

Stahl’ın Temel Psikofarmakolojisi.compressed

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Birçok psikiyatrik semptom birtakım psikiyatrik hastalıklarla örtüşebilir ve bu semptomlarla<br />

ilişkili devrelerin yerleşimi, işlevsel olarak görüntülemesi ve genetikleri de birçok<br />

psikiyatrik hastalıklarda benzer şekilde örtüşebilir. Örneğin, eğer major<br />

depresyondaki bir hasta hem konsantrasyon (Şekil 8-18A’da gösterildiği gibi) hem de<br />

anksiyete (Şekil 8-18B’de gösterildiği gibi) problemleri yaşıyorsa, süregelen bu semptomatolojinin<br />

boyutları diğer birçok psikiyatrik hastalıkların tanı ölçütleri ile örtüşebilir<br />

(Şekil 8-17). Ayrıca, farklı psikiyatrik hastalıklar tarafından paylaşılan bir semptom, aslında<br />

beyinde aynı lokalizasyonu paylaşıyor olabilir (Şekil 8-18A ve B).<br />

Beynin kendi semptomlarını yansıtabildiği nöronal anayolların sayısı sınırlıdır. Bu<br />

yüzden, yönetici işlevlerdeki bozukluk veya anksiyete semptomları farklı bazı psikiyatrik<br />

hastalıklarda aynı devreleri paylaşabilir (Şekil 8-1.8A ve B). Tablo 8-1’deki stratejiyi<br />

geliştirdikten sonra tanı konulur (Şekil 8-16’daki gibi), sonra semptom komponentlerine<br />

göre yeniden yapılandırılır (Şekil 8-17), sonrasında hipotetik olarak hatalı çalışan devre<br />

ile eşleştirilir (Şekil 8-18A ve B), bir sonraki adımda ise her bir devreyi düzenlediği bilinen<br />

nörotransmitterlerden bir portföy oluşturulur. Örneğin, dopamin ve histamin<br />

DLPFK’da bilişsel işlevleri düzenleyen anahtar nörotransmitterler olabilirken (Şekil 8-<br />

19A), serotonin ve GABA amigdalada anksiyeteyi düzenleyen anahtar nörotransmitterler<br />

olabilir (Şekil 8-19). Bu durum, tedavi seçimi ve kombinasyonunda özgül<br />

nörokimyasal hedeflerin ve önceliklerin belirlenmesini sağlar (Tablo 8-1).<br />

Bu strateji tüm semptomlardan arınmayı sağlayacak tedavileri ortaya koyduğu anda<br />

görev başarılmış demektir. Bununla birlikte, tedaviler işe yaramadığında veya sadece bazı<br />

semptomlarda işe yarayıp geride düzelmemiş bazı semptomlar bıraktığında, taktik değiştirilip<br />

yolaklardaki farklı nörotransmitteri hedef alan diğer tedaviler seçilebilir veya<br />

eklenebilir (Şekil 8-19 ve Tablo 8-1). Bu durum her bir yolaktaki her bir semptom için,<br />

hasta asemptomatik hale gelinceye kadar ya da mümkün olduğunca tamamen iyileşinceye<br />

kadar tekrarlanabilir (Tablo 8-1).<br />

Bu yaklaşıma örnek Şekil 8-19 ve 8-20’de gösterilmiştir. Belki de hüzün ve depresif<br />

duygu durumunun düzeldiği ancak anksiyete ve yönetici işlevlerde hala düzelmemiş<br />

semptomların bulunduğu major depresif bozuklukta ilk basamakta serotonin yükseltici bir<br />

ajan seçilebilir. Yürütücü işlevle ilgili sorunlar hipotetik olarak DLPFK’daki bilgi işleme<br />

sürecinin yetersizliğine bağlanabilir (Şekil 8-18A). Çünkü bu devre histamin ve dopamin<br />

de dahil olmak üzere birtakım nörotransmitterlerle düzenlenir (Şekil 8-19A). Bu, bupropion<br />

gibi bir dopamin artırıcı ile ilave dopamin ve/veya modafinil ile ilave histamin sonucunu<br />

doğurabilir (Şekil 8-20A).<br />

Diğer taraftan, anksiyetenin düzelmeyen semptomları hipotetik olarak amigdaladaki<br />

bilgi işleme sürecindeki yetersizliğe bağlanabilir (Şekil 8-18B). Çünkü bu devre serotonin<br />

ve GABA da dahil olmak üzere birtakım nörotransmitterler tarafından düzenlenir<br />

(Şekil 8-19B). Hasta hali hazırda serotonerjik tedavi altında ise, buna devam edilebilir,<br />

başka bir seçici serotonin geri alım inhibitörüne (SSRI) veya serotonin-norepinefrin gerialım<br />

inhibitörüne (SNRI) geçilebilir; ilave olarak benzodiazepinle veya bilşsel davranışsal<br />

tedavi ile GABA hedeflenebilir (Şekil 8-20B).<br />

Tablo 8-1’de altı çizilen strateji, işlevlerin topografik yerleşimine, nörotransmitterlerin<br />

topografik yerleşimine ve psikotrop ilaçların etki mekanizmalarına göre özgül ilaçları<br />

seçme ve kombine etme stratejisine dayanır. Bu yaklaşımı zaten birçok klinisyen klinik<br />

deneyimlerinde rutin olarak kullanmaktadır ancak şimdi bu klinik yaklaşımı destekleyen<br />

bir bilim ortaya çıkmaktadır.<br />

Tablo 8-1 birçok klinisyen ve bilim insanı için oldukça anlamlıdır çünkü görünen odur<br />

ki, herhangi bir psikiyatrik hastalık için (major depresif bozukluk gibi) tek bir genden<br />

daha fazlasının olması gerektiği gibi, herhangi bir psikiyatrik hastalık için (major depre-<br />

Psikofarmakolojide Beyin Devrelerinden Semptomlara<br />

241

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!